Tarımsal üretimde modern tekniklerin ve makinalı tarımın yaygınlaşmasıyla birlikte, verimliliği artırmak adına çeşitli uygulamalar tercih edilmektedir. Ancak, az da olsa bazı bölgelerde hasat sonrası anızların yakıldığı veya yaktırıldığı tespit edilmiştir. Bu yöntem, çevreye ve doğaya ciddi zararlar vermektedir.
Anız yakılmasıyla topraktaki organik madde yok edilir. Organik madde, toprağın verimliliğini artıran ve bitkilerin beslenmesini sağlayan önemli bir faktördür.
Anız yakılmasıyla bitki büyümesini teşvik eden karbon ve azot kaybı yaşanır.
Toprakta bulunan mikroorganizmaların ölümü, toprağın doğal dengesini bozar ve humus oluşumunu engeller.
Anız yakılmasının kök çürüklüğü hastalığını artırdığı gözlemlenmiştir.
Anız, erozyonu önleyen bir örtü oluşturur. Anız yakılmasıyla toprak, su ve rüzgar erozyonuna daha açık hale gelir.
Anızların hayvan yemi olarak kullanılmasının yanı sıra, sapsama adı verilen faydalı bir etkiye de sahiptir.
Anız yakılması hava kirliliğine neden olur.
Anız yangınları, çevredeki tarım alanlarına, ormanlık bölgelere ve doğal yaşam alanlarına zarar verir.
Anız yakımı, yaban hayatını olumsuz etkiler ve doğal dengeyi bozar.
Anız yakmanın tarıma ve doğaya olan zararları göz önüne alındığında, çiftçilerin bu konuda hassasiyet göstermesi önemlidir. Toprak verimliliğinin korunması, çevre ve doğa bilinciyle hareket edilmesi, gelecek nesillere sağlıklı bir çevre bırakılması açısından büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, çiftçilere anız yakma konusunda gerekli bilinçlendirme ve eğitimlerin sağlanması önem arz etmektedir.
(ERHAN TAYLAN)