Navtex nedir? Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de ilan ettiği Navtex’in anlamı ve önemi

Navtex, denizcilere yönelik uluslararası bir haberleşme sistemidir. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de ilan ettiği Navtex’in anlamı ve önemi nedir?

13463

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de Navtex ilan etmesi, ABD ile Türkiye arasındaki ilişkileri de etkiledi. ABD, Türkiye’yi bölgedeki faaliyetlerini durdurmaya ve Yunanistan ile diyalog kurmaya çağırırken, Türkiye ise ABD’nin tarafsız bir arabulucu olmadığını ve Yunanistan’ın maksimalist iddialarını desteklediğini söyledi. Peki, ABD’nin Doğu Akdeniz’deki rolü nedir ve Türkiye’nin tutumu nasıl şekilleniyor?

Navtex’in tanımı ve işlevi

Navtex, Navigational Telex kelimelerinin kısaltması olup, Uluslararası Denizcilik Organizasyonu’nun (IMO) ve Küresel Denizde Tehlike ve Emniyet Sistemi’nin (GMDSS) bir parçasıdır. Navtex, aynı zamanda küçük, düşük maliyetli ve mesajları kâğıda basabilen radyo alıcısını kendi içinde bulunduran gemilerin köprüüstüne monte edilen, Deniz Kuvvetlerinin ilgi alanına giren sahalardaki bahsedilen mesajları almak üzere ilgi sahalarını seçme imkânı tanıyan bir cihazdır.

Navtex mesajları dar bant direk yazdırma yöntemi (Narrow Band Direct Printing: NBDP) ile normal olarak sadece İngilizce gönderilir ve bu mesajlar gemide bulunan özel bir yazıcı vasıtasıyla alınarak yazdırılırlar. Mesajların yazılı olarak gönderilmesi, daha sonrada da mesaj üzerinde çalışabilmeyi mümkün kılar; özellikle İngilizcesi iyi olmayanlar için bu önemlidir. Diğer bir avantaj ise, ihtiyaç duyulan bilgilerin operatör tarafından seçilebilmesi ve istenmeyen bilgilerin bastırılmamasıdır. Bununla birlikte tüm gemiler tarafından alınması zorunlu olan bilgilerin daima dökümü alınacaktır. Örneğin seyir ve meteoroloji ikazları ile arama-kurtarma bilgi ve ikazları reddedilemez. Bununla beraber, tehlike bilgilerini göndermek için NAVTEX esas unsur değildir.

NAVTEX periyotları

NAVTEX mesajları belirli periyotlarda 518 kHz frekansından İngilizce olarak yayınlanırlar. Fakat birçok bölgede yukarıda bahsedilen bilgiler (bölgesel nakliyecilik ve balıkçılar içi) yerel lisanla da gönderilirler. IMO’nun asıl amacı okyanus geçen ticarî deniz taşımacılığının emniyeti olmakla beraber NAVTEX küçük gemiler, özel yatlar için de büyük önem kazanmıştır.

Navtex ilanının amacı ve kapsamı

Navtex ilanı, bu cihaz üzerinden yapılan bildirimleri ifade eder. Navtex ilanı sayesinde rota dahilindeki seyir güzergahına önceden uyarı gönderilir ve seyir esnasında sürprizlerle karşılaşılmasının önüne geçilir. Yani navtex ilan edilen bölgeye herhangi bir yabancı unsurun girmesi durumunda bununla birlikte o unsur için tehlikeli bir sonuç doğabilir.

Türkiye, son olarak Doğu Akdeniz’de 16-20 Ekim tarihleri arasında yapılacak atış eğitimi için Navtex yayınladı. MSB kaynaklarından edinilen bilgilere göre yapılacak olan atış eğitiminin rutin olduğu belirtildi. Türkiye’nin Navtex ilan ettiği bölge, Yunanistan’ın Meis Adası’nın 2 mil güneyinde yer alıyor. Bu karar, Türkiye ile Yunanistan arasında Doğu Akdeniz’deki egemenlik hakları konusunda yaşanan gerilimi artıran bir hamle olarak yorumlandı.

Navtex ilanının bölgesel ve uluslararası etkileri

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de Navtex ilan etmesi, bölgedeki diğer aktörlerin tepkisini çekti. Yunanistan, Türkiye’nin Navtex ilanını “gayrimeşru” ve “provokatif” olarak nitelendirdi ve uluslararası toplumu Türkiye’ye karşı harekete geçmeye çağırdı. Yunanistan Genelkurmay Başkanı Konstantinos Floros, acil olarak ülkesine geri döndü ve Yunan Silahlı Kuvvetleri’nin hazır olmasını istedi. Ayrıca, Yunanistan Savunma Bakanlığı da Türk Deniz Kuvvetleri’ne ait gemileri takip ettiklerini duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ortagus, Türkiye’nin Navtex ilanını kınadı

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Morgan Ortagus da Türkiye’nin Navtex ilanını kınadı ve “Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki tek taraflı eylemleri provokasyonlara yol açmaktadır. Türkiye’yi bu eylemlerden vazgeçmeye ve Yunanistan ile diyalog kurmaya çağırıyoruz” dedi. ABD ayrıca, Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerilimi düşürmek için arabuluculuk yapmaya çalıştığını da belirtti.

"ABD’nin açıklamasını kabul etmiyoruz"

Türkiye ise, Navtex ilanının uluslararası hukuka uygun olduğunu ve kendi kara sularında gerçekleştirileceğini savundu. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, “Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri kendi kara sularımızda gerçekleşmektedir. Bu faaliyetlerimizin hiçbir ülkeye yönelik bir tehdit veya provokasyon olmadığını defalarca ifade ettik. Bu faaliyetlerimizi engellemeye yönelik herhangi bir girişim karşısında gerekli tedbirleri alacağımız da bilinmelidir” dedi. Aksoy ayrıca, ABD’nin açıklamasını da eleştirerek, "ABD’nin açıklamasını kabul etmiyoruz. ABD’nin bu konuda tarafsız bir arabulucu olmadığı açıkça ortadadır. ABD, Yunanistan’ın maksimalist iddialarını destekleyerek bölgedeki gerilimi artırmaktadır.

ABD’nin Doğu Akdeniz’deki rolü

ABD, Doğu Akdeniz’de hem bölgesel hem de küresel çıkarları olan bir aktördür. ABD, bölgede enerji kaynaklarının güvenliği, NATO müttefiklerinin istikrarı, Rusya ve Çin’in nüfuzunun sınırlandırılması ve İsrail’in güvenliği gibi konulara odaklanmaktadır. ABD, bu amaçlar doğrultusunda bölgedeki müttefikleriyle işbirliği yapmaya çalışmakta, ancak Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerilimi de düşürmeye çalışmaktadır.

ABD, Doğu Akdeniz’de bir dizi adım attı. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • ABD, 2019 yılında Doğu Akdeniz Güvenlik ve Enerji Ortaklığı Yasası’nı (EASTMED) kabul etti. Bu yasa, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve İsrail arasındaki enerji işbirliğini desteklemekte, Türkiye’ye ise silah ambargosu uygulamaktadır.
  • ABD, 2020 yılında GKRY ile Savunma İşbirliği Çerçeve Anlaşması imzaladı. Bu anlaşma, GKRY’deki ABD askeri varlığını artırmakta ve GKRY’ye silah satışını kolaylaştırmaktadır.
  • ABD, 2020 yılında Yunanistan ile Savunma İşbirliği Anlaşması’nın kapsamını genişletti. Bu anlaşma, ABD’nin Yunanistan’daki askeri üslerine erişimini sağlamakta ve iki ülke arasındaki ortak tatbikatları artırmaktadır.
  • ABD, 2021 yılında Yunanistan’ın Souda Körfezi’ndeki askeri üssünü ziyaret ederek Yunanistan’a destek verdi. Bu ziyaret sırasında ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, “Doğu Akdeniz’de istikrarın sağlanması için Türkiye’nin provokasyonlardan kaçınması gerektiğini” söyledi.

Türkiye’nin tutumu

Türkiye ise, Doğu Akdeniz’de kendi egemenlik haklarını ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) meşru çıkarlarını savunduğunu belirtmektedir. Türkiye, bölgedeki enerji kaynaklarının adil paylaşılması için diyalog çağrısında bulunmakta, ancak Yunanistan ve GKRY’nin kendisini dışlamaya çalıştığını iddia etmektedir. Türkiye ayrıca, ABD’nin bölgedeki rolünü eleştirmekte ve ABD’yi Yunanistan ve GKRY’ye taraf olmakla suçlamaktadır.

Türkiye, Doğu Akdeniz’de bir dizi adım attı. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • Türkiye, 2019 yılında KKTC ile Deniz Yetki Alanları Sınırlandırma Anlaşması imzaladı. Bu anlaşma, Türkiye ve KKTC’nin kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgelerini belirlemekte ve Türkiye’nin bölgedeki sondaj faaliyetlerine hukuki zemin sağlamaktadır.
  • Türkiye, 2020 yılında Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile Deniz Yetki Alanları Sınırlandırma Anlaşması imzaladı. Bu anlaşma, Türkiye ve Libya’nın kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgelerini belirlemekte ve Türkiye’nin bölgedeki hak iddiasını güçlendirmektedir.
  • Türkiye, 2020 yılında Oruç Reis sismik araştırma gemisi ile Doğu Akdeniz’de sondaj faaliyetlerine başladı. Bu faaliyetler, Yunanistan ve GKRY tarafından protesto edildi ve bölgede askeri gerilime yol açtı.
  • Türkiye, 2021 yılında Yunanistan ile istikşafi görüşmelere yeniden başladı. Bu görüşmeler, iki ülke arasındaki anlaşmazlıkları çözmeye yönelik diplomatik bir girişimdir. Ancak görüşmelerde henüz somut bir ilerleme kaydedilemedi.
Paylaş