Yaralar dayanışma ile sarılıyor
Çanakkale'de 22 Ağustos'ta başlayan yangın, yaklaşık 48 saat sonra kontrol altına alındı. soğutma çalışmalarının devam ettiği yangın bölgesinde, ağaçların gövdelerinden, toprağın altındaki köklerinden, yanan alanlardan az da olsa dumanlar yükselmeye devam ediyor. Yangın söndürme çalışmaları devam ederken, afetin yaraları da sarılmaya çalışılıyor.
Dünyanın ve ülkenin birçok yerinde olduğu gibi, Çanakkale'de bu yıl alevlere teslim oldu. 22 Ağustos tarihinde saat 11:30 sıralarında başlayan yangın, 24 Ağustos sabah saatlerinde kontrol altına alınabildi. Yangının yol açtığı hasar, yörede maddi zararlara neden olurken, yaraların sarılması için çalışmalar sürüyor. İlgili kamu kurumları hasar tespitini yaparken, yangından etkilenmeyen köylerdeki vatandaşlar, yangının nedeni ile diğer köylerde oluşan zararı dayanışma ile azaltmaya çalışıyorlar.
Çanakkale'de 16 Temmuz ve 22 Ağustos tarihlerinde yaşanan iki ayrı yangın, neredeyse birbirinin devamı niteliğindeydi. 16 Temmuz'da çıkan ve 52 saat sonra kontrol altına alınan yangında 2500 hektarlık alan zarar görmüştü. Bu yangında, bin 200 hektarı orman sahası, bin 300 hektarı ise orman dışı alan olmak üzere toplam 2 bin 500 hektar alanın yandığı belirlenmişti. Bu yangından 34 gün sonra, yangının neredeyse bittiği alanda başlayan ikinci bir yangın meydana geldi. Yaklaşık 48 saat süren bu ikinci yangının ise 4 bin hektarlık alanda etkili olduğu belirlendi. 22 Temmuz'da başlayan ve saate 70 kilometre ve zaman zaman üzerine çıkan rüzgarın da etkisiyle hızla ilerleyen yangın, yaklaşık 20 kilometrelik bir düzlemde etkili oldu. 10'un üzerinde köyün tahliye edildiği bölgede yangın sonrası soğutma çalışmaları sürürken, diğer taraftan da hem hasar tespitleri yapılıyor, hem de yangının yol açtığı zararlar giderilmeye çalışılıyor.
Yağcılar Köyü'nde çaresizlik ve umut!
Yangının en çok etkilediği köylerden biri de Yağcılar Köyü! Köyde, ağır bir yangın kokusu, yanmış ahırlar, yok olmuş mera alanları, maddi kayıplar arasında yaşam devam ediyor. Köyde herkes üzgün, kadınlar bir arada çoğu zaman evlerde, yangından etkilenen komşuları ile zaman geçirirken, erkekler ise kahve önlerinde, dışarıdan gelenlerin "Geçmiş olsun" temennilerine cevap vererek günü geçiriyor. Yangından ve yangının yol açtığı hasar üzerinden sohbetler ediyorlar.
Hayvanlar başka ahırlarda, samanlar başka köylerden
Genel anlamda köyde bir çaresizlik ve üzüntü durumu hakim, ancak bu zor günleri umuda çeviren, yüzleri güldüren gelişmeler de oluyor. Yangın soğutma çalışmaları bir tarafta, hasar tespit çalışmaları diğer tarafta devam ederken, çevre köylerden römorklarla gelen samanlar, yemler Yağcılar Köyü'nde mutluluk yaratıyor. Ahırları sağlam olan çiftçiler, hayvan barınaklarını ahırları yanan çiftçilere açmış. Ahırlar onarılıncaya kadar hayvanları kendi damında misafir ediyor. Hayvanların yem ihtiyaçları ise yakın köylerden çiftçilerin destekleri ile gideriliyor. Köylüler, yaraları dayanışma ile sarmaya çalışıyor.
Yağcılar Muhtarı Çevik; "Zor zamanlar geçiriyoruz"
Yangın sonrası merkeze bağlı Çıplak Köyü'nden bazı vatandaşların getirdiği samanlar, ihtiyaç sahibi Yağcılar Köyü sakinlerine dağıtılıyor. Yağcılar Köyü Muhtarı Hüdaver Çevik, köyde 10 çiftçinin yangından etkilendiğini, 35 küçükbaş, 3 tane büyükbaş ve çok sayıda kanatlı hayvanın kurtarılamadığını belirtti. Muhtar Çevik, asıl zararın yanan meralar ve ahırlar olduğunu söyledi. "Durum şuanda çok vahim. Çok zor zamanlar atlattık, geçiyor" diyen Muhtar Çevik, "İnsan kaybımız hiç yok, hayvan kaybımız var. Ancak maddi hasarımız fazla, bütün damlarımız, hayvan barınaklarımız yandı, çöktü. Hayvanları otlatacak hiçbir yerimiz kalmadı. Samanlarımız, yemlerimiz yandı. Yakın köylerden arkadaşlarımız sağ olsun, bize destek için saman getiriyorlar, yem getiriyorlar" dedi
Yağcılar Köyü sakinlerinden Ahmet Karadeniz ise zararlarının büyük olduğunu, toparlamaya çalıştıklarını söyledi. 30 yıllık emeklerinin yok olduğunu dile getiren Karadeniz, "Ahırlar yanda, balyalar yandı. İki tane hayvanım yandı, bir tane de yaralı var. Devlet yetkililerinden yardım bekliyoruz. Yardım olursa tekrar ayağa kalkacağız. Bizlere yardım eden arkadaşlarımıza da çok teşekkür ederiz" dedi.
"İmkanı olan çiftçiler buraya destek vermeli"
Yağcılar Köyü'ne yaklaşık 25-30 kilometre uzaklıkta olan, Çanakkale'nin merkeze bağlı Çıplak Köyü'nden Eren Can Anıl ve Emir Han Anıl isimli kuzenler, hayvanlarına ayırdıkları samanlardan traktör kasasına koyarak dayanışma amacıyla Yağcılar Köyü'ne geldiler. Kendilerinin de çiftçilik ve hayvancılık yaptıklarını dile getiren Eren Can Anıl, "Burada böyle bir afet ve sonrasında hasar oluşunca içimiz rahat etmedi. Kendi hayvanlarımıza ayırdığımız balyalarımızdan elimizden geldiğince sardık getirdik. Burada hayvancılık yapan ağabeylerimize, kardeşlerimize yardımcı olmaya çalışıyoruz. Şuan elimizden gelen bu, keşke daha çok olsa, daha çok yardım edebilsek" dedi.
Emir Han Anıl ise Yağcılar Köyü'ndeki çiftçilere destek olmaya çalıştıklarını dile getirirken, yangın bölgesindeki çiftçilerin zor zamanlar geçirdiklerini dile getirdiler. "Bu afeti yaralarını hep beraber sarabiliriz" diyen Emir Han Anıl, "Bütün çiftçilere de buradan sesleniyoruz. Elinden gelen varsa yapsınlar. Biz buradayız, geldik ve gelmeye de devam edeceğiz" ifadelerine yer verdi.
"En önemli sorunumuz hayvan barınağı"
Yağcılar Köyü Muhtarı Hüdaver Çevik, yıllarca, bin bir emekle bir noktaya getirdikleri ahırlarının, makinelerinin yandığını dile getiriyor. Kendisinin iki tane buzağının yandığını, ahırları yandığı için hayvanlarını köylüsü bir arkadaşının ahırında barındırdığını ifade ediyor. "Tekrar ayağa nasıl kaldırırız bilmiyoruz. Samanlarımız yok oldu, süt sağma makinemiz ve diğer makinelerimiz yandı kullanılmaz hale geldi. Ahırlarımız yok. Sağmal ineklerimizi, düvelerimizi, küçükbaşlarımızı kurtardık. İki aylık iki tane buzağım yandı, onları kurtaramadık. Kurtardığımız hayvanlarımı bir arkadaşımın damına bıraktık. Orada bakıyoruz. Ahırlarımızı tamir edinceye kadar orada duracaklar. Kanatlı hayvanlarımız telef oldu. 35-36 kanatlı hayvanımdan, bir horozla 4 tane tavuğum kaldı" dedi.
"Devlet görevlilerine zararlarımız yazdırıyoruz"
Yangının çok hızlı ilerlediğini, önce köyümüzün yaşlılarını, kadınlarını ve çocukları kurtarmaya çalıştıklarını dile getiren Yağcılar Muhtarı Çevik, insanların ilk anda köylerini terk etmek istemediğini belirtti. Sonra jandarma başta olmak üzere, kamu kurumlarının ekipleri ile tahliye ettiklerini söyledi. "Sonra hayvanlarımızı yine ekiplerin yardımıyla köyün içerisine götürerek kurtardık. Başka bir şekilde, arazinin içinde kurtarabilme şansımız yoktu. Ateş her taraftaydı. Evsiz kalan bir arkadaşımız var. Onun haricinde evsiz kalan kimse yok. Yetkililer geliyor, yazdırıyoruz. Hasar tespiti sonucunda ne çıkacak bilmiyoruz, yetkililerimizden yardım bekliyoruz. Devlet kurumlarımız burada; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı görevlilerimiz buradaydı, Tarım İl Müdürlüğü ekipleri ilk günden bu yana buradayız. Devletimizden bekliyoruz, onlar ne tespit edecekler, ne verecekler bilmiyoruz. Biz diyoruz, en azından kaybımızın yarısını karşılamalarını istiyoruz" dedi.