Modern çağın getirdiği dijital devrim, bilgiye kolay erişim sağlarken yanıltıcı bilgilerin yayılma riskini artırıyor. Neocehalet, bu çağın cehaleti olarak ön plana çıkıyor. Prof. Dr. Tayfun Uzbay, modern çağın cehaleti olan neocehaletin sosyal medya ve internet üzerindeki etkisini ve yayılma mekanizmalarını açıkladı. Dijital çağın yükselişiyle birlikte dünya, büyük bir dönüşüm yaşadı. Akıllı telefonların ekranlarından parmak uçlarımıza kadar uzanan bilgiye erişim imkanı, hayatımızı kökten değiştirdi. Ancak bu kolay erişim, beraberinde bazı tehlikeleri de getirdi.
Prof. Dr. Tayfun Uzbay, modern çağın cehaletini "neocehalet" olarak adlandırıyor. Eskiden "cahil" denilenler artık okuma yazma biliyorlar; fakat bu, gerçek bilginin yayılmasını sağlayan dijital platformlardaki yanıltıcı bilgileri kontrol edemedikleri anlamına geliyor. Neocehiller, bilgi sınırlarını tanımayan, hatalı bilgileri kolayca kabul eden ve kendi bilgilerini uzmanlıkla eşdeğer gören bireyler olarak öne çıkıyor.
Sosyal medya ve internet, neocehaletin yayılma alanı haline geldi. Prof. Dr. Uzbay, bu platformların neocahillerin fikirlerini yayma ve uzman görüşlerine karşı çıkma fırsatları sunduğunu söylüyor. Ancak, bu hızlı bilgi akışı içinde yanlış bilgilerin yayılması ve toplumun güvenini sarsması tehlikesi de var.
Özellikle sağlık alanında, neocehaletin etkisi daha da zararlı hale geliyor. Prof. Dr. Uzbay, Covid-19 salgını sırasında aşı karşıtlığının neocahiller tarafından nasıl yayıldığına dikkat çekiyor. Bu yanıltıcı bilgilerin topluma ciddi zararlar verdiği ve sağlık konularında yetkin olmayan kişilerin güvenilmez bilgilerle toplumu yanılttığı görülüyor.
Neocehaletin yayılmasını sınırlamak ve toplumu korumak için hukuki düzenlemeler ve etik kurallarının önemi büyük. Prof. Dr. Uzbay, bilgiye erişimin engellenmeden, yanıltıcı bilgilerin yayılmasını engellemeye yönelik çabalara vurgu yapıyor. (Damla Yeltekin)