Kolon kanserinde risk erkeklerde daha fazla

Hayat boyu kolon kanseri gelişme ihtimalinin erkeklerde yüzde 4.5, kadınlarda ise yüzde 3.2 olduğunu belirten Genel Cerrahi ve Cerrahi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Serdar Yol, "Ailesinde kolorektal (kolon) kanser öyküsü, inflamatuvar bağırsak hastalığı (ülseratif kolit, crohn hastalığı gibi), kalıtsal genetik bozukluğu olanlar (ailesel polipozis sendromu varlığı gibi), işlenmiş ve hayvansal gıdaları aşırı tüketenler, meyve ve sebzeleri az tüketenler, sigara kullananlar, ailesinde meme yumurtalık ve rahim ağzı kanseri olan kişiler kolon kanseri açısından risk grubundadır" dedi.

103

Genel Cerrahi ve Cerrahi Onkoloji Kliniği'nden Prof. Dr. Serdar Yol, 1-31 Mart Ulusal Kolorektal Kanser Farkındalık Ayı nedeniyle açıklamalarda bulundu. Kolon kanserinin (kolorektal kanser) birçok belirtisi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Yol, Bunların başında yeni başlayan kabızlık veya sık tuvalete gidip tam rahatlayamama, dışkının incelmesi, makattan kan gelmesi veya dışkının kanlı olması, kansızlık, karın ağrısı, halsizlik ve kilo kaybı geldiğini ifade etti.

"Sigara kullananlar risk altında"

Yaşam boyu kolorektal (kolon) kanser gelişme ihtimalinin erkeklerde yüzde 4.5, kadınlarda ise yüzde 3.2 olduğunu dile getiren Prof. Dr. Serdar Yol, "Ailesinde kolorektal kanser öyküsü, inflamatuvar bağırsak hastalığı (ülseratif kolit, crohn hastalığı gibi), kalıtsal genetik bozukluğu olanlar (ailesel polipozis sendromu varlığı gibi), işlenmiş ve hayvansal gıdaları aşırı tüketenler, meyve ve sebzeleri az tüketenler, sigara kullanımı olanlar, ailesinde meme yumurtalık ve rahim ağzı kanseri olan kişiler kolon kanseri açısından risk grubundadır" açıklamasında bulundu.

"Kişiye göre tedavi planlanıyor"

Kolon kanserinde en önemli tanı aracının kolonoskopi olduğunu anlatan Prof. Dr. Yol, ayrıca dışkıda gizli kan bakılması ile de tanı konabileceğini ifade etti. Tomografi ve dışkıda genetik testlerin de kullanılabileceğini aktaran Prof. Dr. Yol, "Makattan kanaması olan her hastaya, birinci derece akrabasında kolorektal kanser öyküsü olmayanlarda 50 yaşından itibaren, birinci derece akrabasında kolorektal kanser öyküsü olanlarda ise akrabasında hastalığın ortaya çıktığı yaşın 10 sene öncesinden itibaren (genellikle 40 yaştan itibaren) kolonoskopi yapılmalıdır. Kolorektal kanserde tedavi, cerrahi öncelikle düşündürmekle birlikte kemoterapi ve radyoterapi ile kombine tedavi yöntemleri uygulanmakta, kişiye göre tedavi planlanmaktadır" şeklinde konuştu.

(İHA)
Paylaş