Akyalçın; "Sözlük ciddi bir şekilde incelenmeli'

ÇOMÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Necmi Akyalçın, TDK tarafından son çıkartılan Atasözleri Sözlüğü'nde bir dizi yanlışın bulunduğunu dile getirdi.

2033
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi'nde Dr. Öğretim Üyesi olan Necmi Akyalçın, Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1932 yılında kurulan Tük Dil Kurumu'nun son çıkarttığı Atasözleri Sözlüğü'nde, atasözü olmayan yüzlerce söz öbeğinin yer aldığını, deyimlerin, özdeyişlerin atasözü olarak ele alınması sebebiyle, bundan sonra sınava girecek olan öğrencilerin kaynak olarak kullandığı bu sözlüğün hızlı bir şekilde kontrol edilmesi gerektiğini ifade ederek; "Sözlüğün, TDK gibi bir kurumun yayını olarak basılmış olması, bundan sonra sınavlara girecek gençlerimizin sınavlarında kaynak sözlük olarak kullanılması durumunda ne denli yanıltıcı olabileceği düşünüldüğünde sorunun ne ölçüde ciddi olduğu da anlaşılır olacaktır" dedi.

"O topluma yol göstermesidir"

TDK'nın çıkardığı son Atasözleri Sözlüğü'ne ilişkin açıklamalarda bulunan Dr. Öğretim Üyesi Necmi Akyalçın; "Atasözü; Yüzyıllarca kullanılagelen ve ilk söyleyeni unutularak anonimleşmiş, yani artık toplumun malı olmuş sözlerdir. Bu sözlerin en belirgin özelliği öğüt vermesi, içlerine sindirilmiş deneyimler aracılığıyla o topluma yol göstermesidir; Ak akçe kara gün içindir. Deyim ise; en az iki sözcükten oluşan, kişi, kavram, nesne ve olguların durumlarını anlatmaya yarayan kalıplaşmış mecazlı söz öbekleridir; Küplere binmek" şeklinde konuştu.

"Birçok deyim, atasözü olarak değerlendirilmiştir"

TDK yayınlarından çıkan sözlükte 5970 tane atasözü olduğu iddiasına değinen Akyalçın; "Türk Dil Kurumu yayınlarından çıkan ve yazarları, Haluk Şükrü Akalın, Recep Toparlı ve Belgin Tezcan Aksu olan Atasözleri Sözlüğünde, 5970 tane atasözü olduğu iddia edilmiştir. Ancak bu sözlükte: "'Doğmadık çocuğa don biçmek', 'iğne ile kuyu kazmak', 'ırmaktan geçerken at değiştirmek', 'atın yerine eşek bağlamak', 'kel yanında kabak anmak' gibi birçok (sayı oldukça kabarık) deyim, 'doğmadık çocuğa don biçilmez', 'iğne ile kuyu kazılmaz', 'ırmaktan geçerken at değiştirilmez', 'atın yerine eşek bağlanmaz', 'kel yanında kabak anılmaz' diye yazılarak atasözü olarak değerlendirilip bu sözlüğe alınmıştır. 'IlmAz ve InmAz' ekleri, edilgen çatı ve geniş zaman olumsuzluk eklerinin birleşmesinden oluşmuştur. Deyimler, kullanıldıkları yere ve duruma göre bütün çatı, zaman ve kişi eklerini alabilirler. Aldıkları bu eklerle de o yapılar yine deyimdir. 'Kel yanında kabak anmak' deyimini 'kel yanında kabak anılmaz' yapınca atasözü olmaz. Ancak söz konusu ettiğimiz sözlükte bu yanlışa düşülerek bu şekildeki birçok deyim, atasözü olarak değerlendirilmiştir. Bu ve benzeri durumlar, 2012 yılında Eğiten Kitap'tan çıkan 'Türkçemizin İncileri Atasözlerimiz' adlı sözlükte (s. 19-62) ayrıntılı olarak anlatılmıştır" ifadelerini kullandı.

"1 atasözü, 5 atasözü gibi değerlendirilmiş"

Atasözü olmayan bir söz öbeğine atasözü denilmesinin bir yanlış olduğunu vurgulayan Akyalçın; "Aynı sözlükte, aşağıdaki 5 söz öbeği ayrı ayrı yazılmış ve 5 atasözü olarak sayılmıştır. Oysa ki, bu söz öbeği 'ırmaktan geçerken at değiştirmek' deyimidir. Edilgen çatı ve geniş zaman olumsuzluk ekiyle çekimlenince atasözü olamaz. Olsa olsa deyimin çekimli kullanılmış biçimi olur ki, bu yapı o zaman da deyimdir. Atasözü olmayan bir söz öbeğine atasözü denmesi doğru değildir. Aynı anlamdaki, ırmak, nehir, dere, çay sözcükleriyle yazılıp 5 ayrı atasözüymüş gibi değerlendirilmesi de doğru bir yol değildir; 'Irmağı geçerken at değiştirilmez', 'Irmaktan geçerken at değiştirilmez', 'Nehirden geçerken at değiştirilmez', 'Nereden geçerken at değiştirilmez', 'Çayı geçerken at değiştirilmez'. Aynı şekilde; Âlemin ağzı torba değil ki büzesin; Başkalarının ileri geri konuşmalarından etkilenmemek gerekir çünkü aklına estiği gibi konuşan insanlara engel olunamaz. Elin ağzı torba değil ki büzesin; Başkalarının ileri geri konuşmalarından etkilenmemek gerekir çünkü aklına estiği gibi konuşan insanlara engel olunamaz. Halkın ağzı torba değil ki büzesin; Başkalarının ileri geri konuşmalarından etkilenmemek gerekir çünkü aklına estiği gibi konuşan insanlara engel olunamaz. Herkesin ağzı torba değil ki büzesin; Başkalarının ileri geri konuşmalarından etkilenmemek gerekir çünkü aklına estiği gibi konuşan insanlara engel olunamaz. Milletin ağzı torba değil ki büzesin (veya dikesin); Başkalarının ileri geri konuşmalarından etkilenmemek gerekir çünkü aklına estiği gibi konuşan insanlara engel olunamaz. Saydıklarım arasında bir atasözü var, ancak TDK'nin son sözlüğünde 1 atasözü böylesi bir yöntemle(!) 5 atasözü gibi değerlendirilmiş. Bu yol doğru bir yol olmasa gerek" diye konuştu.

"Sözlükte, özdeyişler atasözü olarak değerlendirilmiştir"

Son çıkartılan sözlükte özdeyişlerin atasözü olarak nitelendirildiğini belirten Akyalçın; "Parayı veren düdüğü çalar. Atasözleri anonimdir. Yani, artık toplumun ortak değeridir ve ilk söyleyeni de unutulmuştur. Oysa ki, bu söz Nasrettin Hoca'nın meşhur sözüdür. Aynı şekilde: 'Kusursuz yar arayan yarsız kalır/ahbap kusuruna bakan ahbapsız kalır'. Sözü de Mevlana'nın sözüdür, 'Gündüz kandilini hazırlamayan gece karanlığa razı demektir' sözü de Cenap Şehabettin'e aittir. Bu da göstermektedir ki, söz konusu ettiğimiz sözlükte, özdeyişler atasözü olarak değerlendirilmiştir. Bu da ayrı bir sorundur" sözlerini kullandı.

Deyimlerin de atasözü olarak değerlendirildiğini belirtti

Sözlükte özdeyişler gibi deyimlerin de atasözü olarak gösterildiğini ifade eden Akyalçın; "Ne kokar ne bulaşır; zor zamanlarda karşısındaki kişiye yararı dokunmadığı gibi zararı da dokunmaz. Hiçbir kimseye ve işe hayrı yoktur. Şimdi burada kimseye hayrı olmayan kim? O, yani bir insan. Bize, mecazlı bir ifade olan bu sözle o insanın durumu, niteliği hakkında bilgi verilmiş, onun durumu anlatılmıştır. Bu söz öbeği de deyimdir. Ancak atasözü olarak değerlendirilerek söz konusu sözlüğü alınmıştır. Aynı şekilde, 'elma da, demesini alma da demesini biliriz' deyimi de atasözü olarak değerlendirilmiştir" şeklinde konuştu.

"Sorunun ne ölçüde ciddi olduğu da anlaşılır olacaktır"

Son çıkartılan sözlükte yüzlerce söz öbeğinin bulunmasının yanı sıra, bundan sonra sınava girecek olan öğrenciler için bu sözlüğün bir kaynak olarak yanıltıcı bir unsur olduğunu vurgulayan Akyalçın; "Yapılan incelemede görülmüştür ki, hadisler, çekimli deyimler (ayağını yorganına göre uzatmak) de atasözü olarak bu sözlüğe alınmıştır. Bu sözlükte 5970 atasözü olduğu iddiası gerçekçi değildir. Bu sözlüğün içinde, 'Halka verir talkını (veya telkini) kendi yutar salkımı', 'Babamın adı Hıdır, elimden gelen budur' gibi, atasözü olmayan yüzlerce söz öbeği bulunmaktadır. Sözlüğün, TDK gibi bir kurumun yayını olarak basılmış olması, bundan sonra sınavlara girecek gençlerimizin sınavlarında kaynak sözlük olarak kullanılması durumunda ne denli yanıltıcı olabileceği düşünüldüğünde sorunun ne ölçüde ciddi olduğu da anlaşılır olacaktır. Bundan dolayıdır ki, TDK yayınlarından çıkan bu sözlüğün, derhal piyasadan çekilerek ciddi bir şekilde incelenmesi ve tüm sorunlu yerlerinin düzeltilmesi, Türk dili açısından son derece önemlidir" dedi.
(Dilan Kaynak)
Paylaş