"Vergi yükü Akp iktidarıyla boyut atlamıştır"

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Çanakkale İl Başkanlığı tarafından, ekonomik krize, alım gücünün düşmesine ve yapılan zamlara tepki göstermek için açıklama düzenlendi.

550
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Çanakkale İl Başkanlığı tarafından, Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen basın açıklamasında, memur maaşlarına yapılan zamları protesto etmek amacıyla bordrolar yakıldı. Kamu emekçilerinin enflasyona ezdirildiğini dile getiren Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Çanakkale İl Başkanı Mehmet Şahin; "Milyonlarca emekçiyi ilgilendiren ücret ve maaş artışları gerçek enflasyona göre değil çarpıtılmış TÜİK enflasyonuna göre belirlenmiş ve ücretli emekçiler iki kez mağdur edilmiştir" şeklinde konuştu.

"Yüzdelik ve ek zamlarla çözülmesi mümkün değildir"
Ekonomik kriz ve yapılan zamlarla birlikte, TÜİK verilerinin gerçeği yansıtmadığı vurgulanarak Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Çanakkale İl Başkanlığı tarafından açıklama gerçekleştirildi. Kamu emekçisinin daha da fakirleştiğini belirten Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Çanakkale İl Başkanı Mehmet Şahin; "Kamu emekçileri enflasyona ezdirilmiş açlık ve sefalete mahkum edilmiştir. Milyonlarca kamu emekçisi, emeklisi ve ailelerini sevindirecek yüzdelik ve seyyanen zamlar değil her dönem yaşadığımız kayıpların giderilmesi ve en düşük memur maaşının en az 32 bin TL'ye çıkarılmasıdır. Milyonlarca emekçiyi ilgilendiren ücret ve maaş artışları gerçek enflasyona göre değil çarpıtılmış TÜİK enflasyonuna göre belirlenmiş ve ücretli emekçiler iki kez mağdur edilmiştir. Kamu emekçilerinin sorunlarının yüzdelik ve ek zamlarla çözülmesi mümkün değildir" ifadelerini kullandı.

"Pahalılık koşulları mutfakları kavurmuştur"
Türkiye'de art arda gelen zamların yaşam standartlarını oldukça zorlaştırdığını belirten Başkan Şahin; "Ülkemizde yaşam şartları ağırlaşmış pahalılık koşulları mutfakları kavurmuştur. Doğalgaza, elektriğe, suya, benzine, motorine, gıda maddelerine, ulaşıma vs. fahiş oranlarda zam yapılmaktadır. Türk Lirası, dolar ve euro karşısında erimekte günden güne yurttaşların alım gücü düşmektedir. TÜİK, haziran ayı enflasyon verilerini aylık yüzde 3,92, altı aylık yüzde 19,77 ve yıllık olarak yüzde 38,21 olarak açıklamıştır. 6 aylık enflasyon rakamının belli olmasından sonra kanuni düzenleme ile yapılan seyyanen artış dışında memurlara, sözleşmeli personele ve emeklilere verilecek zam oranı % 17,55 olarak açıklanmıştır. Ancak TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Memur, SSK ve Bağ-Kur emeklilerine de yüzde 25 zam verilmesi kabul edilmiştir. Birleşik Kamu-İş KAMU-AR'ın Haziran enflasyonu yılın ilk yarısında yüzde 33, son bir yılda ise yüzde 80,5 oranında artış yaşanmıştı. Haziran ayı araştırmamıza göre 4 kişilik bir aile için yoksulluk sınırı 32 bin liraya, açlık sınırı ise 12 bin liraya dayanmıştır. AKP iktidarı ve TÜİK, enflasyonu gizlemekte ve sahte verilerle hareket etmektedir" şeklinde konuştu.

"İktidar bütçe açığını kapatmak için KDV artışına gitmiştir"
21 yıllık Ak Parti iktidarının vatandaşları daha da yoksul bir hale getirdiğini vurgulayan Başkan Şahin; "21 yıllık iktidar yurttaşları perişan hale getirmiştir. Hangi ekonomik veriye bakarsak bakalım dökülmektedir. Dalga dalga yayılan zamlar ve kat be kat artan vergiler TÜİK rakamlarına göre değil gerçekçi enflasyon oranında yapılmaktadır. Ülkedeki vergi kültürü ve vergi yükü Akp iktidarıyla boyut atlamıştır. Enflasyonun hızla artmasına paralel olarak yoksulluk artmıştır. Yoksulluğun büyüdüğü bir ortamda katma değer vergisi (KDV) değiştirilmiştir. Mal ve hizmetlere uygulanan yüzde 18'lik KDV oranı yüzde 20'ye, yüzde 8'lik KDV oranı ise yüzde 10'a yükseltildi. Ülkedeki ağır vergilere ek vergi yükü tamamen emekçilerin sırtına yıkılmıştır. İktidar bütçe açığını kapatmak için KDV artışına gitmiştir. Ücretli emekçiler zenginlikten en az payı alırken en çok vergiyi ödemektedirler. Yapılan KDV artışı verilen zamların daha cebe girmeden alınmasıdır. Emekçiler, ağır zamlar ve vergiler altında ezilirken patronlara vergi istisnaları yapılmaktadır. Enflasyon sarmalı maaşlara yapılan zamları erittiği için içinden çıkılamayacak noktaya getirmiştir. İnsanların satın alma gücü yükselmiyor tam tersine düşmesine neden olmaktadır. Yurttaşlar ekonomik çöküş yaşamaktadır" ifadelerini kullandı.

"Sözde maaş artışları şimdiden yok olmuştur"
Seçim sürecinden önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın en düşük memur maaşının 22 bin lira olacağı söylemlerini hatırlatan Başkan Şahin; "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimden önce 'en düşük memur maaşının 22 bin lira olacağı' vaadinin üzerinden 2 ay geçmemiştir ancak en düşük memur maaşının 22 bin liraya çıkarılacağını açıkladığı günden bugüne çoktan erimiştir. Bilindiği gibi 2023'ün ilk 6 ayında yüzde 11,77'lik enflasyon farkı ve 2021 yılı toplu sözleşmeden gelen yüzde 6'lık artış (kümülafit %17,55) üzerine seyyanen yapılan 8 bin 77 TL'lik zammın emekçilerin beklentisini karşılamadığını bir kez daha belirtiyoruz. Akp iktidarı ekonomik krizin yükünü tamamen emekçilerin sırtına yıkan, gelir adaletsizliğini derinleştiren, açlığı ve yoksulluğu artıran politikalara yönelmiştir. Maaşla çalışanlar ağır vergiler ve enflasyon altında ezilmekte sözde maaş artışları şimdiden yok olmuştur" diye konuştu.

"Buradan hükümete seslenmek istiyoruz"
Emekçilerin ödediği vergilerin sınırının makul rakamlara çekilme gerektiğini belirten Başkan Şahin; "Buradan hükümete seslenmek istiyoruz; Haklı ve meşru taleplerimizi duymazdan gelmeyin. Akp iktidarı sermayenin sesine değil, yoksulluk ve açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edilmiş, emekçilerin sesine kulak vermeli ve her zaman yaptığı gibi kurnazca rakamlar üzerinde oynayarak, hayali bir yaşamın resmini çizmekten vazgeçmelidir! Emekliliğe yansımayan, adaletsizliği artıran, verilen sözleri tam olarak karşılamayan seyyanen ve yüzdelik oranlar kabul edilemez. Tüm emekçilerin ödediği vergilerin sınırı makul rakamlara çekilmelidir ve yaşamsal giderlere getirilen vergiler geri çekilmelidir. Ekonomik krizin bedelinin kamu emekçilerinin ve çalışanlarının sırtına yıkılmasından vazgeçilmelidir. İktidarın acı reçeteleri IMF politikalarının kötü kopyasıdır ve kaldırılmalıdır. 22 bin TL'lik en düşük dereceli memur maaşı içinde, 11 bin 128 TL'lik kısım emekli maaşı hesabına dahil edilmemektedir. Bundan sonra bu seyyanen rakam, maktu rakam olarak belirlenecek ve daha sonraki hiçbir artışa bu rakam baz teşkil etmeyecek olması iktidarın kurnazlığıdır. Enflasyon farkı, ortaya çıktığı ay itibarıyla ödenmelidir. Adeta bir soygun mekanizması gibi işleyen vergi diliminde maaş artışları sonrasında kesilen oranlar yeniden düzenlenmelidir. Torba yasadaki seyyanen artıştan emekli kamu emekçilerinin yok sayılması eşitlik ilkesi gereği adaletsizliktir" dedi.
(Seçkin Sağlam)
Paylaş