Saçkıran, saçlı deride veya vücudun diğer bölgelerinde yuvarlak
veya oval şekilli saç dökülmesi ile karakterize bir hastalıktır.
Saçkıranın nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, bağışıklık
sisteminin kendi saç köklerine saldırması sonucu ortaya çıktığı
düşünülmektedir. Saçkıran, hem erkeklerde hem de kadınlarda
görülebilir ve genellikle 40 yaşın altındaki kişilerde başlar.
Saçkıran, sadece kozmetik bir sorun olmanın ötesinde, kişinin
özgüvenini ve yaşam kalitesini de olumsuz etkileyebilir. Bu
nedenle, saçkıranın belirtileri, nedenleri ve tedavi yöntemleri
hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir.
Saçkıranın Belirtileri Nelerdir?
Saçkıranın en belirgin belirtisi, saçlı deride veya vücuttaki
diğer kıllı bölgelerde, bozuk para büyüklüğünde veya daha büyük,
yama şeklinde saç kaybıdır. Saçkıran, genellikle kafa derisinde
başlar, ancak kaş, kirpik, sakal, bıyık, koltuk altı, kasık gibi
diğer bölgeleri de etkileyebilir. Saçkıranın ilerlemesi
durumunda, saçlı derideki tüm saçlar veya vücuttaki tüm kıllar
dökülebilir. Saçkıranın diğer bir belirtisi de, tırnaklarda ince
çizgiler, çukurlar veya şekil bozuklukları olmasıdır. Saçkıranın
belirtileri, kişiden kişiye değişiklik gösterebilir ve hastalığın
seyrini önceden tahmin etmek zordur. Bazı kişilerde saçkıran
kendiliğinden iyileşebilir, bazılarında ise tekrarlayan veya
kronik bir hal alabilir.
Saçkıranın Neden Olur?
Saçkıranın nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Ancak, saçkıranın
otoimmün bir hastalık olduğu, yani bağışıklık sisteminin kendi
saç köklerini yabancı bir madde olarak algılayıp saldırdığı
düşünülmektedir. Bu saldırı sonucunda, saç kökleri hasar görür ve
saç üretimi durur. Saçkıranın ortaya çıkmasında, genetik,
hormonal, çevresel ve psikolojik faktörlerin de rol oynadığı
tahmin edilmektedir. Saçkıran olan kişilerde veya ailelerinde,
otoimmün tiroid hastalığı, vitiligo, atopik egzama, sedef
hastalığı, saman nezlesi, astım, diyabet, lupus gibi diğer
otoimmün veya alerjik hastalıkların görülme sıklığı artmıştır.
Ayrıca, saçkıranın stres, enfeksiyon, travma, ilaç kullanımı,
aşırı sigara içme, beslenme bozukluğu gibi tetikleyici
faktörlerle de ilişkili olduğu belirtilmektedir.
Saçkıran Nasıl Teşhis Edilir?
Saçkıranın teşhisi, genellikle klinik muayene ile konulabilir.
Saçkıranın tipik belirtileri olan yuvarlak veya oval şekilli saç
dökülmesi, doktor tarafından kolayca fark edilebilir. Gerekli
görüldüğü durumlarda, saçlı deriden küçük bir parça alınarak
(biyopsi) mikroskop altında incelenebilir. Ayrıca, saçkıranın
altında yatan başka bir hastalık olup olmadığını anlamak için,
kan testleri, tiroid fonksiyon testleri, otoantikor testleri gibi
bazı laboratuvar testleri de yapılabilir.
Saçkıran Nasıl Tedavi Edilir?
Saçkıranın tedavisi, hastalığın şiddetine, yaygınlığına, süresine
ve kişinin yaşına göre değişiklik gösterebilir. Saçkıranın
tedavisinde, saç köklerinin uyarılması ve bağışıklık sisteminin
baskılanması amaçlanır. Saçkıranın tedavisinde kullanılan
yöntemler şunlardır:
-
Kortizon enjeksiyonu: Saçkıranın en
sık kullanılan tedavi yöntemidir. Saç dökülmesi olan bölgeye,
kortizon adı verilen bir ilaç enjekte edilir. Bu ilaç,
bağışıklık sisteminin saç köklerine saldırmasını engeller ve
saçın yeniden çıkmasını sağlar. Kortizon enjeksiyonu, ayda bir
kez olmak üzere, birkaç ay boyunca tekrarlanabilir. Kortizon
enjeksiyonunun yan etkileri arasında, ağrı, morarma,
enfeksiyon, cilt incelmesi, cilt renginde değişiklik
sayılabilir.
-
Kortizon kremi veya losyonu:
Saçkıranın hafif veya orta dereceli vakalarında, kortizon
içeren bir krem veya losyon, saç dökülmesi olan bölgeye günde
bir veya iki kez sürülebilir. Bu ilaç da, bağışıklık sisteminin
saç köklerine saldırmasını önler ve saçın yeniden çıkmasını
destekler. Kortizon kremi veya losyonunun yan etkileri
arasında, cilt kuruluğu, kızarıklık, kaşıntı, cilt incelmesi,
cilt renginde değişiklik sayılabilir.
-
Minoksidil: Saçkıranın hafif veya
orta dereceli vakalarında, minoksidil adı verilen bir ilaç, saç
dökülmesi olan bölgeye günde iki kez sürülebilir. Bu ilaç, saç
köklerinin kanlanmasını artırarak, saçın yeniden çıkmasını
teşvik eder. Minoksidilin yan etkileri arasında, cilt tahrişi,
kaşıntı, kızarıklık, baş ağrısı, tansiyon değişikliği
sayılabilir.
-
Antihistaminikler: Saçkıranın alerjik
bir nedeni olduğu düşünülen vakalarda, antihistaminik adı
verilen bir grup ilaç, ağız yoluyla veya cilt üzerine sürülerek
kullanılabilir. Bu ilaçlar, alerjik reaksiyonu baskılayarak,
saç dökülmesini azaltabilir. Antihistaminiklerin yan etkileri
arasında, uyku hali, ağız kuruluğu, baş dönmesi, bulantı
sayılabilir.
-
Antrasiklinler: Saçkıranın ilerlemiş
veya dirençli vakalarında, antrasiklin adı verilen bir grup
ilaç, saç dökülmesi olan bölgeye enjekte edilebilir. Bu
ilaçlar, bağışıklık sisteminin saç köklerine saldırmasını
engelleyerek, saçın yeniden çıkmasını sağlar. Antrasiklinlerin
yan etkileri arasında, ağrı, enfeksiyon, cilt renginde
değişiklik, cilt kanseri riski sayılabilir.
-
Fototerapi: Saçkıranın ilerlemiş veya
dirençli vakalarında, fototerapi adı verilen bir yöntem, saç
dökülmesi olan bölgeye ultraviyole ışın uygulanması şeklinde
yapılabilir. Bu yöntem, bağışıklık sisteminin saç köklerine
saldırmasını azaltarak, saçın yeniden çıkmasını destekler.
Fototerapinin yan etkileri arasında, cilt yanığı, kaşıntı,
kızarıklık, cilt kanseri riski sayılabilir.
-
İmmünoterapi: Saçkıranın ilerlemiş
veya dirençli vakalarında, immünoterapi adı verilen bir yöntem,
saç dökülmesi olan bölgeye alerji yapıcı bir madde sürülerek
yapılabilir. Bu yöntem, bağışıklık sisteminin dikkatini saç
köklerinden alerji yapıcı maddeye çekerek, saçın yeniden
çıkmasını sağlar. İmmünoterapinin yan etkileri arasında, ciltte
kabarcık, kaşıntı, kızarıklık, enfeksiyon sayılabilir.
-
Saç ekimi: Saçkıranın ilerlemiş veya
dirençli vakalarında, saç ekimi adı verilen bir yöntem, saçlı
derinin sağlıklı bir bölgesinden alınan saç köklerinin, saç
dökülmesi olan bölgeye nakledilmesi şeklinde yapılabilir. Bu
yöntem, saçkıranın nedenini ortadan kaldırmaz, ancak kozmetik
olarak daha iyi bir görünüm sağlar. Saç ekiminin yan etkileri
arasında, ağrı, kanama, enfeksiyon, yara izi, saç ekilen
bölgede şok dökülme sayılabilir.
Saçkıranın Önlenmesi Mümkün mü?
Saçkıranın önlenmesi için kesin bir yöntem bulunmamaktadır.
Ancak, saçkıranın oluşma riskini azaltmak veya tedavi sürecini
hızlandırmak için, bazı önlemler alınabilir. Bu önlemler
şunlardır:
- Saçlı deri ve vücut hijyenine dikkat etmek, saçı sık yıkamak,
saç kurutma makinesi, fön, maşa gibi ısı veren aletlerden
kaçınmak, saçı sıkı toplamamak, saç boyası, perma, jöle gibi
kimyasal ürünlerden uzak durmak.
- Stresten uzak kalmak, meditasyon, yoga, nefes egzersizleri
gibi rahatlama teknikleri uygulamak, uyku düzenine dikkat etmek,
hobiler edinmek, sosyal aktivitelere katılmak.
- Sağlıklı ve dengeli beslenmek, vitamin, mineral, protein,
omega-3 yağ asitleri gibi saç sağlığı için önemli olan besin
öğelerini yeterli miktarda almak, fast food, şeker, alkol, kafein
gibi zararlı gıdalardan uzak durmak, bol su içmek.
- Saçkıran olan kişilerin kullandığı tarak, fırça, şapka,
eşarp, yastık kılıfı gibi eşyaları başkalarıyla paylaşmamak,
saçkıran olan bölgeye dokunmamak veya kaşımamak, saçkıran olan
bölgeyi güneşten korumak, saçkıran olan bölgeye saç uzatıcı, saç
boyası, saç spreyi gibi ürünler sürmemek.
- Doktorun önerdiği tedavi yöntemlerine uygun şekilde devam
etmek, tedavi sürecinde doktorla iletişim halinde olmak, tedaviye
olumlu yaklaşmak, sabırlı olmak.
Saçkıran Hakkında Sık Sorulan Sorular
Saçkıran bulaşıcı mıdır?
Saçkıran, otoimmün bir hastalık olduğu için, başka bir kişiye
bulaşması mümkün değildir. Ancak, saçkıran olan kişilerin
kullandığı eşyaların başkaları tarafından kullanılması,
saçkıranın tetiklenmesine neden olabilecek enfeksiyonlara yol
açabilir. Bu nedenle, saçkıran olan kişilerin kullandığı eşyaları
başkalarıyla paylaşmamaları önerilir.
Saçkıran kalıcı mıdır?
Saçkıran, tedavi edilebilir bir hastalıktır. Saçkıranın
tedavisinde kullanılan yöntemler, saçın yeniden çıkmasını
sağlayabilir. Ancak, saçkıranın seyrini önceden tahmin etmek
zordur. Bazı kişilerde saçkıran kendiliğinden iyileşebilir,
bazılarında ise tekrarlayan veya kronik bir hal alabilir.
Saçkıranın ilerlemesi durumunda, saçlı derideki tüm saçlar veya
vücuttaki tüm kıllar dökülebilir. Bu durumda, saç ekimi gibi
kozmetik yöntemler uygulanabilir.
Saçkıranın psikolojik etkileri nelerdir?
Saçkıran, sadece kozmetik bir sorun olmanın ötesinde, kişinin
özgüvenini ve yaşam kalitesini de olumsuz etkileyebilir. Saçkıran
olan kişiler, kendilerini çirkin, eksik, yetersiz hissedebilir,
depresyon, anksiyete, sosyal fobi, yalnızlık, utanç, suçluluk
gibi psikolojik sorunlar yaşayabilir. Bu nedenle, saçkıran olan
kişilerin, tedavi sürecinde psikolojik destek alması, aile,
arkadaş, doktor gibi destekleyici kişilerle iletişim halinde
olması, saçkıranla ilgili doğru bilgilere ulaşması, saçkıranla
ilgili olumsuz düşünceleri değiştirmesi, saçkıranla ilgili olumlu
başa çıkma yöntemleri geliştirmesi önemlidir.(Şerife Turhanlı)
(DAMLA YELTEKİN)