Önen, 45. yılını kutlayan Dardanel'e ilişkin açıklamalarda bulundu

45. yaşını kutlayan Dardanel'in Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Önen, gerçekleştirdiği basın toplantısı ile 2024 yılına dair ticari değerlendirmeler yaparak, Kepez'deki mevcut ile Ezine'ye yapılması planlanan fabrikalar ve Dardanelspor'un kapatılmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.

402

Dardanel Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Önen’in ev sahipliğinde şehirdkei bir otelde gerçekleştirilen basın toplantısında, şirketin 2024 yılı değerlendirilirken 2025 yılına ilişkin çalışma ve yatırım planları paylaşıldı. Toplantıda Dardanel Yönetim Kurulu Üyesi ve Önen Gıda Genel Müdürü Ayşe Önen Özoğuz, Dardanel Ton Fabrikalar Direktörü Hayrettin Ekici, şirket yöneticileri de yer aldı.

Önen, şirketler grubunun 45. yılını doldurduğunu aktararak, basın toplantılarını her yılın başında yapmayı arzu ettiklerini söyledi.

Sanayiciliğe başlamalarının 1980 yılına tekabül ettiğini kaydeden Önen, Niyazi Önen Holding A.Ş.’nin içinde yer alan 8 şirketi şu şekilde sıraladı: "Dardanel Önentaş Gıda San. A.Ş. (1981), Önen Gıda San. A.Ş.( 2021), Dardanel Dağıtım A.Ş. (2018), Dardanel Dış Ticaret A.Ş.( 2024), Dardanel Greece S.A. (2021), Dardanel Inc. Amerika (2023), Dardanel Midye Üretim A.Ş. (2022), Dardenia Fish & Bread Gıda A.Ş. (2018)”

Fiilen 39 ülkede ihracat yapıldığını söyleyen Önen, “300 milyonun bir tık üzerinde ciromuz var. Bunun 50 milyon doları da yurtdışını yaptığımız ihracat. Bazı ülkelerde pazarda lideriz. Bazı ülkelerde de oradaki markalar adına üretim yapıyoruz. İtalya, Yunanistan ve Amerika’da kendi markamızla var olmamız da bizi o pazarlarda markalı olarak büyütüyor.” dedi. Önen ürün kategorilerini; balık konserve, dondurulmuş deniz ürünleri, soğutulmuş deniz ürünleri, hazır yemekler, sandviç, sushi, balık ve deniz ürünleri, midye çiftlik ve pet food olarak sıraladı.

Dardanelin felsefesinde yenilik olduğunu söyleyen Önen, pazarı büyütmeyi ve zoru sevdiklerini aktararak, bu bakış açısının geleceği açarak, büyümeyi sağladığını söyledi. Yalnızca Türkiye’de değil dünyada rekabetin giderek arttığını ve işlerin zorlaştığını ifade eden Önen, çok çalışmak, inovatif olmak ve sürdürülebilir başarıyı hedeflemek gerektiğinin altını çizdi.

Ezine Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan yüzde 15’lik bir bölümü yani 120 bin metrekarelik bir araziyi satın aldıklarını açıklayan Önen, buraya 2 farklı şirket için 3 ayrı fabrika yapılacağını kaydetti. 2 şirketin, Dardanel Önentaş Gıda San. A.Ş. ve Önen Gıda olduğunu söyleyen Önen konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:

“Neler olacak? Mevcut işlerimizi daha büyük hale getiriyoruz. Fabrikalar daha büyük ve modern olacak. Geçtiğimiz 45 yıllık sanayicilik hayatımızda elbette birtakım yanlışlarımız da oldu. Bazı yatırımlarımızı çok erken yaptık, bazılarında geciktik, yanlış kararlar oldu… Derken belirli bir büyüklüğe geldikten sonra bu işe profesyonelce bakmaya başladık. Fizibilitelerimizi, büyük danışmanlık şirketleri ile yaptık. Finans kontratlarını da o firma ile birlikte yapıyoruz. 3 fabrikada 250 milyon dolarlık bir yatırım yapacağız. 16 Nisan’da temelini atmaya başlamak istiyoruz. Aslında hafriyat işlerimizi yaptık. Şu an 7-8 milyon dolarlık bir harcamayı da yaptık fabrikaya. Artık inşaatlarını yapıp yükselmesi gerekecek, etap etap yapacağız ve uzun vadede toplam 170 milyon dolar kredi kullanarak, diğer tarafı da kendi kaynaklarımızdan sağlayarak, Ezine’ye yatırım yapacağız.”

Çanakkale’de 3 bin kişilik istihdam alanı açılacak

Mevcut istihdamın 4 bin kişinin üzerinde olduğunu aktaran Önen, “2 bin 500 kişi Çanakkale’deki, 1000 kişi İstanbul’daki fabrikada, diğerleri de diğer şirketlerimizde çalışıyor. Ezine’deki bu fabrikalarda da tam kapasiteye geçtiğimizde 3 bin kişi civarında da ilave bir istihdam sağlamış olacağız. Temel atılmasından 2 sene sonra da bu fabrikaların devreye girebileceği umut ediyoruz.” şeklinde konuştu.

Sushi yatırımları için ekstra fabrika kuruldu

Sushi yatırımlarının çok iyi gittiğini ve mevcut koşulların talepleri karşılayamayacak duruma geldiğini ifade eden Önen, Ezine’deki fabrikanın tamamlanmasını beklemeden mecburen bir yatırım yapmak zorunda olduklarını söyledi. Fabrika arayışlarının uzun süre devam ettiğini kaydeden Önen, şehir merkezindeki mevcut OSB’deki bir binayı satın aldıklarını ve yatırıma başladıklarını söyledi. 1 Milyon Dolarlık yatırım yapılan bu fabrikanın da Nisan ayında aktif olarak çalışmaya başlayacağını ve 3 vardiyada 300 kişinin çalışacağını duyurdu.

Önen, yeni fabrikalarda oluşacak olan istihdam için ÇOMÜ ile iş birliği yapacaklarını kaydederek, operatörleri yönetecek, iyi teknik eğitim almış, kişilere ihtiyaç olduğunu söyledi.

Kepezdeki fabrikanın, Çanakkale’nin çok içinde kaldığını ve zaman zaman balık üretiminden çıkan koku, ses ve su kullanımından doğan deşarj sistemleri ile ilgili sıkıntılar yaşandığını bildiklerini söyleyen Önen, bu konuyla ilgili temelde iki hedeflerini olduğunu aktardı. Önen, “Biri bu fabrikamızı, diğer fabrikadan yapımı bittikçe taşımak, buna mecburuz. Hem şehrin içinde kaldık hem de içeride kaldığımız bu arazinin kıymetli bir değeri var. Yani fabrika yerine başka türlü değerlendirilmesi lazım. İkincisi ise çevreye de gerekli hassasiyet gösterip, zarar vermeyecek yatırımların da yapılması.” dedi.

Kepez’deki fabrikanın kokusu yüzde 90 oranında azaltıldı

Kepezdeki fabrika için üç başlıkta çok ciddi yatırımlar yaptıklarını ifade eden Önen, “Biri 24 saat çalışan bir fabrikada oluşan ses ile ilgiliydi. Biz Çanakkale’deki fabrikayı aldığımızda, büyük köprüye geçtikten sonra Barbaros Mahallesinde birkaç tane ev vardı ve gerisi bomboştu. Bizim fabrikanın adresi de İzmir yolu, 4. km olarak geçer. Ne komşumuz vardı ne başka bir şey. Öyle bir şehirleşme oldu ki... Belediyeler de öyle bir planlama yaptılar ki fabrikanın hemen ilerisine inşaat ruhsatı vermişler, sonra insanlar da haklı olarak şikayet ediyorlar. Türkiye’deki çarpık yapılaşmanın bir örneğini gördük yani. Bizim orada yapacak bir şeyimiz yok, sonradan gitmedik. Sonuçta da buna karşı tedbirlerle almak için gürültü için yatırım yaptık. Arıtma tesisi yaptık. 2-3 Milyon Euro çok ciddi yatırımlar yaparak, modern bir arıtma tesisimiz oldu. Mart ayı içerisinde de üretime sokuyoruz. Fabrikamız kapandıktan sonra da o artıma tesisini ya Kepez ya da Çanakkale Belediyesine devrederek çevrenin yükünü de azaltacağız. Esas şikâyet kokuydu. Üçüncüsü de yurtdışında ithalatlarla kokumuzu yüzde 90 halledecek şekilde azalttık. Yüzde 10’da koku olacak, nihayetinde burası da bir balık fabrikası… Ama koku da çevreyi rahatsız etmeyecek boyuta gelecek.” dedi.

“Fabrika, Ezine’de taşınınca belediye gelirinde azalma yaşanacak”

Dardanel fabrikasının bir günde 3 bin ton su tükettiğini ve bunu Çanakkale Belediyesinden satın aldıklarını söyleyen Önen, şunları kaydetti:

“Yılbaşı itibariyle suyumuza yüzde 110 zam geldi. Konutların iki katından fazlasını sanayi ödüyor. 60 Milyon TL Çanakkale Belediyesine su olarak katkımız var. Muharrem Başkan, ‘Çanakkale halkına sizin desteğinizdir bu’ dedi. Biz de bu sene kabul ettik. Sanayiler de aslında çevresine direkt olarak bunun gibi katkılarda bulunuyor. Biz buradan kalktığımız zaman da belediyenin böyle bir geliri de ortadan kalkmış olacak.”

Dardanelspor neden kapatıldı?

Dardanelspor’un erkek takımının ligden çekildiği resmen duyurulmasa da şirket tarafından doğrulanmış ve ülke genelinde ses getirmişti. Bu konuyla ilgili kafa karışıklıklarına son veren Önen, şunları kaydetti:

”Çanakkalespor, 1966 yılında kuruldu. Dardanel olarak 1991 yılında Dardanelspor faaliyetini kurduk ve şirketleşerek devam ettik. Aradan tam 34 yıl geçmiş. Ondan önce ben yönetim kurulundaydım. Benim hayatımın 40 yılında Çanakkale Dardanelspor olmuş. 30 yılda bu şirket bu takıma ne ödemiş diye baktığımız zaman net 100 milyon doların üzerinde bir değerin buraya harcandığını görüyoruz. Bunu biz harcamasak başka biri harcamak zorunda. Bir futbol kulübünü sürdürülebilir halde devam ettirebilmek için gelire ihtiyaç var. Hayal görmemek lazım, bu hevesle, hayalle olacak şey değil. Eğer bu gelir yoksa başarı olması da mümkün değil. Sonuçta gelinen yerde, bu spor işi yapılacaksa, altyapı oluşturmak, gençleri yetiştirmek ile bu iş sürdürülebilir bir hale gelir. Ama bu, çeşitli sebeplerden dolayı olamadı. Çeşitli sebeplerle ben de bu proje için ikna etmek istesem de, Teknik direktörler ve taraftarlar başta olmak üzere ‘gençlerle bu iş olmaz, yok ya’ dediler. 4-5 sene önce burada yaptığımız toplantıda da aynı şeyi söylediğimde kimse memnun olmamıştı. Herkes transferler olsun, iyi futbolcular gelsin, başarı getirsinler istiyor. 3 büyük kulüp de bunu istiyor ama bu maalesef sürdürülebilir olmuyor. Altyapı işini de ciddi anlamda emek vererek, ciddi olarak yapmak lazım. Biz de eski yıllar gibi altyapıya önem verdik. 13 yaşından itibaren oluşturduğumuz kadro ile maliyeti düşük futbolcular yetiştirmeye başladık.

Bu esnada bize hiç sorulmadan danışılmadan Çanakkalespor olarak tekrar bir oluşum başladı. Önce bir mana veremedik. Kimse gelip de ‘ya sizin burada 40 senedir Dardanelspor olarak devam ediyorsunuz, biz bundan memnun değiliz. Çanakkalespor hakkında ne düşünüyorsunuz’ diyen bir Allahlın kulu çıkmadı. Bu iş kaç kişinin, kimin fikriydi bunu bilmiyorum ama bu fikir değer gördü ve Çanakkale Dardanelspor varken, Çanakkalespor’a siyasetçiler, bürokratlar, kamuoyu bu işe olumlu olarak baktı. Durum böyle olunca biz düşünmek zorunda kaldık. Yarışmaya gerek yok dedik. Bu bizim, Çanakkale Dardanepor’u yarışmacı olarak liglerden çekmemize neden oldu.

Bunun bizim açımızdan geri dönüşü yok spora olan desteğimiz altyapı olarak devam edecek. 13-14-15 yaş gruplarında devam edelim, bunların da herhangi bir karşılık söz konusu olmadan Çanakkalespor, Geliboluspor gibi bölgemizdeki kulüplere bu altyapı hizmetini yapalım istiyoruz. Çünkü biz bunu bir sosyal sorumluluk projesi olarak bakıyoruz. Ayrıca bizim çalışanlarımızın yüzde 70’i, kadın. Kadınlara çok değer veriyoruz. Kadın sporuna da destek olalım dedik. Bizim spora bu şekilde desteğimiz devam ediyor.”

Fotoğraflar: Gizem Can

(SEVİ GÖZAY UĞURLU)
Paylaş