“Çanakkale turizm şehri olacak”

Çanakkale turizmini Kolin Hotel Genel Müdürü Ahmet Pınar`la konuştuk. Çanakkale için turizmin öneminin büyük olduğunu ifade eden Pınar, kentteki dört ve beş yıldızlı otel sayısının artması gerektiğini bildirdi. Pınar ayrıca, “Geldiğimiz günden beri söylediğim Çanakkale de 4-5 tane daha beş yıldızlı otel olmalı. Ne kadar bol olursa piyasamız o kadar kuvvetli olur. Bunu söylemekten bıkmadım, yapılana kadar da bıkmayacağım” dedi.

 

 

Kolin Hotel Genel Müdürü Ahmet Pınar; “Uzun yıllardır bu sektördeyim. Artık mümkün mertebe aileden uzağa gitmemeye çalışıyorum. 16 Senedir emekliyim. Bir insanın işyerinin beklentisi her basamakta 100, sizin beceriniz 90’sa siz onu vermeye mecbursunuz. Kiminin beklentisi 85’tir bende onu beklerim. Bende elimden gelen her şeyi veriyorum. Mesleğe yeni atılmış bir hırsla çalışmalarımı sürdürüyorum. Devamlı yenilikleri takip etmeye çalışıyorum. Hep yeniliklerin peşindeyim. Zaten kendinizi yenilediğiniz müddetçe işten ve hayattan kopmuyorsunuz. Turizmde 44. senem ve ben hala öğreniyorum. 46 senelik araba 43 senelik motosiklet sürücüsüyüm hala öğreniyorum. Benim felsefemde bir şeyi biliyorum dediğiniz anda “Armut nasıl ki ağaçta olduğu zaman düşer. Bulunduğunuz yerden düşersiniz demektir. Biliyorum yerine öğreniyorum demek ve öğreniyorum felsefesi ile yaklaşıp öğrenmeye açık olmak her zaman için bulunduğunuz ağaçta kalmanızı sağlar.” Ben iş yaşamımda 4 müessese değiştirdim. Her başladığım şirkette en az 8 sene çalıştım. Trilyonluk yatırım yapan mal sahipleri de hiçbir zaman kendilerine yaramayan gelir getirmeyenleri boş yere tutmaz. İş yaşamım da her sene bir önceki seneyi egale etmeye uğraştım. Beni ortalarda pek göremezsiniz. Elinde telsizi ile dolaşıp otelin genel müdürü herhalde demez müşteri. Otel teftişini sabah 6`da kalkarım bir buçuk saatte tamamlarım. Sabah toplantılarına hazırlıklı girerim. Her departman amirinin gündeme getireceği konuları önceden çalışırım. Gün içinde belli kontrollerle dolaşırım. Uzaktan personeli sıkı takip ettiğime inanırım. Mümkün olduğunca hak geçirmemeye uğraşıyoruz. Kurumsal olarak Kolin şirketi bu anlamda son derece ciddi. Çalışanın hakkını vermeye çalışan bir firma. Kolin otelin beş yıldızlı Çanakkale de tek otel olmasına rağmen hiçbir zaman İstanbul da ki otelin gelirlerine sahip değil. Kolin Çanakkale için bir lüks. Geldiğimiz günden beri söylediğim keşke Çanakkale de 4-5 tane daha beş yıldızlı otel olsa. Ne kadar bol olursa piyasamız o kadar kuvvetli olur. Bunu söylemekten bıkmadım, yapılana kadar da bıkmayacağım. Burada büyük 4-5 otel daha olsa büyük kongreler alabileceğiz. 2000 kişilik kongre salonu olsa. Önce iş gelsin sonra alalım düşüncesi yanlış. İş olmayan yerden kim teklif ister ki. Sizin kongre salonunuz yoksa o kongre salonunda 2000 kişiyi toplayıp o kişileri yatıracak yeriniz yoksa kim sizden talep ister ki. Uluslararası bir toplantı yapılacak. Niye sizle vakit harcasınlar ki. 1000 kişi kongre için geldiğinde insanlar beş yıldızlı otel arıyorlar. Çanakkale’de  gecelemeyi arttıracak bir toplantı için yıllar önce her türlü imkan zorlandı. Bir yarışma programıydı. 500 oda bulamadık. Gurubun bir bölümü dört yıldızlı otelde kalmayada razı geldiler. 1000 kişilik salon olmaması nedeniyle yarışmayı başka salonlara bölmeye de razı geldiler. Ama yatak bulamadık. 500 odayı toplayamadık. Her katılımcı aynı bedeli öderken biri 5 yıldız diğeri 4 yıldızda kalıp kahvaltı edecekti. Çanakkale de 5 tane daha 5 yıldız beş tane 4 yıldızlı otel olsa çok daha iyi iş yaparız. Çanakkale gelişimi için bu şart. Geyiklide oturan biri olarak gelişmeyi ister miyim, sükûnet isterim. Ama profesyonel Ahmet Pınar olarak gelişimi isterim. Çanakkale de iş sahası yok. Öğrenciler okumak için dışarıdaki okulları tercih ediyorlar. Turizm işletme okuyanlardan ilk yıllarda stayjer bulamıyorduk. Antalya ve başka illerdeki alternatiflerle ilgilendiler. Üniversitedeki çocuklar şimdi rahat bir şekilde stajer olmak istiyorlar. Burada daha fazla olsa çocuklar mezun olunca iş de bulabilecekler. Elimizden geldiğince mal alımında olduğu gibi öncelikle Çanakkaleden istihdam edelim diyoruz. Uğraşıyoruz. İstanbul ile Çanakkale arasında yapılan yatırımın maliyet farkı yok. Toptancı bir tane hal de pek hareket yok. Ürünleri Çanakkale’den alalım istiyoruz. Bugün bir şehirde ne gerekiyorsa otele de gerekiyor. Yaşam da ne varsa otel de var. Çanakkaleden bir çoğunu temin edemiyoruz.”

 

 

Ahmet Pınar; “Büyük otellerde normalde 10 yılda ana tadilat yapılır. Avrupai düşünce ile bu şekilde gerçekleşir. Türkiye de 12-14 senede zor olur. Ama biz sekizinci senede tadilata girdik. Kolin Çanakkale için büyük şans. Çanakkale’nin burayı yaşatmaya çalışması gerekiyor. Dediğim gibi temin edemediğimiz ürünleri şehir dışından alıyoruz. Bizim daha ekonomik olmamız açısından Çanakkale de gelişmeli. Aldığımız ürünleri Çanakkale de temin ederken zorlanıyoruz. Bu nedenle daha pahalıya almış olmamız rağmen satarken o doğrultuda satış yapamıyorsunuz. Bizim burada düğün gibi etkinliklerde içecekleri de verdiğimiz fiyata İstanbul da bizim emsal bir otel düzgün bir yerdeyse inanın ızgara köfte, biftek veriyor. Kıyıda köşede kalmışsa oralar da bir tane bonfile veriyorlar. Biz bu fiyatlara düğün dernek düzenliyoruz. Bizim buradaki maliyetlerimiz daha yükseğe geliyor. Personel gideri, enerji gideri aynı oranda oluyor. İstanbul`dan farklı değiliz. Beş yıldızlı hizmet için örneğin kışın kaloriferi yazın da klimaları çalıştırmak gerekiyor. Bunlar olmazsa konuk girdimi içeri bu nasıl beş yıldızlı der. İstanbul da aynı kapasitede yapılan yaıtırm 10 yılda geriye dönecekse burası 15 senede anca çıkartıyor. Hakikaten ticari anlamda bakacak olursak ben mal sahibi olsam Çanakkale’ye bu oteli yapmam. İstanbul da bir otel daha açıyoruz. Biraz daha lüks ama sadeliğimiz aynı olacak.”

 

 

Ahmet Pınar; “İlk yıllar da Çanakkale de Kolin Hotel lüzumsuz açıldı, müşterimizi çalacak deniyordu. Üstelik bizden düşük fiyat veriyorsunuz diyorlardı. Ben de o dönem şunu anlatmaya çalıştım. Biz ucuz fiyat vermiyoruz. Biz, Bursa üzerinden gelen konaklamasını Bursa da yapıp direkt Efes’e geçen, Çanakkale’yi es geçen hatta sadece Truva`ya giden turist guruplarını hedefledik. Bunu söylerse Bursa söyler diyorduk. Çanakkale’yi es geçip orada konaklatanlar vardı. Onları bu tarafta konaklatmaya başladık. Sizden daha düşük vermemize imkan yok dedik.  Anlata anlata sonunda meslektaşlarımızı ikna ettim.”

 

Ahmet Pınar; “ Çanakkale de muhakkak birkaç şey bir arada olmalı. Çanakkale de sanayi yerine turizm, öğrenci, tarım olabilir. Toprak da verimli. Sene de birkaç kere ürün alınabiliyor.  Hayvancılık da ilerleyebilir. Toprakları verimli. Maalesef yanan ormanlar nedeniyle topraklar yağan yağmurla denize gidiyor. Verimli topraklar gidiyor. Yağış bereketli, baraj dolu. Burası üniversite, turizm ve çok da güzel tarım- hayvancılık kenti olabilir. Çanakkale de sanayi olmasın ama çok güzel turizm kenti olabilecek bir yer. Çanakkale’nin turizm şehri olması farz. Şart değil farz haline gelecek.  Çanakkaleli olarak bir yatırım yapacak güçte olsam otel yapar kongre merkezi yaparım.”

 

 

Ahmet Pınar; “Yat limanı ne için gerekir. Yat sahipleri neden gelir? Hafta sonlarında demirlediği limandan yatına binip  civar koyları gezsin. Şehrin stresli hayatından uzaklaşsın. İzmir’e baktığımızda çevresinde yat limanları var. Bizim koylarımız nerede? Buraya insanlar yatlarını demirlerse Çanakkale insanına yarar. Yarın öbür gün balıkçı barınağına dönmesin bütün korkum o. Düşünelim, burada yat limanı var. İstanbul da yat limanları çok pahalı diye buraya bıraktınız. Örneğin, İstanbul da bir işadamı Bodrum`daysa yatı atlayıp gidiyor. Yatını alıp koyları geziyor yada Marmaris`te aynı şekilde. Çanakkale de siz demirlerseniz teknenizi hafta sonu gelmek istediniz. Kaç kişi gelebilir. Bu ne kadar ucuz olabilir. Yaptığınız ucuzluk istediğiniz hizmeti verir mi? Yat sahipleri hizmet karşılaştırmasını çok iyi biliyor. Yat için büyük masraf yapan kişiler farklı yat limanlarında ne hizmeti aldığını biliyor. Yat limanı sahiplerinin beklentileri büyük oluyor. Bu benim alanım değil ama işin uzmanı değilim yat turizmciliği apayrı bir konu beklentiler bu doğrultuda olursa bu yatırımı yapmaya değer. Onun dışında ne kadar yararlı olur bilemiyorum. Olması zarar getirir mi? Tabiki zarar getirmez. İlerde gelişecek olan turizme bir alt yapı oluşturmuş olur. Kurvaziyer limanı daha yararlı olur diye düşünüyorum. Kolin limanı açılışına 500 turist geldi. Bunun % 20 si dışarıya çıksa iki otobüs turist eder. Gemiler yanaşsa daha fazla turist girişi olur Çanakkale ye. Sadece Truva’yı gezip giriş parası ödeseler o da bir gelirdir. Orada alış veriş yapsa o da bir katkı olur. Kurvaziyer turizmi yaz kış çalışıyor. Kente muhakkak faydası, katkısı olur.”

 

 

Ahmet Pınar; “Çanakkale için kültür turizmi önemli. Turistler gelir kültür turizmine bunu tatille sonlandırır. Bu tip turlar genel de İstanbul da başlar. İstanbul da biter. Ama sadece kültür turizmi ise İstanbul da iner üç gün İstanbul vardır. Ya gelişte iki gün kalırlar ya dönüşte bir gün kalır. Tersini yaparlar. İstanbul da iner Efes, Truva’yı, Pamukkale’yi gezer. Oradan Konya’ya gelir Mevlana, Kapadokya, Anadolu medeniyeti yapar İstanbul’a gelir uçar. Bunu tatille bağlayanlar Pamukkale sonrası Antalya ya gelir bir hafta kalır sonra gider. Bir sene sonra kalanı tamamlar. Çanakkale`ye gelen turist profili tatil ve kültür turizmi yapanlar tatil kısmını bizde yapmıyorlar. Gecesi birlik yapıyorlar günü birlik bile değil. Akşam altıda geliyorlar, sabah erken gidiyorlar. Hatta Uzakdoğulular sabah beş ile yedi arasında gidiyorlar.”

 

 

Ahmet Pınar; “Bende meslek yaşamımı sürdürürken Çanakkale de turizmin düşündüğüm şekilde gelişmesi, yatırımların, otellerin, kongre salonlarının artması turizm hizmeti veren yan işletmelerin çoğalmasını isterim. Benim de bunları görmem en çok istediğim şeylerden biri bu.”