Doğan, Akçay Sulak Alanı'nda insanlık suçuna karşı koruma çağrısı yaptı

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Akçay Sulak Alanı’nın korunması için topladığı 2 bine yakın imza topladı.

828

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Akçay Sulak Alanı’nın korunması için topladıkları 2 bine yakın imzayı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, 2. Bölge Müdürlüğü ve Balıkesir Şube Müdürlüğü’ne teslim etti.

Derneğin Talepleri

Dernek, dilekçelerde yer alan taleplerini Şube Müdürü İlker Baldan’a yüz yüze iletti. Talepler şu şekilde sıralandı:

  • Yönetim Planı Hazırlanması: Mahalli Sulak Alan olarak tescil edilen ancak henüz bir yönetim planı bulunmayan Akçay Sulak Alanı için bir yönetim planı hazırlanması.
  • Sınırların Genişletilmesi: Tescilli alanın sınırlarının genişletilerek dışarıda kalan bölümün de sulak alan olarak tescil edilmesi.
  • Koruma Düzenlemeleri: Bölgede bilgilendirme tabelaları, yürüyüş yolları, gözlem kuleleri gibi yönetmelikte belirtilen koruma kurallarına uygun düzenlemeler yapılması.
  • Atık Önlemleri: Bölgeye moloz, atık, çöp dökülmesinin engellenmesi için gerekli önlemlerin alınması.

“Akçay Sulak Alan rehabilitasyon potansiyeli yüksek sulak alanlar arasındadır”

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Akçay Sulak Alanında yaşanan sürece dair yaptıkları açıklamada, “Sulak alanlar, dünyanın en zengin ve üretken ekosistemlerinden birini oluşturur ve sadece bulundukları ülkeler için değil, tüm dünya için doğal zenginlik kaynağıdır. Sulak alanların yok edilmesi yalnızca ekosistemlerin değil, çevresindeki sosyoekonomik ve sosyokültürel yaşamın da tehlikeye girmesine sebep olmaktadır. Yapılan çalışmalar, sulak alanların karbon yutak alanı olarak önemini ortaya koymuştur. Sulak alanlar, yağmur ormanlarından sonra atmosferik karbonu en çok bağlayan doğal yaşam ortamlarıdır. Bir diğer taraftan Akçay Sazlığı ve Sulak Alanı gibi kıyısal sulak alanlar küresel iklim değişikliğine bağlı deniz seviyesi yükselmesine karşı iç kesimleri koruyan doğal bariyerlerdir. Kıyı sulak alanları yeraltı suyu beslenimini sağlayarak tuzlu su -tatlı su kamasının iç kesimlere ilerlemesini engeller ve böylelikle içme, kullanma ve sulama suyunun tedarik edildiği akiferlere deniz suyunun karışmasını engeller. Bu sebeple sağlıklı sulak alanlar gelecekte su kıtlığı ile başa çıkmanın teminatıdır. Akçay Sazlığı ve Sulak Alanı her ne kadar belirli bir seviyede doğal yapısından uzaklaşmış olsa da rehabilitasyon potansiyeli yüksek sulak alanlar arasındadır.” ifadelerine yer verildi.

Çevre Değişikliği ve imar planları için iptal davaları devam ediyor

Yapılan açıklamada 2021 yılından bu yana Akçay Sazlığı ve Sulak Alanı’nın korunması için mücadele edildiği dikkat çekilerek, “Akçay Sazlığı ve Sulak Alanı, Edremit Körfezi’ne dökülen Kızılkeçili Çayı, Zeytinli Çayı, Edremit Çayı, Kadıncık Deresi, Havran Çayı başta olmak üzere çeşitli yüzeysel drenajların yüzyıllar boyunca sürdürdüğü hareketlerin bir sonucu olarak var oluşunu sürdürmektedir. Toplamda 148 hektarlık bir alana yayılmış olan sulak alanın mutlak koruma alanı ve sulak alan olarak tescili için mücadele ettik. Uzmanlara hazırladığımız Ekosistem Değerlendirme Raporu’nu ilgili kurumlara göndererek, Mahalli Sulak Alan Komisyonu toplantılarına katılarak, alanın yaklaşık 50 hektarlık kısmının Mahalli Sulak Alan olarak tescil edilmesini sağladık. Bu bölüm aynı zamanda mutlak korunan alan olarak da daha önce Cumhurbaşkanlığı tarafından tescil edildi. Ayrıca sulak alan olarak tescil edilmeyen bazı bölümler, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ‘nitelikli korunan alan’ ve ‘sürdürülebilir korunan alan’ olarak da tescil edildi. Sulak alanın dışarda tutularak tescil edilmeyen önemli bir bölümü Edremit Tarım İhtisas Organize Sanayi Bölgesi alanıdır. Ne yazık ki söz konusu alana tahsis yapılırken sulak alan özelliği görmezden gelinmiş ve yasalara ve yönetmeliklere aykırı davranılarak suç işlenmiştir. Söz konusu proje ile ilgili 1/100.000’lik Çevre Düzeni Planı Değişikliği ve 1000’lik ve 5000’lik imar planlarının iptali için açtığımız davalar devam etmektedir.” denildi.

“Akçay Sazlığı ciddi bir insan baskısı altındadır”

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan, bölgedeki yapılaşma ve kirlilik sorunlarına dikkat çekerek, “Sulak alan sınırları içerisinde Edremit Belediyesi tarafından geçerli imar planı olmaksızın usulsüz olarak verilen Enginkent Konut Alanı Projesi inşaat ruhsatları için Edremit Belediyesi aleyhine açtığımız davayı kazandık ve ruhsatları iptal ettirerek alanı büyük bir yapılaşmadan koruduk. Dava sürerken kaçak olarak yapılan 7 adet villayı da en kısa sürede yıktıracağız. Akçay Sazlığı ve sulak alanı ne yazık ki hala ciddi bir kirlilik ve insan baskısı altındadır. Molozlar dökülmekte, kaçak temeller atılmaya çalışılmakta, yollar yapılmaktadır.” dedi.

“165 kuş türü hayvan ve bitki türünü artık bölgede göremeyeceğiz”

Doğan Türkiye’deki toplam kuş türünün yüzde 34’ünün bu alanda yaşadığına dikkat çekerek, “Akçay Sazlığı ve Sulak Alanı’nı kaybedersek; Bu alanda varlığı saptanan 1294 hayvan ve bitki türünü artık bölgede göremeyeceğiz. Alanda gözlemlenen ve kayıt altına alınan ve Türkiye’deki toplam kuş türünün yüzde 34’ü olan 165 kuş türünün beslenme ve barınma ortamları yok olacaktır. Küresel ölçekte nesli yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olan Yılan balığının beslenme ve barınma ortamları yok olacaktır” ifadelerine yer verdi.

“Temiz su kaynakları yok olacak”

Temiz su kaynaklarının önemine dikkat çeken Doğan, “Önemli bir karbon yutak alanı daha yok olacak ve iklim değişikliğinin daha fazla artışına neden olunacak. Temiz su kaynakları yok olacaktır. Sellerin etkileri daha da artacaktır. Akçay Sazlığı ve Sulak Alanı’nda uzmanlarımızla birlikte bilimsel araştırmalara ve kuş gözlemlerine devam ediyoruz” dedi.

“Akçay Sazlığı ve Sulak Alanı’nda yapılaşma insanlık suçudur”

Doğan, Ekosistem Değerlendirme Raporu hazırladıklarına dikkat çekerek, “Yeni hazırlanacak detaylı Ekosistem Değerlendirme Raporumuzu kamuoyuna ve ilgili resmi kurumlara sunarak, daha önce tescil edilmiş ona ve alanın yalnızca üçte birini kapsayan Mahalli Sulak Alan sınırlarının genişletilmesi ve tüm alan için yönetim planı hazırlanması için mücadeleye devam edeceğiz. Bölgemiz deprem bölgesi. Akçay Sazlığı ve Sulak alanı üzerinde ve civarında yapılaşma planlanması, insan hayatının hiçe sayılmasıdır, aymazlıktır, insanlık suçudur. Edremit, Burhaniye ve Balıkesir Büyükşehir Belediyelerini bölge ile ilgili yapılaşma hayallerinden vazgeçmeye davet ediyoruz” sözlerine dikkat çekti.

“Körfez halkını dayanışmaya davet ediyoruz”

Doğan sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Sulak alanları ve korunan alanları korumak ve yönetmekle yükümlü olan Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü’nü, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nı Akçay Sazlığı ve Sulak Alanı’nı korumaya ve yönetim planlarını hazırlama ve uygulamaya çağırıyoruz. Sahip olduğumuz değerleri korumak sadece hükümetlerin, resmi kurumların değil, tüm toplumun da ortak sorumluluğudur. Körfez halkını ve kardeş sivil toplum örgütlerini bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da dayanışmaya ve desteğe davet ediyoruz. Bilinçli kullanım, koruma bölgelerinin oluşturulması, su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi ve sulak alanlara verilen zararların önlenmesi konusunda kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.”

(DAMLA YELTEKİN)
Paylaş