Carry trade, son yıllarda trilyon dolarlık bir işlem hacmine ulaşan ve yatırımcıların ilgisini çeken bir finansal stratejidir. Carry trade, düşük faizli bir para birimiyle borçlanıp, bu parayı yüksek faizli bir para birimine yatırarak aradaki faiz farkından kar elde etmeyi amaçlar. Bu strateji, özellikle faiz oranları ve döviz kurları arasındaki farkın yüksek olduğu ülkelerde uygulanabilir. Carry trade, yatırımcılara yüksek getiri sağlayabileceği gibi, aynı zamanda yüksek risk de taşır. Bu yazıda, carry trade nedir, nasıl yapılır, hangi ülkeler tercih edilir, riskleri nelerdir ve 2023 yılında carry trade için en güncel bilgiler nelerdir gibi sorulara cevap vermeye çalışacağız.
Carry trade, Türkçe karşılığı “arakazanç ticareti” olan bir finansal terimdir1. Carry trade, herhangi bir düşük faizli para birimine borçlanarak bu parayı, yüksek faiz getiren bir para birimine yatırmanızla beraber elde edilen kazançtır2. Carry trade, okunuşu “keri treyd” olarak telaffuz edilirken, günümüzde büyük bir işlem hacmine sahip piyasa haline geldiği de bilinmektedir2.
Carry trade, genellikle dolar üzerinden yapılır. Yani, düşük faizli bir para birimiyle borçlanıp, bu parayı dolar olarak değiştirip, sonra da yüksek faizli bir para birimine yatırırız. Böylece, hem borçlanma maliyetimiz düşük olur, hem de yatırım getirimiz yüksek olur. Aradaki faiz farkı da bize kar olarak yansır.
Carry trade yapmak için öncelikle düşük faizli bir para birimine borçlanmamız gerekir. Bu para birimi genellikle Japon yeni (JPY) olur. Çünkü Japonya, uzun yıllardır düşük faiz politikası izleyen bir ülkedir. Japon bonosu %0 faiz ödemesi yapar2. Bu nedenle, Japon yeni, carry trade için en çok tercih edilen para birimidir.
Diyelim ki, Japon Bankası’na 1000 yen borçlandık. Bu durumda, bu 1000 yeni dolar olarak değiştiririz. Dolar/yen kurunun 100 olduğunu varsayalım. Böylece, elimize 10 dolar geçer. Bu 10 doları, yüksek faizli bir para birimine yatırırız. Bu para birimi de genellikle gelişmekte olan ülkelerin para birimleri olur. Çünkü bu ülkeler, yüksek enflasyon ve risk nedeniyle yüksek faiz politikası izlerler. Örneğin, Türk lirası (TRY), Brezilya reali (BRL), Güney Afrika randı (ZAR) gibi para birimleri carry trade için uygun olabilir.
Diyelim ki, 10 doları Türk lirasına yatırdık. Dolar/lira kurunun 10 olduğunu varsayalım. Böylece, elimize 100 lira geçer. Bu 100 lirayı, Türk hazine bonosuna yatırırız. Türk bonosu %15 faiz ödemesi yapar2. Böylece, bir yıl sonra elimize 115 lira geçer. Bu 115 lirayı tekrar dolar olarak değiştiririz. Dolar/lira kurunun değişmediğini varsayalım. Böylece, elimize 11.5 dolar geçer. Bu 11.5 dolarla, Japon Bankası’na olan borcumuzu öderiz. Japon Bankası, bize borç verdiği 1000 yenin aynısını ister. Dolar/yen kurunun değişmediğini varsayalım. Böylece, 1000 yen karşılığı 10 dolar öderiz. Aradaki 1.5 dolar da bize kar olarak kalır.
Bu örnekte, %15 faiz getiren Türk lirası ile %0 faiz getiren Japon yeni arasındaki faiz farkından yararlanarak, %15 kar elde ettik. Bu, carry trade stratejisinin temel mantığıdır.
Carry trade için tercih edilen ülkeler, genellikle faiz oranları ve döviz kurları arasındaki farkın yüksek olduğu ülkelerdir. Bu fark, yatırımcılara yüksek kar fırsatı sunar. Ancak, bu fark aynı zamanda yüksek risk de taşır. Çünkü, faiz oranları ve döviz kurları değişken ve tahmin edilmesi zor faktörlerdir. Bu faktörler, siyasi, ekonomik, sosyal ve küresel gelişmelere bağlı olarak dalgalanabilir. Bu dalgalanmalar, carry trade yapan yatırımcıların zarar etmesine neden olabilir.
Carry trade için tercih edilen ülkeler, genellikle gelişmekte olan ülkelerdir. Çünkü bu ülkeler, yüksek enflasyon ve risk nedeniyle yüksek faiz politikası izlerler. Bu da, yatırımcılara yüksek getiri sağlar. Ancak, bu ülkelerin para birimleri, dolar karşısında değer kaybedebilir. Bu da, yatırımcıların karını eritebilir. Bu nedenle, carry trade yapan yatırımcılar, döviz kuru riskini yönetmek için çeşitli yöntemler kullanabilirler. Örneğin, forward, futures, swap, opsiyon gibi türev ürünlerle hedge yapabilirler. Hedge, yatırımcıların olası zararlarını sınırlamak için aldıkları önlemdir.
Carry trade için tercih edilen ülkeler, 2023 yılında değişiklik gösterebilir. Çünkü, küresel ekonomide yaşanan gelişmeler, faiz oranları ve döviz kurları üzerinde etkili olabilir. Örneğin, ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz artırımı yapması, doların değerlenmesine ve diğer para birimlerinin değer kaybetmesine neden olabilir. Bu da, carry trade yapan yatırımcıların zarar etmesine neden olabilir. Bu nedenle, carry trade yapan yatırımcılar, piyasa koşullarını yakından takip etmeli ve stratejilerini buna göre güncellemelidir.
Carry trade, yüksek getiri sağlayabileceği gibi, yüksek risk de taşır. Carry trade yapan yatırımcılar, faiz oranları ve döviz kurları üzerindeki dalgalanmalara karşı dikkatli olmalıdır. Bu dalgalanmalar, yatırımcıların karını eritebilir veya zarar etmesine neden olabilir. Carry trade riskleri şu şekilde sıralanabilir:
Faiz Oranı Riski: Carry trade yapan yatırımcılar, borçlandıkları para biriminin faiz oranının artmasını, yatırdıkları para biriminin faiz oranının düşmesini istemezler. Çünkü bu durumda, aradaki faiz farkı azalır ve kar marjı daralır. Örneğin, Japon Bankası’nın faiz oranını artırması veya Türk Merkez Bankası’nın faiz oranını düşürmesi, carry trade yapan yatırımcıların karını azaltabilir.
Döviz Kuru Riski: Carry trade yapan yatırımcılar, borçlandıkları para biriminin değer kaybetmesini, yatırdıkları para biriminin değer kazanmasını isterler. Çünkü bu durumda, borçlanma maliyeti düşer ve yatırım getirisi artar. Örneğin, Japon yeni/dolar kurunun düşmesi veya Türk lirası/dolar kurunun yükselmesi, carry trade yapan yatırımcıların karını artırabilir. Ancak, tam tersi durumda, yani borçlandıkları para biriminin değer kazanması veya yatırdıkları para biriminin değer kaybetmesi durumunda, yatırımcılar zarar edebilir. Örneğin, Japon yeni/dolar kurunun yükselmesi veya Türk lirası/dolar kurunun düşmesi, carry trade yapan yatırımcıların zarar etmesine neden olabilir.
Likidite Riski: Carry trade yapan yatırımcılar, piyasanın likit olmasını isterler. Çünkü likit bir piyasada, yatırımcılar istedikleri zaman pozisyonlarını açıp kapatabilirler. Ancak, piyasanın likiditesi azaldığında, yatırımcılar pozisyonlarını kapatmakta zorlanabilirler. Bu da, yatırımcıların zararlarını artırabilir. Örneğin, küresel bir kriz veya şok durumunda, piyasa likiditesi azalabilir ve yatırımcılar panik satışları yapabilirler. Bu da, carry trade yapan yatırımcıların zarar etmesine neden olabilir.
Carry trade, düşük faizli bir para birimiyle borçlanıp, bu parayı yüksek faizli bir para birimine yatırarak aradaki faiz farkından kar elde etmeyi amaçlayan bir finansal stratejidir. Carry trade, yatırımcılara yüksek getiri sağlayabileceği gibi, yüksek risk de taşır. Carry trade yapan yatırımcılar, faiz oranları ve döviz kurları üzerindeki dalgalanmalara karşı dikkatli olmalıdır. Carry trade, 2023 yılında da yatırımcıların ilgisini çekecek bir finansal strateji olmaya devam edecektir. Ancak, carry trade yapan yatırımcılar, küresel ekonomide yaşanan gelişmeleri yakından takip etmeli ve stratejilerini buna göre güncellemelidir. (Saim Tunçman)