Toplumsal travmalar seçmen davranışını etkileyebiliyor
Nöropolitika çalışmalarının seçmen davranışlarına odaklandığını belirten uzmanlar, duyguların karar verme sürecine etki eden önemli bir faktör olduğunu ifade ediyor. Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi, yapılan araştırmalarda liberallerin yeniliğe ve belirsizliğe daha duyarlıyken, muhafazakarların daha yapılandırılmış ve kalıcı bilişsel özelliklere sahip olduğunun ortaya konduğunu söyledi. Çebi, deprem ya da terör saldırısı gibi büyük toplumsal travmaların seçmen davranışına yansıdığını ve mevcut hükümete yaklaşma ya da uzaklaşma yönünde eğilimlerin ortaya çıkabildiğine dikkat çekti.
Nöropolitika çalışmaları seçmen davranışına odaklanıyor
Siyasal nörobilim veya nöropolitika olarak tanımlanan alanın, siyaset hakkında nasıl karar verdiğimize dair anlayışımızı geliştirmek için beyin yapısıyla işlevi hakkındaki nörobilimsel yöntemlerin ve teorilerin kullanımına odaklandığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi; "Bu alan, bireysel insan psikolojisi ile politik davranış arasındaki etkileşime odaklanan politik psikoloji ile yakından bağlantılı. Politik nörobilim alanında çalışan araştırmacılar, EEG MRI ve fMRI gibi sosyal ve bilişsel sinirbilimde yaygın olarak kullanılan metodolojik yaklaşımları kullanıyorlar. Seçmen davranışıyla ilgili çalışmaların çoğu da ABD'de gerçekleştirilmiş. Bu çalışmalarda da çoğunlukla liberaller ile konservatifler yani muhafazakarları karşılaştırmışlar. Karar verirken liberaller yeniliğe ve belirsizliğe daha duyarlıyken, muhafazakarların daha yapılandırılmış ve kalıcı bilişsel özelliklere sahip olduğu gösterilmiş. 2011'de yapılan bir çalışmada muhafazakarların karar verirken limbik sistemde yer alan sağ amigdalanın etkisinde olduğunu ortaya koymuş. Buna karşılık liberallerin karar verme süreçlerinde daha çok bilgi, araştırma ve uzman görüşlerini dikkate aldıkları belirtilmiş. Liberaller risk alırken sol insula önemli ölçüde aktif olurken muhafazakârlarda sağ amigdalanın önemli ölçüde aktivite gösterdiği ortaya çıktı." ifadelerini kullandı.
Toplumsal travmalar seçmen davranışını etkileyebilir
Deprem ya da terör saldırısı gibi büyük toplumsal travmaların bireylerde korku duygusunu işleyen beyin bölgelerini etkilediğini ve bu durumun da seçmen davranışına yansıdığına dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi; "Bu davranış, mevcut hükümete yaklaşma yönünde de mevcut hükümetten uzaklaşma yönünde de gerçekleşebilir. Bireyler, hissettikleri korku duygusunun sorumluluğunu hükümetin dışındaki faktörlere yüklerlerse, mevcut yönetime doğru bir oy artışı olabilir. Eğer yaşanan travmayı mevcut yönetimle ilişkilendirirlerse bu sefer de muhalefete doğru bir kayma yaşanabilir. Sonuç olarak tüm bu çalışma sonuçlarını değerlendirdiğimizde aslında şunu anlıyoruz ki, politik karar verme süreçlerinde; beynin duygu ve afekti işleme (amigdala, insula), çatışmayı çözme ve duyguyu bilişle bütünleştirme (insula, anterior singulat korteks),daha üst düzey bilişsel işlemleme (prefrontal korteks) ve ödül işlemede (ventral striatum) rol alan pek çok bölgesinin dahil olduğu geniş bir nöral ağ katılımı var. Demek ki politik davranışları daha iyi çözebilmek için, rasyonel düşüncenin yanında duygusal ve motivasyonel süreçleri de göz önünde bulundurmamız gerekiyor." dedi.
Damla Şener Okdaş