AIDS, yüzyılımızın en ölümcül hastalıklarından biri. Peki bu hastalığa neden olan HIV virüsü nasıl bulaşır, nasıl önlenir ve nasıl tedavi edilir? Bu soruların cevaplarını öğrenmek için yazımızı okumaya devam edin.
AIDS, Kazanılmış Bağışıklık Yetersizliği Sendromu’nun kısaltmasıdır. AIDS’in nedeni, kan ve korunmasız cinsel ilişki yoluyla bulaşan HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) adlı bir virüstür. HIV, vücudun enfeksiyonlara ve kanserlere karşı savunma sistemi olan bağışıklık sistemini zayıflatır ve yok eder. Bu durum, vücudu çeşitli hastalıklara karşı korunmasız bırakır ve yaşamı tehdit eder.
HIV virüsü, bulaştıktan sonra uzun yıllar belirti vermeyebilir. Bu nedenle, HIV taşıyan kişiler kendilerini sağlıklı hissedebilir ve virüsü başkalarına bulaştırabilir. Bu kişilere HIV pozitif denir. HIV pozitif olan her kişi, AIDS hastası değildir. AIDS, HIV pozitif bir kişide, bağışıklık sisteminin yetersizliği nedeniyle ciddi enfeksiyonlar veya kanserlerin geliştiği son evredir.
AIDS belirtileri, kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Ancak genel olarak şu belirtiler görülebilir:
AIDS, HIV virüsünün bulaşmasıyla oluşur. HIV virüsü, kan, sperm, vajinal sıvı ve anne sütü gibi vücut sıvılarında bulunur. Virüsün başka bir kişiye bulaşması için, bu sıvıların doğrudan teması gerekir. Bu nedenle, AIDS’in en yaygın bulaşma yolları şunlardır:
Korunmasız cinsel ilişki: HIV virüsü, vajinal, anal veya oral cinsel ilişki sırasında, penis, vajina, anüs veya ağızdaki mukoza dokusuna veya yaralara temas ederek bulaşabilir. Cinsel yolla bulaşan diğer hastalıklar (bel soğukluğu, frengi, hepatit vb.) varsa, bulaşma riski daha da artar.
Kan yoluyla: HIV virüsü, HIV pozitif bir kişiden alınan kan, kan ürünleri, doku veya organ nakliyle bulaşabilir. Ayrıca, enjektör, iğne, şırınga, jilet, makas, piercing, dövme gibi kanlı aletlerin ortak kullanımı da bulaşma riski taşır.
Anne-çocuk: HIV pozitif bir anne, hamilelik, doğum veya emzirme sırasında virüsü bebeğine bulaştırabilir. Bu risk, antiretroviral ilaç tedavisi ve sezaryen doğum ile azaltılabilir.
AIDS, öpüşme, sarılma, tokalaşma, öksürme, hapşırma, sinek ısırması, hayvan ısırması, tuvalet, havuz, sauna, banyo, yemek, içecek, tabak, çatal, kaşık gibi yollarla bulaşmaz.
AIDS, henüz tam olarak tedavi edilemeyen, ancak önlenmesi mümkün olan bir hastalıktır. AIDS’ten korunmanın en etkili yolu, HIV virüsünün bulaşmasını engellemektir. Bunun için şu önlemler alınabilir:
Cinsel ilişkide prezervatif kullanmak: Prezervatif, HIV virüsünün cinsel yolla bulaşmasını önleyen en güvenli yöntemdir. Prezervatifin doğru ve düzenli kullanılması gerekir. Prezervatifin yırtılması, kayması veya delinmesi durumunda, bulaşma riski artar. Ayrıca, birden fazla partnerle cinsel ilişkiye girmekten kaçınmak da önemlidir.
Kan yoluyla bulaşmayı önlemek: Kan, kan ürünleri, doku veya organ nakli gereken durumlarda, bunların HIV testinden geçirilmiş olmasına dikkat etmek gerekir. Ayrıca, enjektör, iğne, şırınga, jilet, makas, piercing, dövme gibi kanlı aletleri ortak kullanmamak, tek kullanımlık veya steril olmasına özen göstermek gerekir.
Anne-çocuk bulaşmasını önlemek: HIV pozitif bir anne adayı, hamilelik öncesi veya hamilelik sırasında doktoruna durumunu bildirmeli ve antiretroviral ilaç tedavisine başlamalıdır. Bu tedavi, virüsün bebeğe bulaşma riskini önemli ölçüde azaltır. Ayrıca, sezaryen doğum ve emzirmemek de bulaşmayı önleyen diğer yöntemlerdir.
HIV testi yaptırmak: HIV virüsü, bulaştıktan sonra uzun süre belirti vermeyebilir. Bu nedenle, riskli bir durum veya ilişki yaşadıysanız, herhangi bir belirtiye rastlamasanız bile HIV testi yaptırmak önemlidir. Test sonucuna göre, tedaviye erken başlayabilir, ailenizi koruyabilir ve virüsü başkalarına bulaştırmayabilirsiniz.
AIDS, henüz tam olarak tedavi edilemeyen, ancak ilaçlarla kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. AIDS tedavisinde, antiretroviral adı verilen ilaçlar kullanılır. Bu ilaçlar, HIV virüsünün vücutta çoğalmasını ve bağışıklık sistemini baskılamasını engeller. Böylece, AIDS hastalarının yaşam kalitesi ve süresi artar. Antiretroviral ilaçlar, doktorun belirlediği doz ve sürede, düzenli olarak alınmalıdır.
İlaçların yan etkileri, hastadan hastaya değişebilir. Bu yan etkiler, doktorun tavsiyeleriyle azaltılabilir veya giderilebilir. Antiretroviral ilaçlar, AIDS’i tamamen yok etmez, ancak virüsün bulaşmasını yavaşlatır. Bu nedenle, ilaçları bırakmak veya değiştirmek, virüsün direnç kazanmasına ve tedavinin etkisini kaybetmesine yol açabilir .
AIDS tedavisinde, antiretroviral ilaçların yanı sıra, hastanın
beslenmesine, egzersizine, psikolojik durumuna ve enfeksiyonlara
karşı korunmasına da dikkat edilmesi gerekir. AIDS hastaları,
doktorunun önerdiği diyeti uygulamalı, vitamin ve mineral
takviyeleri almalı, düzenli olarak fiziksel aktivite yapmalı,
stres ve depresyondan uzak durmalı ve enfeksiyonlara karşı hijyen
kurallarına uymalıdır .
AIDS, yüzyılımızın en ölümcül hastalıklarından biridir. AIDS’in
nedeni, kan ve korunmasız cinsel ilişki yoluyla bulaşan HIV
virüsüdür. AIDS, henüz tam olarak tedavi edilemeyen, ancak
ilaçlarla kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. AIDS’ten
korunmanın en etkili yolu, HIV virüsünün bulaşmasını
engellemektir. Bunun için, cinsel ilişkide prezervatif kullanmak,
kan yoluyla bulaşmayı önlemek, anne-çocuk bulaşmasını önlemek ve
HIV testi yaptırmak gerekir.