Çanakkale Belediyesi tarafından, düzenlenen Mahalle İftarları, başladı. Her yıl düzenlenen ve geleneksel hale gelen Mahalle İftarlarının ilki, İsmetpaşa Mahallesi Papatya Sokak’ta yapıldı. İftar yemeğine Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Belediye Başkan Yardımcısı Rebiye Ünüvar, Belediye Meclis Üyeleri ve İsmetpaşa Mahallesi sakinleri katıldı. Belediye Başkanı Gökhan, iftar yemeğinin ardından mahallelilere seslendi. Başkan Gökhan; “İslam dünyasına baktığımızda açlıktan ölen çocuklar olduğunu görüyoruz. İftarda yediğimiz yemeğin 4’te birini bulamayan milyonlarca aile, çocuk var. Onun için her yediğimiz yemeğin kıymetini bilmeliyiz” ifadelerini kullandı. İslam dünyasının elindeki kaynakların kendi çıkarları ve kendi menfaatleri için kullanıldığını söyleyen Başkan Gökhan, Türkiye’de de üretimin ve çocuklara iyi bir gelecek hazırlanılması gerektiğini ifade ederek; “Türkiye’de biz, mutlaka ve mutlaka üretim yapmak, paylaşmak, israf etmemek, yatırım yapmak ve gençlerimize, çocuklarımıza iyi bir gelecek hazırlamak zorundayız. Onun için var gücümüzle çalışacağız. Burada bizde, yerel yönetimde elimizden ne geliyorsa sonuna kadar yapmaya hazırız. Bununla ilgili projelerimiz var” dedi. Ülkedeki işsizlik sorununa da değinen Başkan Gökhan; “Gençlerdeki işsizlik, yüzde 26’ya dayandı. Yani dört çocuktan bir tanesi işsiz. Öyle bir sıkıntıdır ki bu, aileye, gence, akrabaya, herkese dert. Çünkü yetiştirmişsin, okutmuşsun, biri bulup da çocuğunun geleceğini veremiyorsun. Türkiye Cumhuriyeti’nin üstünde bulunduğu vatan toprağının imkanları, bu kadar daha nüfusu rahat içerisinde yaşatmaya yeter. Fakat biz, bunu iyi değerlendiremiyoruz. Bizim de bu noktada dikkatli olmamız, yöneticilerimizi iyi izlememiz gerekiyor” dedi.
“Bizim, üretim yapmak ve çocuklarımıza iyi bir gelecek hazırlamak zorundayız”
Geleneksel Mahalle İftarlarının ilkinde konuşma yapan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan; “İslam dünyasına baktığımızda açlıktan ölen çocuklar olduğunu görüyoruz. İftarda yediğimiz yemeğin 4’te birini bulamayan milyonlarca aile, çocuk var. Onun için her yediğimiz yemeğin kıymetini bilmeliyiz. Önemli kaynakları olan İslam dünyasındaki devletler neden birbirlerine destek olacaklarına savaşıyorlar? Yerinden, yurdundan göçen insanların günahı nedir? Bunlar, dinimizi iyi bilmemenin sonucudur. Bizim dinimiz, yardımlaşmayı, dayanışmayı ve aç olan komşunun bulunduğu noktada doymamayı emreder. Fakat biz, elimizdeki nimetleri, kendi menfaatlerimiz ve kendi çıkarlarımız için kullanıyoruz. Onun için Türkiye’de biz, mutlaka ve mutlaka üretim yapmak, paylaşmak, israf etmemek, yatırım yapmak ve gençlerimize, çocuklarımıza iyi bir gelecek hazırlamak zorundayız. Onun için var gücümüzle çalışacağız. Burada bizde, yerel yönetimde elimizden ne geliyorsa sonuna kadar yapmaya hazırız. Bununla ilgili projelerimizi var. Gençlerdeki işsizlik, yüzde 26’ya dayandı. Yani dört çocuktan bir tanesi işsiz. Öyle bir sıkıntıdır ki bu, aileye, gence, akrabaya, herkese dert. Çünkü yetiştirmişsin, okutmuşsun, biri bulup da çocuğunun geleceğini veremiyorsun. Türkiye Cumhuriyeti’nin üstünde bulunduğu vatan toprağının imkanları, bu kadar daha nüfusu rahat içerisinde yaşatmaya yeter. Fakat biz, bunu iyi değerlendiremiyoruz. Bizim de bu noktada dikkatli olmamız, yöneticilerimizi iyi izlememiz gerekiyor. Kaynaklarımızı kim israf ediyor, kim doğru kullanıyor görmemiz gerekiyor. Başkalarının lafıyla değil, kendi aklımızı kullanarak izlememiz gerekiyor. Onun için ben bu vesileyle, önümüzdeki günlerde ülkemizin daha iyi yerlere geleceğini, imkanların daha doğru değerlendirileceğini ve kardeşlik, barış içerisinde Çanakkale’de olduğu gibi yaşanacağına inanıyorum” dedi.
(Baykal Sağlam)