"Bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm mücadelemiz sürüyor, sürecek!."

1164

 12 Eylül Darbesi öncesinde bir askeri erini öldürdüğü suçlamasıyla hüküm giyen ve darbeden sonra 13 Aralık 1980`de asılarak idam edilen Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği üyesi Erdal Eren, ölümünün 38’inci yılında Çanakkale Emek Partisi (EMEP) ve Emek Gençliği tarafından anıldı. İskele Meydanı’nda Erdal Eren için yapılan anma programında, 10 Ekim’de Ankara’da yaşanan bombalı saldırıda yaşamını yitiren EMEP Eski İl Başkanı Ercan Adsız, ‘Ercan Adsız ölümsüzdür’ sloganlarıyla anıldı. Anma programına EMEP Çanakkale İl Örgütü, Emek Gençliği üyeleri, CHP Çanakkale İl Başkanı İsmet Güneşhan ile Yönetim Kurulu üyeleri, CHP Belediye Meclis üyesi İbrahim Can Ergun, CHP Belediye Meclis Üyesi aday adayları, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Erdal Eren için düzenlenen anma programı kapsamında, Ercan Adsız ve Erdal Eren için yapılan Saygı Duruşunda bulunuldu. Anma programında ‘Faşizme ölüm, halka hürriyet’, ‘Yaşasın devrim ve sosyalizm’, ‘İş, ekmek, özgürlük’, ‘Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm’ sloganları atıldı.

 
“Faşizme karşı omuz omuza”
Anma programı kapsamında Emek Gençliği adına basın açıklaması yapan Damla Yeltekin; “12 Eylül askeri rejimin, ‘Asmayalım da besleyelim mi ?’ diyerek katlettiği Erdal için bir kez daha alanlardayız. Katledilişinin 38’inci yılında, onu bir kez daha anmak, uğruna mücadele ettiği düşünce ve ideallerini yaşatmak için buradayız. Daha 17 yaşındaki Erdal, faşist cunta döneminin hukuksuzluğuna kurban giden bir sosyalist devrimci değildi. Erdal, sadece bağımsız, demokratik, sosyalist bir geleceği isteyenlerin yoldaşı değildi. Erdal, sömürü ve zulüm düzeni karşısında diz çökmenin, boyun eğmenin, faşizme karşı direnişin belleğimize kazanmasıydı. Erdal, bir kez daha idam sehpasında tarihsel görevini yerine getirerek devrim ve sosyalizme bağlılığını, halka bağlılığını haykırarak işçilere, emekçilere, gençlere, kadınlara umut oldu. Emek Partisi ve Emek Gençliği adına, faşizme karşı, sömürüye karşı, mücadele yükseltmek için burada bulunan, destek ve güç veren herkesi selamlıyoruz. Bizler biliyoruz ki, saraylarda yaşayanlara karşı emekçilerin bir sözü var. Bu söz, sömürü çarkını kıracak olanların sözüdür. Bu söz, Fransa`da sarı yeleklerin çığlığıdır. Bu söz, sosyalizm mücadelesinde can veren dostların, yoldaşların sözüdür. Çocuğuna okul çantası alamayan binlerin sözüdür. Bu söz, yıkılan şehirlerin, kesilen zeytin ağaçlarının barış sözüdür. Hakları için, insanca yaşamak için direnen havayolu işçilerinin sözüdür. İhmal ve göz yummalarla devrilen tren vagonlarında ki yaşamını yitirenlerin sözüdür. Daha yaşanılır bir dünya için Erdal’ın nezdinde bir kez daha yineliyoruz. Faşizme karşı omuz omuza” dedi. 
 
“Erdal Eren, ne yapmıştı da cunta, yaşını büyütüp alelacele idam etmişti?”
EMEP ve Emek  Gençliği adına konuşma yapan Deniz Çelebi; “Deniz Çelebi; “Erdal Eren bundan 38 yıl önce, 17 yaşındayken yaşı büyütülerek katledildi. Bizler Erdal’ın kardeşleri, Erdal’ın yoldaşları olarak Erdal’ın şahsında mücadeleyi yükseltmek, Erdal’ın hala burada olduğunu hatırlatmak için bugün bu alandayız! Yoğunlaşan siyasi gericiliğe ve tek adam rejiminin tüm baskı ve zor kullanmasına, adaletin kırıntısını dahi bırakmamasına karşın; Bağımsızlık, Demokrasi ve Sosyalizm mücadelemizi yüksek perdeden yinelemek için buradayız! Peki, ne yapmıştı Erdal Eren? Ne yapmıştı da cunta yaşını büyütüp alelacele idam etmişti Erdal’ı? Erdal, ülkesindeki sorunlara yüzünü dönmüş, liseli bir genç komünistti. Kendi dönemi içerisinde yükselmiş olan halk muhalefetinin bir parçasıydı. Erdal sosyalistti. Adalet, demokrasi ve özgürlükler için mücadele ediyordu. İşte bu sebepledir ki Erdal Eren, kendisi gibi mücadeleye katılan gençlere gözdağı vermek amacıyla öldürüldü. Erdal, tüm kararlılığıyla son sözlerinde şöyle haykırıyordu ‘Bir gün mutlaka sizin yerinizde halkımız olacak, sizi ve koruduğunuz düzeni yargılayacak ve doğru kararı verecektir!’. Bu sözler 17 yaşındayken yaşı büyütülerek öldürülen Erdal’ın son sözleriydi” dedi. 
 
“Ezilenleri, ötekileştirilenleri, katledilenleri, Çorum’u, Maraş’ı, Sivas’ı unutmadık!”
Her 13 Aralık’ta gözdağı vermek isteyenlerin isteklerinin gerçekleşmediğini söyleyen Çelebi; “Aradan 38 yıl geçmesine rağmen, Erdal Eren her 13 Aralık’ta anılmaya devam ediyor. Katledilişinden 38 yıl sonra bile hala ülke genelinde binlerce insanı bir araya getiriyor ve gözdağı vermek isteyenlerin isteklerinin gerçekleşmediği de her 13 Aralık’ta Erdal’ı anmak için alanları dolduranlardan, onların inanç ve bağlılığından belli oluyor! Antiemperyalist olduğunu iddia edenler, ülkeyi emperyalist odakların savaş üssüne çevirdikçe, göstermelik meydan okuyuşlarla halkın gözünü boyamaya çalıştıkça bizler gerçek anitemperyalistlerin kim olduğunu unutmadık! Filistin halkının kurtuluş mücadelesine katılan Deniz Gezmişleri unutmadık! ‘Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan!’ diyen Pir Sultan Abdal’ı unutmadık! Ezilenleri, ötekileştirilenleri, katledilenleri; Çorum’u, Maraş’ı, Sivas’ı unutmadık! Unutturamazsınız! ’77 Kanlı 1 Mayıs’ını unutmadık! Ceylan Önkol’u, Uğur Kaymaz’ı unutmadık! Her fırsatta özellikle hesaplaşmaya zemin aradığınız Gezi’yi ve onu karalamak için söylediğiniz yalanları unutmadık! Unutmuyoruz! Bir sokak arasında öldürülüp unutturulmaya çalışılan Ali İsmail Korkmaz’ı unutmadık!  Soma’da katledilen madencileri, yerlerde tekmelenen yakınlarını unutmadık! Artan kadın cinayetlerini, kadını ötekileştiren cinsiyetçi söylemleri unutmadık! Unutturamazsınız! İş cinayetlerinde katledilen sonra da haber yasağı getirilen katliamları unutmadık! Umut ve neşe içerisinde oyuncak taşırken Suruç’ta katledilen, türkülerle halaylarla barışı haykırmak için yola çıkıp Ankara’da katledilenleri unutmadık! Ercan Adsız’ı unutmadık! Unutturamazsınız, unutmayacağız! Bugün Erdal’ın bizlere bıraktığı mücadele bayrağını daha da yukarı kaldırarak yineliyoruz; Bağımsızlık, Demokrasi ve Sosyalizm mücadelemiz sürüyor, sürecek! Baskı ve şiddet oldukça başkaldırı kendini gösterecek ve bu düzenin sömürü çarklarını bir bir devirene kadar büyüyecek! Erdal’ın dediği gibi ‘onların koruduğu düzeni yargılayacağız’. Onların ortaya dökülen tüm pisliklerine karşı karanlığı yırtıp ışık olacağız. Kazanacağız!” dedi.
(Baykal Sağlam)
Paylaş