Aziz Sancar, Türkiye’nin gururu olan bir doktor, akademisyen, biyokimyager, moleküler biyolog ve bilim insanıdır. 2015 yılında DNA onarımı alanındaki çalışmalarıyla Nobel Kimya Ödülü’ne layık görülen Sancar, Türkiye’nin Nobel Ödülü alan ilk bilim adamı olarak tarihe geçmiştir. Peki, Aziz Sancar kimdir, kaç yaşındadır, aslen nerelidir, ne bulmuştur, ne yapmıştır, hangi alanda çalışmalar yapmıştır? İşte Aziz Sancar’ın kısaca hayatı ve başarıları:
Aziz Sancar, 8 Eylül 1946 tarihinde Mardin’in Savur ilçesinde, orta gelirli çiftçi bir ailenin sekiz çocuğundan yedincisi olarak dünyaya geldi. İlk, orta ve lise eğitimini Mardin’de tamamladı. Lise yıllarında futbolla ilgilendi, ancak son sınıfta futbolcu olmaktan vazgeçerek yüksek öğrenimine devam etmek üzere İstanbul’a gitti. 1963 yılında girdiği İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1969 yılında birincilikle mezun oldu.
Aziz Sancar, iki yıl Savur’da bir sağlık ocağında hekimlik yaptıktan sonra bir NATO-TÜBİTAK bursu ile önce Johns Hopkins Üniversitesi’ne, ardından Dallas Teksas Üniversitesi’ne gitti. Dallas’ta üniversitenin moleküler biyoloji programına ve Claud Stanley Rupert’ın laboratuvarına katıldı. Bu laboratuvarda Sancar, danışmanı Claud Rupert ile fotoliyaz olarak adlandırılan bir geni klonlamış ve genetik mühendisliği ile bakterilerde çok yüksek oranlarda çoğaltmıştır. Bu genin kodladığı enzim, ultraviyole ışıkları ile zarar görmüş DNA’nın onarımını yapmaktaydı. Bu buluş, Aziz Sancar’ın önce yüksek lisans, ardından doktora derecesi (1977) almasını sağladı.
Aziz Sancar, 1977-1982 yılları arasında Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde çalıştı. Bu dönemde fotoliyaz enzimi çalışmalarına ara verip nükleotit kesim onarımı araştırmalarına başladı. Nükleotit kesim onarımı, DNA’nın hasarlı bölümlerini kesip atarak yeni DNA parçaları ile değiştiren bir mekanizmadır. Sancar, bu mekanizmayı gerçekleştiren excinuclease adlı bir enzim kompleksini keşfetti ve karakterize etti. Bu çalışmaları, Sancar’ın DNA onarımı dalında doçentlik tezini tamamlamasını sağladı.
Aziz Sancar, 1982 yılında Kuzey Karolina Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yardımcı doçent olarak göreve başladı. 1988 yılında doçent, 1995 yılında da profesör oldu. 1997 yılından beri de Sarah Graham Kenan Profesörü olarak çalışmaktadır. Sancar, Kuzey Karolina Üniversitesi’nde DNA onarımı, hücre döngüsü, kanser tedavisi ve biyolojik saat üzerine çalışmalarını sürdürmektedir. Sancar, DNA onarımının pek çok parçasının tanımlanmasında kullanılan biyokimyasal yaklaşımlardaki öncülüğü ile tanınır. Ayrıca, hücrelerin ışığa uyum sağlayarak biyolojik saatlerini ayarlamasını sağlayan kriptokrom adlı bir proteinin keşfine katkıda bulunmuştur. Sancar, kanser tedavisinde sirkadiyen saat kullanımıyla da ödüller almıştır.
Aziz Sancar, yaptığı çalışmalarla pek çok ödüle layık görülmüştür. Bunlardan bazıları şunlardır:
Aziz Sancar, 2005 yılında ABD Ulusal Bilimler Akademisi’ne seçilen ilk Amerikalı Türk olmuştur. Aynı zamanda Türkiye Bilimler Akademisi, Avrupa Moleküler Biyoloji Organizasyonu, Amerikan Fizyoloji Derneği, Amerikan Mikrobiyoloji Derneği ve Amerikan Biyokimya ve Moleküler Biyoloji Derneği gibi pek çok bilimsel kuruluşun da üyesidir.
Aziz Sancar, 2007 yılında eşi Gwen Sancar ile birlikte Aziz & Gwen Sancar Vakfı’nı kurmuştur. Vakfın amacı, ABD’de okuyan Türk öğrencilere yardım etmek ve Türk-Amerikan ilişkilerini geliştirmektir. Vakıf, ABD’nin Kuzey Karolina eyaletinde “Carolina Türk Evi” isimli bir öğrenci misafirhanesi açmıştır. Ayrıca, Türkiye’de de Aziz Sancar Bilim, Hizmet ve Eğitim Vakfı’nı kurmuştur. Bu vakfın amacı ise, Türkiye’de bilim ve eğitim alanında çalışmalar yapmak ve desteklemektir.
Nobel ödüllü Prof. Dr. Aziz Sancar ve ekibi, laboratuvarlarda deneylerde çok kullanılan EdU olarak bilinen molekülün, özellikle beyin kanserlerinin tedavisinde kullanılabileceğini keşfetti1. EdU, DNA sentezini izlemek için kullanılan bir molekül olup, DNA’nın yapısına girerek hücre bölünmesini engelleyebilmektedir. Sancar ve ekibi, EdU’nun DNA onarımını da bozduğunu ve bu yüzden kanser hücrelerinin ölümüne yol açtığını gösterdi. Bu çalışma, beyin kanserlerinin tedavisinde yeni bir umut ışığı olabilir.
Aziz Sancar’ın keşfi, Türkiye’de yapılan yeni bir araştırma sayesinde ‘kanseri önleyebilecek’ bir ilaca dönüşüyor. Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Öztürk ve ekibi, Sancar’ın keşfettiği fotoliyaz enziminin, DNA hasarını onararak kanser oluşumunu engellediğini ortaya koydu. Bu enzimin, insanlarda doğal olarak bulunmadığını ancak genetik mühendisliği ile üretilebileceğini belirten Öztürk, bu sayede kanser riski yüksek olan kişilere fotoliyaz enzimi verilerek, kanserden korunabileceğini ifade etti. Bu çalışma, dünyada ilk kez yapılan bir çalışma olup, kanserle mücadelede yeni bir cephe açıyor.
Aziz Sancar, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda gençlerle bir araya geldi. Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun da katıldığı buluşmada, Sancar, gençlere hayat hikayesini, bilimsel çalışmalarını ve başarı sırlarını anlattı. Sancar, gençlere şu tavsiyelerde bulundu: “Hayatınızda bir hedefiniz olsun, o hedefe ulaşmak için çok çalışın, çok okuyun, çok araştırın, çok sorun, çok merak edin, çok öğrenin. Bilim yapmak, insanlığa hizmet etmektir. Bilim yapmak, ülkenize hizmet etmektir. Bilim yapmak, kendinize hizmet etmektir. Bilim yapmak, mutluluktur.
(Esra Güller)