Kayıp kıta Mu nerede? Mu kıtası gerçek mi? Mu kıtası, dünyanın en eski ve gelişmiş uygarlıklarından birinin yaşadığı iddia edilen, ancak bir felaket sonucu sulara gömülen efsanevi bir kıtadır. Mu kıtasının nerede olduğu, nasıl battığı ve hangi medeniyetlerle bağlantılı olduğu gibi sorular, tarih meraklılarının ilgisini çekmektedir. Peki, Mu kıtası nedir? Mu nerede, efsane hakkında iddialar neler? Kimler ilgilendi? İşte merak edilenler…
Mu kıtası, ilk olarak 19. yüzyılda yaşamış yazar ve gezgin Augustus Le Plongeon tarafından Büyük Okyanus’ta yer aldığı ve 14 bin yıl önce batarak yok olduğu ileri sürülmüş, günümüzde bilim çevrelerinde sözdebilimsel bir iddia olduğu kabul gören efsanevi bir kıtadır. Le Plongeon, kıtada Antik Mısır ve Mezoamerika toplumlarının atalarının yaşadığını iddia etmiştir. Kavram daha sonra, kıtanın bir zamanlar Pasifik Okyanusu’nda var olmuş olduğunu iddia etmiş James Churchward tarafından popülerize edilmiştir. Mu’nun ve benzer şekilde kayıp bir kıta olduğu iddia edilmiş Lemurya’nın varlığına dair iddialar, iddianın yaratıcısı Le Plongeon’un zamanından beri destek görmemiştir. Günümüzde de bilim dünyasındaki fikir birliği, Mu kıtasının var olmuş olmasının fiziksel olarak mümkün olmadığı ve iddianın herhangi bir bilimsel dayanağı olmadığı yönündedir .
Mu kıtasının tam olarak nerede olduğu konusunda farklı görüşler vardır. Bazıları Mu’nun Atlantik Okyanusu’nda, bazıları ise Pasifik Okyanusu’nda bulunduğunu savunmaktadır. Churchward’a göre Mu, Pasifik Okyanusu’nda Hawaii, Fiji ve Paskalya Adası gibi adaların bulunduğu bölgede yer alıyordu. Churchward, bu adalarda bulunan taş heykellerin ve yazıtların Mu uygarlığının izlerini taşıdığını iddia etti. Churchward ayrıca, Mu’dan ayrılan insanların Asya, Avrupa, Afrika ve Amerika’da çeşitli medeniyetler kurduğunu ve ortak kültürel özellikler bıraktığını öne sürdü.
Mu kıtasına dair pek çok iddia ortaya atılmıştır. Bunlardan bazıları şunlardır:
Mu kıtası efsanesi, tarih meraklıları, alternatif tarihçiler, ezoterikçiler, mistikler ve komplo teorisyenleri gibi çeşitli kişi ve grupların ilgisini çekmiştir. Mu kıtasının varlığına inanan veya araştıran bazı kişi ve gruplar şunlardır:
Atatürk, Mu kıtasıyla ilgili olarak 1930’larda bir araştırma yaptırdı. Mu kıtasının, Türklerin ilk yaşadıkları yer olabileceğini ve Pasifik Okyanusu’nda bir felaket sonucu battığını düşündü. Mu kıtasında yaşayanların yüksek bir medeniyete ulaştıklarını ve Tanrı kavramının da insan aklıyla anlaşılamayacağını savundu. Atatürk, bu konuda çeşitli kaynaklar okudu ve kısa tezler hazırladı. Ayrıca, Meksika Büyükelçisi Tahsin Mayatepek’e, antik Maya tabletlerinde Mu kıtasından bahsedilip bahsedilmediğini araştırmasını emretti. Atatürk’ün Mu kıtasına olan ilgisi, Türk Tarih Tezi’nin bir parçası olarak görülebilir. Ancak Atatürk’ün Mu kıtasına dair iddiaları bilimsel olarak kanıtlanmış değildir. Mu kıtasının varlığına dair iddialar, günümüzde sözdebilimsel olarak kabul edilmektedir.(Haber Merkezi)