Kendi parasını kazanmak isteyen vatandaşlar, yapabilecekleri işlere yöneliyor. Çanakkale Pazar yerinde tezgah açarak kendi el emeğini satan kadınlar da bunlardan bir tanesi. Emekçi kadınlar, saatlerini yapacakları işe vererek aile bütçesine katkı sağlamaya çalışıyor. Ancak, alıcılar da fiyatlardan dolayı şikayet ediyor. Satıcılar da kendi emeklerinin değerli görülmediğinden şikayetçi olurken, pazarda tutunmaya çalışıyor. Çanakkale Salı ve Cuma pazarında tezgah açan isimlerden birisi olan Nesrin Ünat, el emeği örgü ürünlerini kendi tezgahında satıyor.
İstanbul'dan Çanakkale'ye taşınan ve kızıyla beraber Çanakkale'de yaşamaya çalışan Nesrin Ünal, pazar tezgahında kendi ürünlerini satışa çıkartıyor. Aile bütçesine katkı sağlamak amacıyla bu işe başladığını dile getiren Nesrin Ünat "40 yıllık ev hanımıydım, elimden örgü işi geliyordu. İş bulamayınca aile bütçesine katkı için ördüklerimi satmaya çalışıyorum. Pazarda bir hanım vardı, Emekçi Kadınlar grubundan, onunla tanıştım. Onun sayesinde tezgah açmaya başladım. Ördüklerimi satıyorum Daha önce zevk için yapıyordum, hediye için yapıyordum. 5 yıldır aile bütçesine katkı sağlamak için yapıyorum" ifadelerini kullandı.
Hayat pahalılığının artmasıyla beraber kıyafet sektörü de zamlardan etkilendi. Örgü örmek için ip satın alması gerektiğini söyleyen ve bir ipin en az 34 TL olduğunu ifade eden Nesrin Ünat, sattığı ürünlerde vatandaşların yine indirim beklediğini ve emeğinin hiçe sayıldığını dile getirdi. Burada ev geçindirmeye çalıştığını ve kendi ihtiyaçlarının da olduğunu belirten Ünat "İnsanlar yine indirim istiyorlar. Normal bir yelek 80 TL. Bebek ipinin en ucuzu 34-36 TL arasında değişiyor. Yeni doğan için bir taneden çıkıyor ama 1,- 1,5 yaş için çıkmıyor. Ben 60 TL verip ip aldığım zaman 80 TL'ye yelek sattığımda üzerinden kalan para benim emeğime bile yetmiyor. Ben gece 3-4'e kadar örüyorum. Emeğimizi hiçe sayıyoruz, kullandığımız malzemenin parası çıksın, biraz da maliyet kalsın diye uğraşıyoruz. Büyük bir beklentimiz yok ama 2 tane ürün satarsan, mutfağının eksiğini sağlamaya çalışıyorsun. Bugün 40 TL'nin aşağısında ne meyve var ne sebze var. Burada kiram var, faturam var" dedi.
Hayat pahalılığı yalnızca Pazar yerlerinde değil, mağazalarda da
görülüyor. Özellikle bebek kıyafeti satan yerlerde bir çorabın 60
TL civarında olduğunu belirten Ünat, kendi tezgahındaki ürünlerin
fiyatlarını duyunca vatandaşların yine de şaşırdığından şikayet
etti. Fiyat pahalılığına değinen Ünat "Bugün bir bebe mağazasına
gidiyorsun, bir çift bebek çorabı 60-70 TL. Ben şurada bir günümü
verdiğim patiğe 25 TL diyorum, kaçıyorlar. Buna 25 TL dediğin
zaman insanlar 'Ne var ki, yarım saatte yaparım' diyorlar"
diyerek kendi emeğinin de hiçe sayıldığından bahsetti.
(Esra Güller)