Prof. Dr Sedat Laçiner’in rektör olmasından sonra, ÇOMÜ yönetimi ile geliştirdiği ilişkiler temelinde izlediği yayın politikası ile dikkat çeken ‘comuhaber. com’ internet sitesi paralel, AKP çatışması ve buna bağlı olarak rektörlük seçimleri nedeniyle alınan pozisyonlar gereği ÇOMÜ yönetiminin hedefi haline geldi.ÇOMÜ yönetiminin geçmişte açık destek verdiği, ilgi sitenin yapmış olduğu yayınlar nedeniyle oluşan tepkilere karşı açıktan siteyi savunduğu koşullar,paralel, AKP çatışması sonrasında karşılıklı çatışmaya dönüştü.
ÇOMÜ yönetimi siteye ulaşılmasını kendi sunucularından(server) engellemekle başlayıp, sonrasında site aleyhine sürdürdüğü faaliyetlerini ÇOMÜ adını ve logosunu kullanamayacağını gerekçe göstererek mahkemeye başvurmaya kadar götürdü.
Tarihin sayfalarındaki notlar her şeyi çok iyi anlatıyor
14 ekim 2011 tarihinde Çanakkale Eğitim Sen tarafından yapılan açıklamada bu site ile ÇOMÜ yönetimi arasındaki ilişkiye dikkat çekilen bir açıklamaya karşılık 16/10/2011 tarihinde rektörlük tarafındanyapılan açıklamada şunlar kaydedilmişti: “ÇOMÜ logosunun ve isminin kullanılmasına gelince; ÇOMÜ ismi özünde öğrencilerimize ve öğretim elemanlarımıza aittir. Onlar olmadan bu ismin hiçbir kıymeti yoktur. Öğrencilerimizin, mezunlarımızın ve eski-yeni çalışanlarımızın bu ismi yüreklerinde, sözlerinde ve hayatlarının her köşesinde görmek isteriz. . Özellikle girişimci öğrencilerimizin ÇOMÜHABER gibi çalışmaları tasvip etsek de, etmesek de bir öğrenci girişimi olarak takdire şayandır. İş yapanlar hata da yapar. Hata yapılmasın diye ÇOMÜ’nün, öğrencilerini sınırlandırmasını beklemek doğru olmaz. Dileriz ki Üniversitemiz öğrencileri çok daha fazla internet sitesi kurabilirler” O gün bu şekilde bu siteyi savunanlar şimdi mahkemeye başvurarak ÇOMÜ isminin kullanılmayacağını talep etmektedirler. Atalarımız ne demiş;”Öküz öldü, ortaklık bozuldu”
Comuhaber’den itiraf
ÇOMÜ yönetiminin mahkemeye başvurusu karşısında kendisini savunmak için sitenin sunduğu gerekçeler; işbirliği gerçeğini bir başka cepheden ortaya koymaktadır. Bakın ‘comuhaber’ kendisini savunurken neler söylüyor:” Firuze Ateş, Feride K. Yavaş, Selim Eren ve Hamit Palabıyık imzalarıyla 17-25 Aralık sürecinden önce sitemizde yayınlanan bir çok köşe yazısı üniversitemizin en yetkili kişisi konumunda bulunanlar tarafından yayınlanması amacıyla sitemize ulaştırılmıştır. Bunun yanında kentte Çanakkale Belediyesi ve Ülgür Gökhan, Aynalı Pazar Gazetesi, Çanakkale Olay Gazetesi, Sermet Atadinç, Türker Savaş, Telat Koç gibi isimleri hakkında tepki toplayan bir çok haberimizde bizzat üniversite yöneticilerimiz tarafından sitemize gönderilmiştir” comuhaber’in bizzat kendi ifadesiyle açıkladığı gibi bugüne kadar Belediye Başkanı Ülgür Gökhan başta olmak üzere Aynalı Pazar Gazetesi, Çanakkale Olay Gazetesi, Sermet Atadinç, Türker Savaş, Telat Koç gibi isimler hakkında tepki toplayan haberlerin üniversite yöneticileri tarafından gönderildiği açıkça itiraf edilmiştir.
Kimdir bu yöneticiler, açıkla
Çanakkale’deki çeşitli kesimleri itibarsızlaştırmak adına yazılar yazan Firuze Ateş ve Feride K. Yavaş imzalı yazıların üniversite yöneticilerinden gelmesi oldukça manidar. ‘comuhaber’ bir kaynak olarak, bu açıklamalarıyla müstear isimli yazarlar ile yönetimin ilgisi olduğunu işaret etmektedir. Ayrıca Belediye Başkanı Ülgür Gökhan Aynalı Pazar Gazetesi, Çanakkale Olay Gazetesi, Sermet Atadinç, Türker Savaş, Telat Koç gibi isimler hakkında tepki toplayan haberleri hangi üniversite yöneticileri göndermiştir? Her şey çok açık değil mi ? Bilimle mi uğraşıyorsunuz, komplo ve tezgahlarla mı?
