Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında Eğitim-Sen Çanakkale Şubesi tarafından basın açıklamasında “Türkiye’de yaşayan çocukların uygun yaşam standartlarında insanca yaşama hakkı başta olmak üzere, eğitim ve sağlık hakkına yönelik ihlaller sürmekte, çocuklara yönelik hak ihlalleri artarak devam etmektedir. Çocuklar sağlıklı gıdaya, suya, eğitime erişememekte, çocuk yaşta evlendirilmekte, istismara uğramakta ve tutuklanmaktadır” sözlerine yer verildi.
Eğitim-Sen Çanakkale Şubesince Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında yapılan açıklamada; “Son yıllarda çocukların eğitime erişim hakkı başta olmak üzere, en temel haklardan faydalanması ciddi oranda azalmıştır. Ülkede yaşanan ekonomik ve toplumsal sorunlar en çok çocuklar üzerinde etkili olmakta, çocuklar savaş, ekonomik, sosyal ve siyasal krizlerin ortasında çocukluklarını yaşamak zorunda bırakılmaktadır. Türkiye’de eğitim alanında yapılan laiklik ve bilim karşıtı değişiklikler, çocuk işçi ve suça sürüklenen çocukların sayısı, çocuk haklarına dair nerede olduğumuzu göstermektedir. Her yıl yüzlerce çocuk iş cinayetinde yaşamını yitirmekte, binlerce çocuk suça itilmekte ve on binlercesi açlıkla yoksullukla karşı karşıya bırakılmaktadır. Bu durum resmi istatistiklere de yansımaktadır” denildi.
“Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan istatistiklere göre 2022’de güvenlik birimlerine getirilen çocukların karıştığı olay sayısı 601 bin 754 olmuştur” diye belirtilen verilerin ardından; “Bu olaylarda çocukların 259 bin 106’sı mağdur olurken 206 bin 853’ünün suça sürüklendiği görülmüştür. TÜİK’in 2022 Türkiye Çocuk Araştırması’nın sonuçlarına göre et ve balık yiyemeyen çocuklar ekmek ve makarnayla beslenmek zorunda kalmıştır. Türkiye’de de kız çocukları, siyasi iktidarın çocuk evliliklerinin yolunu açan, şiddet ve istismar faillerinin elini kolaylaştırıp cesaretlendiren yasal düzenlemeleri, eğitimin özelleştirilmesi ve dinselleştirilmesi politikaları ile eğitimin dışına itilmekte, toplumsal hayattan koparılarak güçsüzleştirilmekte, sömürüye, şiddete ve istismara maruz bırakılmaktadır. Tüm bu uygulama ve politikalar siyasi iktidarın sorunu derinleştiren tutumunu gösterirken, resmi istatistikler durumun korkunç boyutuna dair fikir vermektedir. Türkiye’de son 22 yılda 17 yaşın altında doğum yapan çocuk sayısı 577 bin 49; 15 yaşın altında doğum yapan çocuk sayısı ise 21 bindir” ifadeleri kullanıldı.
Türkiye’deki eğitim sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Eğitim Sen’in yaptığı açıklamada; “Türkiye’de eğitim ve sağlık sisteminden kadın politikalarına kadar her alanda çocukların üstün yararını değil, kendi çıkarlarını düşünen mevcut sistem; çocuklarımızın sahip olduğu heyecan, merak, cesaret ve yaratıcılıktan açıkça korkmaktadır. Bu nedenle toplumsal yaşamdan dışlanarak aile içine hapsedilen kadınlar ve çocuklar devlet politikaları ile sosyal yaşama katılımdan bilinçli olarak uzaklaştırılmaktadır. Özellikle otizmli çocuklara ve diğer özel eğitim gerektiren çocukların yanı sıra, mülteci çocuklar da sık sık ayrımcı ve dışlayıcı uygulamalarla karşı karşıya kalmaktadır. Türkiye’de eğitim sisteminin müfredat, ders kitapları ve uygulama alanları itibari ile çocuklar, etnik köken, dil, din ve mezhep ayrımcılığı ile sık sık karşı karşıya kalmaktadır. Özellikle mülteci çocuklara, farklı etnik kimlik ve mezheplere sahip çocuklara yönelik ayrımcı uygulamaların son yıllarda daha da artması düşündürücüdür” diye açıklandı.
(Damla Yeltekin)