İHD Çanakkale Şubesi "Yaşam kutsallığı için, ?Yaşama Ses Ver? nöbetindeyiz"

714

 İHD Çanakkale Şubesi Yönetim Kurulu Cezaevlerinde hükümlüler üzerindeki tecridin kaldırılması ve açlık grevlerinin sona ererek, yaşama son vermek eylemlerine başvurulmaması için Yaşama Ses Ver” nöbeti gerçekleştirdi. Konuyla ilgili yapılan açıklamada; “İHD ve TİHV olarak yaşamına son verme eylemlerinin yapılmaması için 25 Mart 2019 tarihinde basın toplantısı yaparak bu konuda açık bir çağrı yapmış, mahpuslar üzerinde etkili olan çevreleri de uyarmıştık. Ancak buna rağmen yaşamına son verme eylemlerinin devam etmesi, sorunun ne kadar ciddi olduğunu göstermektedir. Bizler hak savunucuları olarak 11 Nisan 2019 Perşembe günü İHD Genel Merkezi’ni ve şubelerini akşam 21.00’e kadar açık tutarak “Yaşama Ses Ver” nöbetleri tutarak bir kez daha tecridin sonlandırılması ve açlık grevlerinin bitirilmesi, özellikle de yaşamına son verme eylemlerine başvurulmaması konusundaki duyarlılığımızı kamuoyu ile paylaşacağız” denildi. 


“Her koşulda yaşama hakkını savunuruz”
Açıklamada; “Bir kez daha hatırlatmak isteriz ki yaşam kutsaldır. İnsan hakları savunucuları olarak her koşulda yaşama hakkını savunuruz. Hepimizin karşı çıktığı tecrit ve izolasyon uygulamalarının son bulması için devam eden açlık grevlerinde dile getirilen talepler insan hakları hareketi tarafından anlaşılmış ve insan hakları hukukuna uygun olarak tecridin kaldırılması için gereken her türlü çalışma ve girişim yapılmaktadır. Mahpusların sesi duyulmuştur. Demokratik kamuoyunun daha fazla duyarlı olması için gereken çalışmalar da yapılmaktadır. Dolayısıyla mahpusların tecridin sona erdirilmesi ile ilgili taleplerinin karşılık bulacağı bir noktaya elbette gelineceğini belirtmek isteriz. Yeniden sesleniyoruz, hapishanede veya herhangi bir yerde hiç kimse yaşamına son vermemelidir. Bu tarz eylemleri kesinlikle onaylamadığımızı ve karşı olduğumuzu ifade ediyoruz. Mahpusların içerisinde bulunduğu siyasal ve psikolojik ortamın farkındayız. Ancak tecridin kaldırılması noktasında kişilerin yaşamlarına son vermesi kabul edilemez ve bu tarz eylemlere başvurulmamalıdır. Tecrit gibi başta BM Mandela Kuraları olmak üzere Türkiye yasalarına bile aykırı uygulamaların son bulmasını, siyasi iktidarı bir an önce sorumlu davranarak hapishanelerdeki tecridi kaldırmaya davet ediyoruz” ifadelerine yer verildi.
 
“Açlık grevlerinde gelinen aşama oldukça ciddidir”
Bir daha kimsenin yaşamına son vermemesi için herkesin duyarlı olması gerektiği belirtilen açıklamada;  “Halen yüzün üzerindeki hapishanede binlerce kişi tarafından devam ettirilen süresiz ve dönüşümsüz açlık grevlerinde gelinen aşama oldukça ciddidir. Gerek açlık grevcilerinin sağlık durumlarının izlenmesi, gerekse de taleplerin demokratik kamuoyu tarafından duyulduğunun ortaya konabilmesi için bağımsız heyetlerin ve bağımsız hekimlerinin cezaevlerine girmesine izin verilmelidir. Siyasi iktidar bu husustaki sorumluluğunu görmeli ve bir an önce bu talepleri karşılamalıdır. İnsan hakları örgütleri olarak devam eden açlık grevleri nedeni ile cezaevlerini yakından izlediğimizi, avukatlar vasıtası ile ziyaretler gerçekleştirdiğimizi, siyasi iktidara talepleri ilettiğimizi, demokratik kamuoyunun daha fazla duyarlı olması için girişimlerde bulunduğumuzu, uluslararası toplumun ve uluslararası kuruluşların sorumluluklarını yerine getirmeleri konusunda girişimlerde bulunmaya devam ettiğimizi, kısacası açlık grevinde bulunanların zarar görmemesi ve tecridin kaldırılması konusunda elimizden gelen tüm çabayı gösterdiğimizi bir kez daha kamuoyu ile paylaşmak isteriz. Umuyoruz ki bu çağrımıza uyulur ve bir daha hiç kimse yaşamına son vermez, tecrit kaldırılır ve açlık grevleri sona erdirilir” denildi.
(Seçkin Sağlam)
Paylaş