Çanakkale Ekmek ve Gül ve Çanakkale Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin ortaklığında düzenlenen ‘Ben Rosa Luxemburg’ tiyatrosu, 25 Kasım Kadına Yönelik Uluslararası Mücadele ve Dayanışma gününe sayılı günler kala, kadın mücadelesi için anlamlı bir etkinlik oldu. Çanakkale Belediye Binası Tiyatro salonunda sahnelenen oyun büyük bir ilgi gördü. Çanakkaleliler, 20. Yüzyılda yaşamını sosyalist mücadeleye adayan Rosa Luxemburg’un yaşamının anlatıldığı tiyatro için saatler öncesinde gelen geldi.
Oyunun hem yazarı hem yönetmeni hem de oyuncusu olan Kural, kadın mücadelesine gönül veren tiyatro severleri derinden etkiledi. Kural, ‘Kızıl Rosa’nın çocukluğunu, gençliğini, siyasette yer alışı ve ölümü canlandırıldı. Luxemburg, kadının, sınıf mücadelesinde politik bir aktör olarak tarih sahnesine çıkışının önemli karakterlerinden biri olarak tarih sahnesine adını kazıdı.
Jülide Kural tiyatronun ardından izleyiciyle buluştu. Oyun bitiminde dakikalarca ayakta alkışlanan Kural’a Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay çiçek taktim ederken; Ekmek ve Gül’den Filiz Tekin ise; kırkyama tekniğiyle hazırlanan ve kadın dayanışmasını simgeleyen nakışı hediye etti. Dakikalarca soruları yanıtlayan Kural, Çanakkalelilerin sevgisini kazandı.
Gazetemiz Çanakkale OLAY’a Türkiye ve dünyada kadın mücadelesinde dair açıklamalarda bulundu. Kural, “1987 yılından bu yana kadın mücadelesinin bir şekilde içindeyim. Uzun zamandır gördüğüm gerçek şu; Kadın mücadelesi sürekli olarak Türkiye’de gelişen, büyüyen bir yapıda. Bununla birlikte aynı oranda büyük bir basınç var. Özgürleşmenin olduğu bir yerde, mutlaka baskı da kendiliğinden geliyor. Bu kaçınılmaz bir gerçek” sözlerine yer verdi.
Kural kadın mücadelesinin dünyanın her yerinde ivme kazandığını vurgulayarak, “Sadece Türkiye’ye özgü değil birçok açıdan kadına yönelik baskı tüm dünyada artıyor. Kadın özgürleşmesi arttıkça, hakları konusunda kadınlar mücadele ettikçe, tam tersine bir baskı oluyor, eril dünyanın kendi kuralları ve koşullarıyla..." diye belirtti.
Kadınlar evi ve sokağı da hayatlarına kattıkları zaman, bu katmanlı bir mücadeleyi beraberinde getiriyor. Geçtiğimiz ay bu kadar kadının öldürüldüğü bir ülkeden konuşuyoruz. Elbette bize çok şey düşüyor. Herkes kendi alanından ve aynı zamanda birleşerek, örgütlenerek, güçlerin birleştirerek bu sürece karşı çıkabiliriz. Birlikte şiddetin her türüne karşı mücadele edebiliriz” ifadelerine yer verdi.
Kadınların hakları için mücadele ettiklerini ifade eden Kural, “Özellikle eril şiddete karşı. Ama bu sadece fiziksel bir şiddet değil. Yaşadığımız ülkenin koşullarında eril şiddet her boyutuyla kendini gösteriyor. Yapacağımız tek şey var; mücadele etmeye devam etmek. Özgürleşme konusunda kararlı olmak ama bunu yaparken yalnız olmamak adına tüm kadın örgütlerini, kadın mücadele alanlarının birleştirilmesi ve birlikte yürümesi gerekiyor” dedi.(Damla Yeltekin)