"Menüye mide ilacı istiyoruz"

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Çanakkale Şubesi tarafından, hastanelerde verilen yemeklerin yetersiz olması, sağlık açısından tehdit oluşturması sebebiyle 81 ilde eş zamanlı olarak basın açıklaması gerçekleştirildi.

1203

Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi önünde, hastanelerde çıkartılan yemeklerde zaman zaman kurt, sinek çıkması, kalitesiz yağ kullanılması, yiyeceklerin yetersiz olması, hijyen konusuna dikkat edilmemesi sebebiyle Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Çanakkale Şubesi tarafından basın açıklaması gerçekleştirildi. Nitelikli sağlık hizmetinin sağlıklı beslenmekten geçildiğine değinen SES Çanakkale Şube Eş Başkanı Canan Coşan; "Bitmek bilmeyen ekonomik krizler nedeniyle kursağındaki lokması iyice azalan sağlık ve sosyal hizmet emekçileri, uzun saatler ve artan iş yükü koşullarında işyerinde de iyi beslenememektedir" dedi. Yapılan basın açıklamasının ardından pilav dağıtımı yapıldı.

"Yeterli ve dengeli beslenmeleri en temel çalışma hakları"

SES Çanakkale Şubesi tarafından, sağlık çalışanların çalıştıkları kurumlarda hijyenik olmayan, sağlıksız ve yeterli olmayan yemeklerden ötürü tepki gösterildi. Devlet Hastanesi önünde açıklamalarda bulunan SES Çanakkale Şube Es Başkanı Canan Coşan; "Sağlık hizmeti üreten çalışanların sağlığı ve iş güvenliği; gerekli miktarda ve nitelikli beslenmeyle mümkündür. İyi beslenemeyen çalışanların sağlığı bozulmakta, iş kazası riski artmakta, üretim ve verimlilikleri önemli ölçüde azalmaktadır. Bitmek bilmeyen ekonomik krizler nedeniyle kursağındaki lokması iyice azalan sağlık ve sosyal hizmet emekçileri, uzun saatler ve artan iş yükü koşullarında işyerinde de iyi beslenememektedir. Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin iş yerlerinde yeterli ve dengeli beslenmesi en temel çalışma haklarındandır. Buna rağmen bu hakları yıllarca gasp edilmiştir. Pandemi döneminde yeterli ve dengeli beslenme olanakları tamamen ortadan kalkmıştır. Ankara ve Hacettepe Üniversitelerinde yemek ve beslenme hizmetlerinin, maliyeti arttıran bir kalem olarak ele alınması basına ve kamuoyuna yansımıştı. Sağlığı koruması gereken kurumlarda bile yeterli ve dengeli beslenme koşullarının sağlanamaması, ülkedeki tüm emekçilerin, hasta ve refakatçilerin beslenme koşullarının da irdelenmesi gerektiğini ortaya çıkarmıştır" şeklinde konuştu.

"81 ilde aynı anda yemekhaneleri boykot ederek bozuyoruz"

Sağlık kuruluşlarında ekonomik olarak dar bir süreç olması nedeniyle masraflardan kısıldığı, bundan ötürü beslenme alanında tasarruf eğilimine girildiğini dile getiren Başkan Coşan; "Sağlık emekçilerinin mali ve özlük hakları ihlal edilip emekleri sömürülürken, idareciler başta hastaneler olmak üzere sağlık kurum ve kuruluşlarında ekonomik darlıktan çıkış yolu olarak yemeklerden tasarruf etme eğilimine girmiştir. Eksikliklere ve taleplere karşı duyarsız kalarak, sağlık emekçilerini değersizleştirmekte ve yok saymaktadırlar. Gıda fiyatlarındaki artışla birlikte sağlık emekçilerine, âdete ortaçağ beslenme koşulları dayatılmaktadır. SES olarak bu sorunu görünür kılmak için daha önce de eylemler, anketler, imza kampanyaları örgütledik. Konuyla ilgili olarak birçok şubemiz boykot düzenlemiş, hatta mafyalaşan bir yemek şirketi Amed işyeri temsilcimizi yemekhanede silahla yaralamıştı. Yine çeşitli illerde bu soruna dikkat çekmek isteyen temsilcilerimiz, yemek firmaları tarafından tehdit edilmişlerdi. Bu gelişmeler olurken Sağlık Bakanlığı gözünü kulağını kapatmış, şu an olduğu gibi izlemekle yetinmişti. Bu sessizliği ve vurdumduymazlığı, bugün 81 ilde aynı anda yemekhaneleri boykot ederek bozuyoruz" diye belirtti.

"En az 4 çeşitlik menüler verilmelidir"

Toplu iş sözleşmelerine ilişkin taleplerini dile getiren Başkan Coşan; "Toplu iş sözleşmeleri, 'işyerlerindeki yemekler çalışanların gereksinim duyduğu enerjiyi karşılayacak yeterlilikte olmalıdır' kuralına uygun yapılmalıdır. Çalışanlara gereken enerjinin sağlanması, yemeklerin birden çok öğünde sunulmasıyla mümkündür. Nitelikli beslenme koşulları için; yemeğin miktarında yeterlilik, çeşitlilik, öğün sayısı, öğünlere dağılımda denge, yüksek sübjektif kalite/tüketim kalitesi, yüksek besin değeri korunumu, yüksek hijyenik kalitenin sağlanmasına yönelik düzenlemeler yapılmalıdır. Gerek işyerinde gerekse iş dışında, emekçilerin sağlık riskleri ve çalışma koşulları temel alınarak, yeterli ve dengeli beslenmelerini sağlayacak beslenme programları uygulanmalıdır. Nitelikli, yeterli ve dengeli beslenme konusunda çalışanların ve sendika temsilcilerinin görüş ve önerileri alınmalı, konuyla ilgili eğitim sürecine dahil edilmelidirler. Özellikle ağır ve tehlikeli işlerde çalışanlar için yüklü enerjinin tek bir öğünde verilmemesine dikkat edilmeli; en az bir ara öğün daha yapılmalıdır. Çalışanların sağlığını ve beslenme durumunu bozan her türlü olumsuz çalışma koşulları düzeltilmeli, iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili her türlü önlem alınmalıdır. Nitelikli beslenme için, her gruptan, her çeşit besine yer verilmeli ve öğünlere dengeli dağılımı sağlanmalıdır. Yemekler iştah açıcı, hijyenik ve sübjektif kalitesi yüksek biçimde üretilmeli ve sunulmalıdır. Özellikle ağır ve tehlikeli işler kapsamında çalışanların sıvı alımı, susama duygusuna bakılmaksızın artırılmalıdır. Bunun için, (güneş altında, çok sıcak ortamlarda, koruyucu ekipmanla çalışma vb. koşullarda) günde en az 12-14 bardak veya her 1000 kalori başına 1 litre kadar sıvı tüketilmesi sağlanmalıdır. Özellikle ağır işte çalışanlara günlük enerji ve besin öğelerini karşılayacak nitelikte; ana ve ara öğünlü menüler planlanmalıdır. En az 4 çeşitlik menüler verilmelidir. Bazı özel birimlerde çalışanlara, bazı besin öğeleri ek olarak verilmelidir. Sadece karın doyurucu değil, sosyal ve psikolojik tatmin sağlayan, eğitici ve çalışanların beslenme alışkanlıklarına uygun bir beslenme programı uygulanmalıdır" dedi.

(Dilan Kaynak)

Paylaş