SES Çanakkale Şubesi, sağlık emekçilerinin ve kamu çalışanlarının
karşılaştığı zorlukları gündeme getiren "SES Çanakkale Şubesi
Bülteni"nin 2. sayısını yayımladı.
Bültende; Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinden, İl Sağlık
Müdürlüğüne, kamu kurum ve kuruluşlarındaki ve kentteki diğer
gelişmelere ilişkin değerlendirmelere yer verildi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Çanakkale
Şubesininin bülteninin tamamı ise şu şekilde:
"2. sayımıza; merdiven altı özel hastanelere kurban edilen
bebekleri, yanarak, donarak, hastalıklardan ölen ülkemizin tüm
çocuklarını anarak, emekçilere “22 Bin TL Sözde Asgari-Gerçekte
Standart Ücreti” reva görerek dalga geçen, bizleri kölelik
düzenine mahkûm eden sermaye ve onun işbirlikçileri ile azami
mücadele sözü vererek başlamak istiyoruz. Sağlık ve Sosyal Hizmet
Emekçilerinin ilettiği, basına ve kamuoyuna yansıyan güncel,
kronik sıkıntılara ve gözlemlerimize gelin birlikte göz atalım:
ÇOMÜ:
Üniversitemiz ikinci bahar (3. Yaş & 5. Tazelenme Üniversitesi),
okçuluk oyunları oynamakla, kahve tadımı ve kariyer günleriyle,
Odaş, İçdaş, Kale gibi sermaye gruplarına ticari alan açan sosyal
sorumluluk projeleriyle, akreditasyon, sertifika, yetki belgeleri
almakla meşgul. AB vs. proje fonlarını hangi yan işlere harcar,
vizyoner ve kaliteli görünürüz uğraşında. Dişe tırnağa, sağlığa
hayata dokunur işler mi? Onlar ikinci planda kalsa da olur. Oysa;
3. basamak hizmet vermesi gereken Hastanesine başvuran hastalar
saatlerce bekletildikten sonra, 2. basamak olan devlet
hastanesine sevk ediliyor. Üç kuruş nöbet parası vermemek için
çalışma listeleri değiştiriliyor. Zaten yetersiz olan personel
sayısından kaynaklı kaos her geçen gün artıyor. Özel
muayenehanelerini kapatıp dönen hocaları küstürülmüş, “özel
öğretim üyesi muayenesi” açma motivasyonları dahi kalmamış.
Ismarlama akademik kadro ilanına çıkıp basına düşünce iptal eden
İdari anlayış, Hastane Başmüdürlüğünü “endüstri mühendisine”
emanet etmiş. Arazisine kadar bağış olan Üniversitemiz, -iddia o
ki genel bütçeden parası olmasına rağmen- bağışlarla yeni
cihazlar da almış. Umarız; o cihazlarla yaptığınız işlem ve
tedavilerden, hoca farkı, malzeme parası vs. adı altında ücret
talep etmezsiniz. Yıllarca prim ödeyen yoksul halkımızın
her türlü çıkarı için takipte olacağız. Son Basın Açıklamamızda
da belirttiğimiz gibi, Hastane idari kadrosunda görev yaparken
görevden uzaklaştırılan 7 sağlık emekçisinin hukuksuzluk dolu
sürecini yakından takip ediyoruz.
ÇANAKKALE İL SAĞLIK
MÜDÜRLÜĞÜ:
- Onca masrafla depodan çevrilen, 70-80 memurun uygun fiyata
yemek yediği, İl Müdürünün dahi orda yiyip personelini
özendirdiği “yemekhane”, ani bir kararla önce “pinpon salonuna”
çevrilmiş! Başkanlarından birinin çok sevdiği bu oyun salonu
yerine, yeni bir kararla 2 ayrı “temizlik personeli odası”
yapılmış. Sebep: Çalışmadıkları için eleştirilenler diğerleriyle
aynı odada kalamıyormuş! Yemekhaneden mahrum kalan sağlık
emekçilerine ne mi olmuş? Evden sefertası taşıma dahil, çevredeki
ucuzcu restoranlara mahkum edilmişler! İddia o ki; Bakanlık yemek
paralarını göndermeye devam ediyor, ancak bu ödenekler başka
yerlere tahsis ediliyormuş. Araştırmaya değer… Uygun fiyatlı
yemekten mahrum kalan memurların birçoğunun üyesi olduğu sendika
ne mi yapmış? Profesyonel sendikacıları, Çanakkale Devlet
Hastanesi’nde birkaç gün çıkan dondurma, palamut, helva
menülerini övmüş, sonra köyüne, asli işlerine geri dönmüş…
- Müdürlük ve bağlı kuruluşlardaki internet tarayıcılarında
birçok siteye “keyfi” erişim engeli geldiği de şikâyetler
arasında: Konfederasyonumuz KESK, sendikamız SES, Eğitim-Sen,
Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş engelli ama Memur-Sen, Sağlık-Sen,
Türk-Sağlık Sen açık; Oksijen, Evrensel, T24, Diken, Birikim
Dergisi, Medyascope TV, Çanakkale Aynalı Pazar ve Kalem yerel
gazeteleri engelli ama başta A Haber ve tüm yandaş medya siteleri
açık. Öyle anlaşılıyor ki; aldığı talimatlar üzerinden Müdürlük
“Bilgi İşlem Uzmanı”, SES üyelerinin girdiği siteleri bilgi işlem
sisteminden hukuksuzca takip edip keyfekeder engellemeye
başlamış. Burdan açıkça uyarıyoruz; suç işliyorsunuz! Kişisel
verilerimize izinsiz erişip, haber alma ve sendikal haklarımızı
baltalayan sansürcülük oyununuza derhal son verin!
- Mülkiyeti Terzioğlu Vakfına ait olup vakıf adına kullanımına
karar veren Çanakkale Valiliği’nce 2011 yılında Eski Çanakkale
Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’ne kiralanmış metruk
bina, sonunda İl Sağlık Müdürlüğü’ne devredilmiş. Ama nasıl bir
devir! Resmen enkaz. İddia o ki; Genel Sekreterlikler
lağvedilince eski İl Sağlık Müdürü burayı sağlık emekçileri için
kreş yapmak istemiş, ancak Valilik mevcut kirasını 5 katına
çıkarınca bina boşaltılmış. Başka bir kamu kurumuna dahi tahsis
edilmeyen metruk binanın önce camları kırılmış, değerli bakır
elektrik kabloları duvarlardan bile sökülüp çalınmış, içindeki
herşey talan edilmiş. Bu müthiş kamu zararından sonra Müdürlüğe
devredilen binanın depreme dayanıklı olmadığı da tespit edilmiş.
Çanakkale Devlet Hastanesi’ndekiler başta olmak üzere kentin
sağlık ve sosyal hizmet emekçileri, çocukları için ücretsiz kamu
kreşi talep ederken; alın size bir “kimseye yar olmasın talanı ve
ziyanı” hikayesi…
DEVLET
HASTANELERİ:
- Sağlık Bakanlığı kalite denetimleri haberli bir şekilde ve
kâğıt üstünde yapıldı. Sağlık emekçileri yine bolca yoruldu ve
stres oldu. Kaç emekçiye derdi, sıkıntısı soruldu? Bilmiyoruz.
Yemek ve havalandırma kalitesi, dinlenme alanları ve mobbing
soruldu mu? Ulaşım, kreş gibi sıkıntılar gündeme geldi mi? Ne
verdikleri meçhul olanlar, alanlardan ne istediler acaba? Temel
sıkıntıların kaçı denetlendi, denetleme bitince nerelerde eskiye
dönüldü. Dijital çağda bir ampul ilacın peşine düşenler, herşeyi
kağıt üstüne indirgeyenler, deveyi hamudu ile götürenleri de
denetledi mi? Kalite yönetimi istatistik sever. Onlara birkaç
istatistik tavsiyesi de bizden olsun: Cerrahi/Dahili yatan hasta
oranları, medikal malzeme kullanılan/kullanılmayan hasta
oranları, yoğun bakım yatak doluluk oranları? Bunları da çalışın,
denetleyin mutlaka. Onurlu, dürüst, iyi hekimleri ve sağlık
emekçilerini daha görünür kılın. Kalite, nitelik eğitimle
liyakatle olur. Alandan bihaber, hayatında enjektör tutmamışları
perifere gönderip durmayın, boşuna masraf etmeyin. Uymadığınız
standartlara uyulmasını beklemekten vazgeçin. Halkımız herşeyin
en iyisine layıktır. Onlara en iyiyi verecek bizlerin de mutlu ve
huzurlu olmasını sağlayın. Ne değişti bekleyip göreceğiz. Bu
süreçte ter döken tüm emekçilerin emeğine sağlık.
- Halkımız ve Emekçilerden Gelen Duyumlar ve Şikâyetler Sonrası
Muhataplarına Zorunlu Uyarı: Hastalara SGK ödemesi olmayan ilaç
yazmaktan/önermekten, etkinliği kanıtlamamış iş ve işlemler
yapmaktan vazgeçin artık. Endikasyon konusunda hemfikirsek, ödeme
kapsamına aldırmak için gelin birlikte mücadele edelim. Ortalıkta
dolaşan medikal malzeme pazarlamacısı tipleri hastanelerden
çıkarın. İşyeri ve kişi önermekten vazgeçin. Daha önce de
uyardık. Her ne sebeple olursa olsun hastalara dışarıdan malzeme
aldırmak suçtur. Bundan derhal vazgeçin. Halkımıza çağrımız:
Sizlerden ek ücret veya dışarıdan medikal malzeme talep eden
personelleri ilgili yerlere ve Şubemiz Etik ve Yolsuzluk İzleme
Komisyonuna bildiriniz. SGK ödemesi olmayan ilaçların neden
yazıldığını mutlaka sorgulayınız.
AİLE VE SOSYAL
HİZMETLER:
Sosyal Hizmet alanı bildiğimiz gibi. Aynı sıkıntılar devam
ediyor: Kış ayları geldi ve ÇOKİM hala aynı yerinde. Çocuklarımız
deprem dayanıksız binada, elektrik sobaları ile kış boyunca
“yanmadan” ısınmaya çalışacak. Müdürlük binası şıkır şıkır, özel
önlemlerle desteklenmesi gereken kadın ve çocuklar diken üstünde.
Bütün sağlık ve sosyal hizmet alanlarının ve binalarının bağış
olduğu ilimizde, bu kadar yer ve bina sıkıntısı çekmek özel bir
yetenek olsa gerek.
KENTİN DİĞER EMEK VE SAĞLIK
GÜNDEMİ:
* Kepez Belediyesi’nde işçileri sürgün politikası yerini
ücretlerin ve ikramiyelerin sürekli geç ödenmesine bırakmış
görünüyor. SGK’ya olan borçlarını derhal ödemeye kaynak
yaratanlar, işçilerin yılbaşından bu yana hak ettikleri 4
ikramiyesini süresinde ödeme konusunda aynı hevesi
sergileyememişe benziyor. Enflasyon karşısında hızla eriyen
işçilik hak edişleri için “çetin bir mücadele veren belediyede
örgütlü sendikanın(!)”, talep etmesi halinde sendikal dayanışma
göstereceğimizi şimdiden iletelim…
* Memlekete ilgisi bilinen Cengiz Holdingin, Çanakkale'ye olan
platonik aşkı iyice gün yüzüne çıktı. 59 günde 1 milyona yakın
ağacı kesen bu eko-kırımcı örgütlü kötülük, Çanakkale Ticaret
Borsasında maden paneli yapmaya da utanmadı. Çanakkale Emek Barış
Demokrasi Güçleri (ÇEBDG) ve Kazdağları Ekoloji Platformu
bileşenleriyle birlikte protesto ettiğimiz bu panel
katılımcılarına; kendini toplumdan yalıtmış bir avuç sermayedarın
memleketin sahibi olmadığını, Kazdağları Direnişi ve Nöbeti
kapsamında her kötülüklerini ifşa edeceğimizi bir kez daha
hatırlatmış olduk.
Direniş, mücadele ve örgütlenme dolu girdiğimiz 2025 Yılımız
şimdiden kutlu olsun!"
(HABER MERKEZİ)