Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de Navtex ilan etmesi, ABD ile Türkiye arasındaki ilişkileri de etkiledi. ABD, Türkiye’yi bölgedeki faaliyetlerini durdurmaya ve Yunanistan ile diyalog kurmaya çağırırken, Türkiye ise ABD’nin tarafsız bir arabulucu olmadığını ve Yunanistan’ın maksimalist iddialarını desteklediğini söyledi. Peki, ABD’nin Doğu Akdeniz’deki rolü nedir ve Türkiye’nin tutumu nasıl şekilleniyor?
Navtex, Navigational Telex kelimelerinin kısaltması olup, Uluslararası Denizcilik Organizasyonu’nun (IMO) ve Küresel Denizde Tehlike ve Emniyet Sistemi’nin (GMDSS) bir parçasıdır. Navtex, aynı zamanda küçük, düşük maliyetli ve mesajları kâğıda basabilen radyo alıcısını kendi içinde bulunduran gemilerin köprüüstüne monte edilen, Deniz Kuvvetlerinin ilgi alanına giren sahalardaki bahsedilen mesajları almak üzere ilgi sahalarını seçme imkânı tanıyan bir cihazdır.
Navtex mesajları dar bant direk yazdırma yöntemi (Narrow Band Direct Printing: NBDP) ile normal olarak sadece İngilizce gönderilir ve bu mesajlar gemide bulunan özel bir yazıcı vasıtasıyla alınarak yazdırılırlar. Mesajların yazılı olarak gönderilmesi, daha sonrada da mesaj üzerinde çalışabilmeyi mümkün kılar; özellikle İngilizcesi iyi olmayanlar için bu önemlidir. Diğer bir avantaj ise, ihtiyaç duyulan bilgilerin operatör tarafından seçilebilmesi ve istenmeyen bilgilerin bastırılmamasıdır. Bununla birlikte tüm gemiler tarafından alınması zorunlu olan bilgilerin daima dökümü alınacaktır. Örneğin seyir ve meteoroloji ikazları ile arama-kurtarma bilgi ve ikazları reddedilemez. Bununla beraber, tehlike bilgilerini göndermek için NAVTEX esas unsur değildir.
NAVTEX mesajları belirli periyotlarda 518 kHz frekansından İngilizce olarak yayınlanırlar. Fakat birçok bölgede yukarıda bahsedilen bilgiler (bölgesel nakliyecilik ve balıkçılar içi) yerel lisanla da gönderilirler. IMO’nun asıl amacı okyanus geçen ticarî deniz taşımacılığının emniyeti olmakla beraber NAVTEX küçük gemiler, özel yatlar için de büyük önem kazanmıştır.
Navtex ilanı, bu cihaz üzerinden yapılan bildirimleri ifade eder. Navtex ilanı sayesinde rota dahilindeki seyir güzergahına önceden uyarı gönderilir ve seyir esnasında sürprizlerle karşılaşılmasının önüne geçilir. Yani navtex ilan edilen bölgeye herhangi bir yabancı unsurun girmesi durumunda bununla birlikte o unsur için tehlikeli bir sonuç doğabilir.
Türkiye, son olarak Doğu Akdeniz’de 16-20 Ekim tarihleri arasında yapılacak atış eğitimi için Navtex yayınladı. MSB kaynaklarından edinilen bilgilere göre yapılacak olan atış eğitiminin rutin olduğu belirtildi. Türkiye’nin Navtex ilan ettiği bölge, Yunanistan’ın Meis Adası’nın 2 mil güneyinde yer alıyor. Bu karar, Türkiye ile Yunanistan arasında Doğu Akdeniz’deki egemenlik hakları konusunda yaşanan gerilimi artıran bir hamle olarak yorumlandı.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de Navtex ilan etmesi, bölgedeki diğer aktörlerin tepkisini çekti. Yunanistan, Türkiye’nin Navtex ilanını “gayrimeşru” ve “provokatif” olarak nitelendirdi ve uluslararası toplumu Türkiye’ye karşı harekete geçmeye çağırdı. Yunanistan Genelkurmay Başkanı Konstantinos Floros, acil olarak ülkesine geri döndü ve Yunan Silahlı Kuvvetleri’nin hazır olmasını istedi. Ayrıca, Yunanistan Savunma Bakanlığı da Türk Deniz Kuvvetleri’ne ait gemileri takip ettiklerini duyurdu.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Morgan Ortagus da Türkiye’nin Navtex ilanını kınadı ve “Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki tek taraflı eylemleri provokasyonlara yol açmaktadır. Türkiye’yi bu eylemlerden vazgeçmeye ve Yunanistan ile diyalog kurmaya çağırıyoruz” dedi. ABD ayrıca, Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerilimi düşürmek için arabuluculuk yapmaya çalıştığını da belirtti.
Türkiye ise, Navtex ilanının uluslararası hukuka uygun olduğunu ve kendi kara sularında gerçekleştirileceğini savundu. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, “Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri kendi kara sularımızda gerçekleşmektedir. Bu faaliyetlerimizin hiçbir ülkeye yönelik bir tehdit veya provokasyon olmadığını defalarca ifade ettik. Bu faaliyetlerimizi engellemeye yönelik herhangi bir girişim karşısında gerekli tedbirleri alacağımız da bilinmelidir” dedi. Aksoy ayrıca, ABD’nin açıklamasını da eleştirerek, "ABD’nin açıklamasını kabul etmiyoruz. ABD’nin bu konuda tarafsız bir arabulucu olmadığı açıkça ortadadır. ABD, Yunanistan’ın maksimalist iddialarını destekleyerek bölgedeki gerilimi artırmaktadır.
ABD, Doğu Akdeniz’de hem bölgesel hem de küresel çıkarları olan bir aktördür. ABD, bölgede enerji kaynaklarının güvenliği, NATO müttefiklerinin istikrarı, Rusya ve Çin’in nüfuzunun sınırlandırılması ve İsrail’in güvenliği gibi konulara odaklanmaktadır. ABD, bu amaçlar doğrultusunda bölgedeki müttefikleriyle işbirliği yapmaya çalışmakta, ancak Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerilimi de düşürmeye çalışmaktadır.
Türkiye ise, Doğu Akdeniz’de kendi egemenlik haklarını ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) meşru çıkarlarını savunduğunu belirtmektedir. Türkiye, bölgedeki enerji kaynaklarının adil paylaşılması için diyalog çağrısında bulunmakta, ancak Yunanistan ve GKRY’nin kendisini dışlamaya çalıştığını iddia etmektedir. Türkiye ayrıca, ABD’nin bölgedeki rolünü eleştirmekte ve ABD’yi Yunanistan ve GKRY’ye taraf olmakla suçlamaktadır.
Türkiye, Doğu Akdeniz’de bir dizi adım attı. Bunlardan bazıları şunlardır: