Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin en yüksek, dünyanın ise üçüncü en yüksek barajı olan Yusufeli Barajı köprülerinin son halkası olan Yusufeli Merkez Viyadüğü ‘nün açılış töreninde konuştu.
Türkiye’nin ilk yerli ve milli uydusu TÜRKSAT 6A’yı Space X’in, Florida’daki Uzay Üssünden yörüngesine fırlatıp Türkiye’ye döndükten sonra ayağının tozuyla Yusufeli’ne geldiklerini ifade eden Uraloğlu, “Bildiğiniz üzere 8 Temmuz’u 9 Temmuz’a bağlayan gece uydumuzu ilk yörüngesine başarıyla fırlattık ve uydumuzdan ilk sinyali planlanan şekilde 67. dakikada başarıyla aldık. Şu anda uydumuz 35 bin 786 km uzaklıktaki yer sabit yörüngesine varmak için kimyasal itki sistemiyle ateşlenerek aşama aşama kalıcı yörüngesine doğru ilerliyor. Yörüngesine varması için planlanan bu ateşlemelerden ilkini 10 Temmuz günü gerçekleştirmiştik. Hamdolsun dün itibariyle Türkiye saatiyle 20.00 civarında başlayan ve 69 dakika süren 2. ateşleme süreci de başarıyla sonuçlandı. Türksat 6A sorunsuz bir şekilde uzaydaki yolculuğuna devam ediyor ve bizler de sabırsızlıkla yörüngesinde hizmete başlayacağı anı bekliyoruz. Hiç şüphesiz ülkemizin ürettiği en yüksek değere sahip teknoloji projelerinden biri olan ilk yerli ve milli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A’dır. Maalesef biz geçmişte "siz yapamazsınız" nidalarıyla büyüdük. Ama Rabbimizin izniyle her geçen gün gücüne güç katan ülkemizin, her şeyin en iyisini en güzelini hak eden milletimizin nelere imza atabileceğini, neler başarabileceğini TÜRKSAT 6A ile bir kez daha gösterdik.” Şeklinde konuştu.
Suyollarını tutan ve suyuna sahip çıkan milletlerin her daim tarihe damga vuran medeniyetler kurduklarını ve refaha kavuştuklarını söyleyen Bakan Uraloğlu, “‘Fırat ve Dicle’ olmasa Mezopotamya, ‘Kızılırmak’ olmasa Hitit, ‘Nil’ olmasa Mısır medeniyetleri olmazdı. ‘Su medeniyettir’ ve dünyada ilk tarım faaliyetlerinin ülkemiz sınırları içindeki Harran ovasında yapıldığını düşünürsek mesele daha iyi anlaşılır. Bu noktada 2,3 milyar metreküp su depolama ve yıllık 1 milyar 900 milyon kilovatsaat enerji sağlama kapasitesiyle Cumhuriyet tarihimizin en gurur verici eserlerinden Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santralimizin önemi de ortaya çıkmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Bir başka medeniyet göstergesinin ise hiç şüphesiz “YOL” olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, “Su ile yol birleştiği zaman orada hayat bin bir rengiyle ortaya çıkmakta, refah ve zenginlik artmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın da, ‘Yol Medeniyettir’ sözünden hareketle; 2002 yılında 6 bin 101 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu, yaklaşık 29 bin 434 kilometreye ulaştırdık. Ana akslarımızın tamamına yakınını bölünmüş yol haline getirdik. Bölünmüş yollarla bağlanan şehir sayımız 6 iken, 77’ye yükselttik. Ülkemizin yalçın kayalarını, derin vadilerini tünel ve viyadüklerle aştık. Köprü yapım çalışmaları kapsamında; 2002 yılında 311 km olan toplam köprü uzunluğunu 779 kilometreye çıkardık. Tünel yapım çalışmaları kapsamında da 50 km olan tünel uzunluğumuzu 753 kilometreye yükselttik. Başlatmış olduğumuz otoyol seferberliği çerçevesinde bin 714 km olan otoyol ağımızı ise 3 bin 726 kilometreye çıkardık. Türkiye’nin dört bir noktasında; doğusu, batısı, kuzeyi, güneyi demeden, köyü-kasabası ya da büyükşehri fark etmeden da yeni yol çalışmalarıyla; Ülkemizin ulaşım altyapısını güçlendirmek, modernize etmek ve vatandaşlarımıza daha konforlu bir yaşam sunmak hedefiyle önemli adımlar atıyoruz.” dedi.
Yusufeli Barajı’nın yapımında Türkiye'nin ve milletin geleceği için doğdukları, büyüdükleri evleri, iş yerlerini ve geçmişlerini geride bırakarak sergiledikleri takdire şayan fedakarlık için teşekkür eden Bakan Uraloğlu, “Ama hamdolsun Sayın Cumhurbaşkanımızın desteğiyle sizler için daha modern evler, iş yerleri ve altyapısıyla yeni bir ilçe inşa ettik. Bu noktada Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak bizler de Yusufeli Barajı kapsamında; mevcut yerleşkesi ve karayolunun bir bölümü sular altında kalan yeni Yusufeli ilçesinin ulaşımını sağlayacak bağlantı yollarını inşa etmenin gururunu yaşıyoruz. Üstelik bu projemiz Bakanlığımızın Karadeniz Bölgesindeki en büyük projeleri arasında yer alıyor. Hatta, şöyle bir örnek daha vereyim, Bundan 22 yıl önce Türkiye'nin toplam tünel uzunluğu 50 kilometre iken biz sadece burada, 56,7 kilometre uzunluğunda 39 tünel inşa ettik. Yani 80 yılda yapılan 50 kilometrelik tünel uzunluğundan fazlasını tek bir projede tamamladık. 69,2 km uzunluğundaki Yusufeli Relokasyon Yollarını, Merkez Viyadüğü dışında 22 Kasım 2022 tarihinde Yusufeli Barajı ile birlikte hizmete açmıştık. Bu projemiz ile Artvin'i Erzurum'a, Kafkasları ve Karadeniz sahil kesimini Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya bağlayan kuzey-güney aksının standardını önemli ölçüde yükselttik. Yüksek dağların ve derin vadilerin bulunduğu bölgede, doğaya meydan okuyan yüksek teknoloji ürünü viyadüklerle ulaşım standardını arttırarak daha güvenli ve konforlu bir seyahat imkânı sunduk.” dedi.
Resmi açılışını gerçekleştirdikleri Çoruh Nehri üzerinde bir gerdanlık gibi duran Yusufeli Merkez Viyadüğünden bir an evvel faydalanmaya başlansın diye 11 Haziran’da araç trafiğine açtıklarını anımsatan Bakan Uraloğlu, “Viyadüğümüzün tamamlanmasıyla; Yusufeli Barajı’nın su tutması sonucunda su altında kalan Artvin-Yusufeli-İspir-Erzurum güzergahında yeniden bütünlük sağladık. Yolun büyük bölümünü tünel, köprü ve viyadüklerle geçerek Artvin'in yüksek turizm potansiyeline sahip eşsiz doğasını koruduk. Bildiğiniz üzere Tekkale Viyadüğü, Yusufeli Baraj Viyadüğü ve Şilenkar Viyadüğü'nü daha önce hizmete almıştık. ‘Çelik Ortotropik Köprü’ olarak projelendirilen Yusufeli Merkez Viyadüğü'nü de itme-sürme yöntemiyle hayata geçirdik. Tabliyelerinin yapımında yaklaşık 7 bin 100 ton çelik kullandık. Bakın, Fransa’nın simge yapılarından biri olan Paris’in ortasındaki Eyfel Kulesi’nde 7 bin 300 ton çelik kullanıldığını düşündüğümüzde Yusufeli’nde hayata geçen projemizin ne kadar büyük bir proje olduğu daha da iyi anlaşılıyor. Köprümüz 8 orta ayak, 2 de kenar ayak olmak üzere 10 ayaktan oluşuyor. 685 metre uzunluğa ve en yüksek ayağı yaklaşık 150 metre yüksekliğe sahip projemiz sayesinde; Kış aylarında meydana gelen buzlanma, kaya düşmesi ve heyelan gibi doğa olayları sonucunda yaşanabilecek tehlikelerin önüne geçtik. Trafiği güvenli hale getirerek, seyahat konforunu arttırdık. Yusufeli-Sarıgöl-Öğdem ile Yusufeli-İspir gibi yerel yol ağlarının da konforlu karayolu bağlantısını sağladık.” diye konuştu.
Bakan Uraloğlu, “Baraj gölünün etrafından dolanan 16,2 kilometrelik yol kesimini 685 metrelik merkez viyadüğü ile geçerek mevcutta 90,5 kilometre olan yusufeli-artvin merkez yolu uzunluğunu 75 kilometreye düşürdük; yolu 15,5 km kısalttık. Bu kısalma sayesinde 25 dakika kazanarak Yusufeli-Artvin arasında ortalama 95 dakika süren yolculuk süresini de 70 dakikaya indirdik. Böylece viyadüğümüzle zamandan 30 milyon lira, akaryakıttan 13 milyon lira olmak üzere yıllık toplam 43 milyon lira tasarruf edeceğiz. Çevreye zarar veren araçların karbon emisyonunu da 1005 ton azaltarak doğanın korunmasına katkı sağlayacağız.” ifadelerini kullandı.
Artvin’e; son 22 yıl içerisinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak 85 milyar 889 milyon lira yatırım gerçekleştirdiklerinin altını çizen Bakan Uraloğlu, “Yüksek dağların ve derin vadilerin şehri Artvin’e; 108 adet Tek Tüp, 4 adet Çift Tüp Tünel olmak üzere toplamda 110 bin 308 metre uzunluğunda 112 adet tünel, bin 681 metre uzunluğunda 23 Köprü inşa ettik. 22 yıl önce Türkiye'nin toplam tünel uzunluğu 50 kilometre iken biz Artvin’in hem eşsiz doğasını korumak hem de gelişen ulaşım ağıyla insanımızı konfora ve refaha ulaştırmak için 110 bin 308 metre tünel inşa ettik. Artvinli kardeşlerimizin havayoluyla seyahat etmeleri içinde doğaya meydan okuyan dev bir projeye imza attık. Dünyanın deniz üzerine inşa edilen sayılı, ülkemizin ise Ordu-Giresun Havalimanı’ndan sonra ikinci havalimanı olan Rize-Artvin Havalimanı’nı 2022 yılında hizmete açtık. Bu iki havalimanımız gibi deniz üzerine inşa edilmiş bir havalimanı Avrupa’da yok ve dünyada da örnekleri çok az. Hatta, Rize-Artvin Havalimanımız dünyadaki 5. havalimanı oldu. 3 bin metre uzunluğundaki pisti ve yılda 3 milyon yolcuya hizmet verebilecek kapasitede terminal binası ile bölgenin havayolu ulaşımı ihtiyaçlarını eksiksiz karşılamaktadır. Daha bu yılın ilk 6 ayında yaklaşık 530 bin yolcu havalimanımızı kullanarak yolcu sayısında geçen yıl aynı döneme göre yüzde 22 artış yakaladık. Rize-Artvin Havalimanı'mız açıldığı günden bu yana 15 binin üstünde uçak trafiğiyle 2 milyon 115 bin yolcuya hizmet verdi.” dedi.
Güvenli, hızlı ve kolay ulaşımın, ticaretin, üretimin ve ihracatın en önemli bileşeni olduğun ifade eden Uraloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Bakanlık olarak Artvin için planladığımız her bir projemizin bölgenin ticaret, üretim ve turizm faaliyetleri potansiyelini katbekat arttıracağına inanıyoruz. Geçmişte yaptıklarımızdan gelen güvenle, Türkiye Yüzyılı’nın üzerinde yükseleceği büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa edeceğiz. Bu düşüncelerle Yusufeli Merkez Viyadüğü'müzle birlikte Yusufeli yollarının tamamını başarıyla inşa eden işçisinden, teknik personeline, uzmanından, denetmenine tüm yüklenici firma ve Karayolları Genel Müdürlüğü çalışanlarına teşekkür ediyor, başarılarının devamını temenni ediyorum. Pazartesi günü 15 Temmuz’un sene-i devriyesi. Yusufeli’nin, Artvin’in, tüm Karadeniz’in, bütün ülkemizin milli ve manevi konularda duruşunu biliyoruz. Biz bu duruşu gösterdiğimiz müddetçe Allah’ın izniyle birileri 15 Temmuz benzeri kalkışmalarda bulunamayacaktır. Bu vesileyle 15 Temmuz’da şehit olan 251 insanımıza Allah’tan rahmet diliyoruz ve gazilerimize teşekkür ediyoruz. Kalanlara sabır diliyoruz ve milletimize gösterdiği bu duyarlılık için tekrar teşekkür ediyorum. Allah sizlerden razı olsun.”
(HADİYE AYŞE İRİM)