Çanakkale’de yaşayan iki kadın, biri resim ve dövme üzerine olan ilgisi diğeri modaya olan ilgisi ile bir araya gelerek, bir sanat atölyesi açtı. Bir de üstüne beş senelik ev arkadaşlığı olmaları nedeniyle aralarındaki o uyum ise görmeye değer. Cansu konuşmayı öğrenmeden resimle tanıştığını söylerken Berfin ailesinin tekstil sektöründe olmasının modaya olan ilgisine önayak olduğunu dile getiriyor. Henüz Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde öğrenci olmalarına rağmen, gönül verdikleri sanat ve moda alanında bir şeyler yapmaları gerektiğini düşünerek, biriktirdikleri paraları, uykusuz geçen gecelerin ardından Talientoo adında bir sanat atölyesi açtılar. Bu atölye sayesinde sadece sanat ve moda ile ilgilenmediklerini, aslında insanlara iyiliği de yaymak istemeleri sanırım bu zor zamanlarda hayata dair inancımızı biraz daha arttırıyor. Gazetemiz Çanakkale OLAY Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan Cansu Canmaya ve Berfin Korkmaz, hayvanlara ve çocuklara vermiş oldukları önemi dile b getirirken, bir yandan neler yapabiliriz bu konuda diye düşünmüşler, yetiştirme yurdunda kalan çocuklarla birlikte atölyede bir gün zaman geçirip, ardından ortaya çıkan çalışmaları açık arttırmada satıp, çocuklara bağışlamayı hedefliyorlar. İnsanlara hayatta halen iyiliğin var olduğunu göstermeye çalışan kadın girişimciler, şimdiden başarı merdivenlerine emin adımlarla çıkıyorlar.
Olay: Talientoo ne demek?
Cansu Canmaya: İsmin ortasında bulunan ‘alien’ kısmı bizim kedimizin ismi. T ile başlayıp ardından to ile bitiyor, tattoodan geliyor, okuduğumuzda İtalyan bir hava katıyor.
Berfin Korkmaz: Moda, resim ve tattoonun bir arada olduğu bir isim bulduk kendimize.
Olay: İşletmenizin/atölyenizin başlangıç hikayesini anlatır mısınız?
Cansu Canmaya: Berfin’in hayatında hep moda vardı, benim hayatımda hep resim vardı, dövme hayatıma sonradan girdi. Bunları evde, salonumuzu atölye yaparak, küçük bir alanda başladık aslında. Sonrasında sığmamaya başladık o salona, çok fazla eser ve kıyafetler birikti, keşke dükkanımız olsa diye aklımızdan geçirdik ama maddi olarak çok bir durumumuz yoktu. Bir şeyleri isteyince, bilinçaltına onu verince karşılığını sen görmeden almaya başlıyorsun, bir şekilde para biriktirmeye başlamışız, burayı tutmadan önce ortaya çıkan masrafların yarısını fark etmeden biriktirmiştik, yarısını da kredi ile tamamladık.
Berfin Korkmaz: Biz Cansu ile beş senedir ev arkadaşız, uzun zamandır yan yanayız. O zamanlar bir dükkan açalım düşüncesini kendimize o kadar empoze etmişiz ki çünkü gerçekten salona sığmıyorduk ve para biriktirmemiz gerekiyordu, biz salça ekmek yedik, Cansu’ya ‘acaba akşam bir şeyler mi yapabilecek miktarda paramız var mı’ diye soruyordum, bir şeylere vakit ayıramadık ve sürekli çalıştık, gerçekten el emeği diyerek bir şeyleri sattık, çok borçlanarak ve mücadele vererek burayı açmış olduk.
Olay: Moda ve sanata olan ilginiz nasıl başladı?
Cansu Canmaya: Ben konuşmayı öğrenmeden çizmeyi öğrenmişim diyebilirim. Benim için resim yapmak hem çocukluktan gelen bir şey, duygularımı daha iyi ifade edebiliyorum resim çizerek, konuşmaktan daha kolay bir iletişim yolu benim için, hayatımda hep vardı, evin duvarlarını boyayan çocuk bendim. Lisede yağlı boya ile tanıştım ardından yağlı boya ile akriliği karıştırmaya başladım.
Berfin Korkmaz: Benim ailem tekstilci, biz dokuz kardeşiz, abimlerin hepsi ortacılık yaparlardı bir zamanlar. Küçükken komik komik kombinler yaparak annemi çıldırtırdım, sürekli kıyafetler denerdim, yaşım ilerledikçe modaya olan tutkum da ilerlemeye başladı, sürekli farklı şeyler denemek istiyorum ve yaptığım şeyler moda oluyor. Biz bir tane video yayınladık, başımıza başörtü takıp geziyorduk, belki insanlar bunu yapmıştır ama biz ileriye doğru, kimseden utanarak sıkılarak değil, kendi instagramımda Çanakkale’de gördüğüm kadınları, daha entelektüel kumaşı almışlar ve başlarına tatlı tatlı takıyorlar, biz sanırım bu işi yapıyoruz dedim ve biraz da ailemin yönlendirmesi ile oldu.
Olay: Moda ve trendleri nasıl takip ediyorsunuz- takip ettiğiniz mecralar var mı?
Berfin Korkmaz: Hayatım boyunca çok pahalı giyinen biri olmadım, pazardan giyinirdim, halen de öyle. Gucci, Dior gerçekten kaliteli ve İtalyan markalar birçoğu. Baktığımız zaman, şu an giydiğimiz hiçbir şeyi Gucci yapmıyor, hep daha ötesindeler. Onlardan ilham alıyorum. Öncü markalardan destek alıyorum. Benim ilham verdiğim gibi ben de ilham alıyorum.
Olay: Sanat ve moda arasındaki o ilişkiyi nasıl tanımlayabilirsiniz?
Cansu Canmaya: Berfin ve Cansu olarak tanımlayabiliriz,
Berfin Korkmaz: Mesela Cansu çok renkleri karıştırarak o kadar farklı renkler elde ediyor ki, aslında evet ben bu tarzda bir kumaş bularak kullanabilirim diyorum, genel olarak birbirimiz ile eşleşiyoruz bu konuda ama sosyal medyada gördüğüm ya da dergilerde gördüğüm her renk benim ilham kaynağım. Sanatla moda iç içe durumlar bana göre çünkü renkler, bir tekstil ürününün yapımının ilk aşamasıdır.
Olay: Koleksiyon oluştururken neler size ilham kaynağı oluyor?
Berfin Korkmaz: Koleksiyonun konusu ilham kaynağı oluyor. Şu anda işlediğimiz yedi ölümcül günah konusu var; açgözlülük, kibir, oburluk, şehvet, öfke, haset, tembellik bunlar baktığımız zaman gerçekten kötü şeyler ve biz bu konuları işleyince hayatımıza işliyoruz aslında. Genel olarak yaşantımızda etkilendiğimiz konulardan yola çıkıyoruz.
Cansu Canmaya: Kendi hayatımızdan yola çıkıyoruz, Berfin o anı hayal ederek ortaya bir ürün çıkarıyor ya da ben bir eser çıkarıyorum. Kıskançlık bakıldığı zaman kötü ama kıskançlığın içerisinde de iyi bir şeyler olabilir, ona iyi bir şeyler katmaya çalışıyoruz. Kötülüklerin içine iyi bir şeyler katmaya çalışıyoruz.
Olay: İşletmenize dair hedefleriniz nelerdir?
Cansu Canmaya: Kafamızda çok proje var. Biz sokak hayvanlarına ve çocuklara çok önem veriyoruz. Yetiştirme yurdundan izin alabilirsek, gözetmenlerin dahilinde bir günümüzü onlara ayırıp, moda ya da resim üzerinde bizimle birlikte çalışıp, çocuklar bir şeyler üretecek. Çizdikleri resimler benim ve Berfin’in ilhamı olacak, biz de ona göre bir koleksiyon ortaya çıkarıp ardından açık arttırma ile ürünleri satıp gelirin tamamını yetiştirme yurduna bağışlayacağız.
Berfin Korkmaz: Türkiye’yi sanat merkezi haline getirmeyi planlıyoruz ve bu benim küçüklüğümden beri hayalim.
Olay: Atölyeyi açtığınız süreç içerisinde sizi en tatmin eden an ne oldu?
Cansu Canmaya: Berfin şu an kıskançlığın elbisesini bitirdi, ben tablosunu bitirdim. İkisinin kavuştuğu an. Yan yana gördüğümüz an çok duygulandık ve birbirini gerçekten tamamlıyorlar.
Berfin Korkmaz: Yaptığımız işin bitimi bizim için en büyük başarılardan biri oluyor, bu aralar konularımız bizi gerçekten çok etkiliyor, bitirmek çok iyi geliyor bize.
Olay: İlham kaynaklarınız ne oluyor?
Cansu Canmaya: Öncesinde bir konu belirleyip ardından o konunun bende çağrıştırdığı şeyleri yansıtmaya çalışıyorum. Belirlediğim konuların belirlenmesi noktasında uzun süre bir hissi yaşadıysam ya da Berfin ile ortak belirlediğimiz konular varsa onu resmediyorum. Burayı ilk açacağımız zaman mavi bir tablo yapmıştım, o benim için umut demekti. Resme ara verirsem o ilhamı tekrar almam benim için zor oluyor, sürekli içerisinde olmam lazım resimle. Ben sanatı ilk önce kendim için yapıyorum. Mesela kendi instagramki takipçilerime bu sefer sizin belirlediğiniz konuları resmetmek istiyorum dedim, birkaç konu geldi, içerisinde adalet, sadakatsizlik, ihanet, ölüm, kaos konuları vardı. O tablo bir gün birinin yaşam alanında olacak ve benim hislerim de olacak orada, sadece tablo yer almayacak.
Olay: Sanat ve moda dünyasında ne gibi zorluklarla karşılaşıyorsunuz?
Berfin Korkmaz: Cansu’nun sosyal medyasına bakıyorum, insanlar zengin ve boş zaman gibi yorumlar yapıyor. Sanatın para ya da zamanla bir alakası yok, gerçekten bir şeyleri istiyorsan, onun için çabalaman gerekiyor. Cansu’nun yaptığı tabloların hazır bir tablo olduğunu düşünüyorlar ama ona verilen emek, zaman ya da maddi noktalar, yaptığın işi severek yapınca gözüne gelmiyor. Bugün temizlik yapıyordum, kendi sektörümden biri bir modelist, işi kalıp çıkarmak olan biri gelip ‘çok uçuk şeyler çalışıyorsun, daha normal olmalısın’ dedi. Ben de maalesef bunları yapıyorum dediğim zaman ‘kolaya kaçıyorsun’ dedi. Ben bu süreçte çok fazla aşamadan geçiriyorum çalışmalarımı ama sen sadece kalıp yaparak bu kadar sert yorumlar yapabiliyorsun.
Cansu Canmaya: Günümüz sosyal medyasında çok sert yorumlar yapıyorlar. İlgimi çeken gönderilerin yorumlarına bakıyorum ve gereksiz linçler görüyorum, halbuki o kişiyi sadece sosyal medyadan tanıyoruz ve bence o tavrı hak etmiyor.
Olay: Atölyeye gelecek olan insanlara neler söylemek istersiniz?
Cansu Canmaya: Sanatı, iyilik yaymak için kullanıyoruz.
Berfin Korkmaz: Umarım atölyemiz amacına ulaşır. Umarım insanlara iyiliği, sanatı, güzelliği gösterebilecek bir konuma gelebiliriz. Sanat bizim için iyilik demek, her ne kadar insanlardan, çevreden ya da yapılan yanlışlar görsek de sanat atölyemiz var oldukça yaptığımız çalışmalarımızın iyi şeyler çağrıştıracağına inanıyorum.(Dilan Kaynak)
