Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan son verilere göre, Türkiye'nin nüfus projeksiyonları yenilenmiştir. Bu projeksiyonlar, doğum, ölüm ve göç gibi demografik göstergelerdeki mevcut durumun devam edeceği varsayımına dayanmaktadır. Ana, düşük ve yüksek olmak üzere üç farklı senaryo oluşturulmuştur. Bu senaryolar, nüfusun gelecekte nasıl değişebileceğini öngörmektedir.
2001 yılında 2,38 olan toplam doğurganlık hızı, 2023 yılında 1,51'e düşmüştür. Bir kadının doğurgan olduğu 15-49 yaş grubunda doğurabileceği ortalama çocuk sayısını gösteren bu hızdaki düşüş, nüfus projeksiyonlarında dikkate alınmıştır. Bir nüfusun yenilenme düzeyinde kalabilmesi için kadın başına düşen çocuk sayısının en az 2,10 olması gerekmektedir.
Ana senaryoya göre, Türkiye nüfusunun 2023 yılında 85 milyon 372 bin 377 kişiden 2030 yılında 88 milyon 188 bin 221 kişiye, 2050 yılında ise 93 milyon 774 bin 618 kişiye ulaşması beklenmektedir. Ancak, 2050'li yılların ortasına kadar artış gösteren nüfusun sonrasında azalarak 2100 yılında 77 milyonun altına düşmesi öngörülmektedir.
Doğurganlık göstergelerindeki hızlı düşüş eğiliminin devam edeceğini varsayan düşük senaryoya göre, Türkiye nüfusunun 2044 yılında 89 milyon 959 bin 486 kişiyle en yüksek seviyeye ulaşacağı ve 2100 yılında 55 milyonun altına düşeceği tahmin edilmektedir.
Doğurganlığı artırıcı tedbirlerin etkili olacağını varsayan yüksek senaryoya göre ise Türkiye nüfusunun 2056 yılında 100 milyonun üzerine çıkması beklenmektedir.
Türkiye'de doğuşta beklenen yaşam süresi artmakta ve nüfus yaşlanmaya devam etmektedir. 2023 yılı sonuçlarına göre ortanca yaş 34 iken, 2050 yılında 44,8, 2075 yılında 51,5 ve 2100 yılında 52,2 seviyesine ulaşması beklenmektedir. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranının 2075 yılında %31,7 ve 2100 yılında %33,6 seviyesine ulaşacağı öngörülmektedir.
ADNKS 2023 yılı sonuçlarına göre, çalışma çağında yer alan 15-64 yaş grubundaki nüfus oranı %68,3'tür. Ana senaryoya göre çalışma çağındaki nüfus oranının, 2050'de %61,9, 2075'te %55,9 ve 2100'de %54,6 olması beklenmektedir.
ADNKS 2023 yılı sonuçlarına göre, çocuk nüfus olarak tanımlanan 0-14 yaş grubundaki nüfus oranı %21,4'tür. Ana senaryoya göre çocuk nüfus oranının, 2050'de %15,1, 2075'te %12,4 ve 2100'de %11,8 olması beklenmektedir.
Demografik fırsat penceresi, bağımlı nüfus toplamının çalışma çağı nüfusunun yarısından az olduğu dönemdir. Projeksiyon sonuçları, 2030'un ilk yarısında yaşlı nüfus oranının yüzde 15'i aşacağına ve demografik fırsat penceresinin kapanacağına işaret etmektedir.
(HABER MERKEZİ)
