Menisküsün her iki dizde iki adet bulunan, içte ve dışta olmak üzere C şeklinde bir yapı olduğunu belirten Çakmak Erdem Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümünden Op. Dr. Nurtaç Alper Akdemir, “Vücudun yükünü diz eklemi aracılığıyla diz altına simetrik, eşit bir şekilde aktarılmasını sağlar. Bu şekilde diz kıkırdaklarını korur. Aynı zamanda dizin kayganlığını sağlayan bir özelliği var. Bu yüzden diz sağlığı için çok önemli bir anatomik yapıdır. Menisküs yırtığı ve hasarı, özellikle 40-45 yaşlarından sonra dejenerasyona bağlı olarak travma dışında da görülebilir. Genç hastalarda ise genellikle spor yaralanmalarında, trafik kazası veya iş kazası gibi durumlarda ortaya çıkabiliyor. Tedavisinde bu iki durumun ayrımını yapmak önemli” açıklamasını yaptı.
Spor yapan kişilerin hasardan korunması için önerilerde bulunan
Op. Dr. Nurtaç Alper Akdemir, “Spor yapan kişilerin diz çevresi
kaslarının güçlü olması gerekiyor. Spor faaliyetleri öncesinde
germe, güçlendirme, esneme ve ısınma hareketleri yapılması
önemli. Eğer kişi profesyonel olarak sporla uğraşıyorsa germe,
güçlendirme ve kondisyon antrenmanlarına spor aktivitesi dışında
da önem vermesi gerekiyor” dedi.
Op. Dr. Nurtaç Alper Akdemir, “Tedavi kararında menisküsü 3
bölgeye ayırıyoruz: kapsüle yakın kısım, orta kısım ve merkezdeki
kısım. Menisküs yırtığının olduğu yer, eğer kanlanmasının iyi
olduğu kapsüler kısma yakınsa iyileşme şansı daha yüksek
olabiliyor. Ancak kanlanmasının daha zayıf olduğu yerlerde
iyileşme şansı düşük olabiliyor. Bu ayrımı yaptıktan sonra
cerrahi olarak mı yoksa konservatif tedavi ile mi
ilerleyeceğimize karar veriyoruz. Özellikle hastanın yaşı,
menisküs yırtığının yeri ve hastanın beklentisi ameliyat kararını
etkiliyor” şeklinde konuştu.
“Hastalar genellikle bize dizde ağrı, takılma ve kitlenme gibi mekanik şikâyetlerle başvuruyor” diyen Op. Dr. Nurtaç Alper Akdemir, “Eğer hastanın yaşı gençse, sportif faaliyetle ilgileniyorsa ve menisküste yırtık oluşmuşsa öncelikli olarak cerrahi tedavileri ön planda düşünüyoruz. Onarma ameliyatı yapacaksak bunu kapalı teknik olan diz artroskopisi ile gerçekleştirebiliyoruz. Yırtık kısımların mümkünse onarımını sağlıyoruz; fakat yırtık onarılamayacak bir durumdaysa kısmi menisektomi ameliyatı uygulayabiliyoruz. 4-6 hafta iyileşme süreci oluyor. Hastanın fiziki durumuna ve gerçekleştirilen ameliyata göre normal hayata dönme süreci değişebiliyor. Ancak profesyonel sporcularda menisküs onarım ameliyatı yapıldıysa spora dönüş 6-12 ay sürebilir” dedi.
Galatasaraylı futbolcu Mauro Icardi’nin sakatlığı ile ilgili de konuşan Op. Dr. Nurtaç Alper Akdemir son olarak şunları söyledi: “Futbolcularda menisküs yaralanmaları, dizin dönme travmalarında dize kontrolsüz bir yük bindiği zaman oluşabiliyor. Bu olaylarda menisküs yırtığına, ön çapraz bağ dediğimiz bağda da yaralanma (kopmalar) eşlik edebiliyor. İkisinin de yaralandığı ve ameliyat gerektiren durumlarda profesyonel spora dönüş, denildiği gibi 6-12 ayı bulabiliyor. Bunun için başarılı bir ameliyat yapılması ve ameliyat sonrası dönemde iyi bir fizik tedavi ve rehabilitasyon süreci gerekiyor. Bu tarz yaralanmalar yumuşak doku yaralanmaları olduğu için kişilerde üzerine basmama gibi mutlak bir kısıtlama söz konusu değil. Yani kişi hiç ameliyat olmasa bile kemik yapısı sağlam olduğunda ayakta durabilir, mobilize olabilir, günlük ihtiyaçlarını görebilir. Ancak bu aktivitelerde dizde ağrı, takılma, kitlenme ve güvensizlik hissi gibi bulgular olabilir. Bu yaralanmalar olay anında oluşuyor. Ondan sonrasında kişi ameliyat olmak istemese bile kısa dönemde ciddi sakatlıklara yol açmayabilir. Fakat gerekli tedavisi yapılmadığında, orta ve uzun vadede dizde kıkırdakta aşınma sonucu kireçlenme süreci dediğimiz durum hızlı bir şekilde gelişebilir.”
(İHA)