havadurum

İHD "Dünya herkese aittir"

Çanakkale İnsan Hakları Derneği, Dünya Mülteciler Günü sebebiyle basın açıklamasında bulundu. Dernek tarafından yapılan açıklamada, mülteci olmaya karar veren bireylerin, yeni bir ülkede yeni bir yaşamı göze alındığı belirtilerek; "17 Mayıs 2023 tarihi itibarıyla, Türkiye'de 3 milyon 381 bin 429 kişi olduğu ve Suriyelilerin %71,96'sinın Kadın ve Çocuklardan Oluştuğu bilinmektedir" sözlerine yer verildi.

451

1951 Mülteci Sözleşmesi`nin 50`inci yılını anmak adına ilk kez 20 Haziran 2001`de kutlanmaya başlanan Dünya Mülteciler Günü; dünyanın her bir yanındaki mültecileri onurlandırmak adına, Birleşmiş Milletler tarafından her yıl kutlanıyor. Çanakkale İnsan Hakları Derneği tarafından Dünya Mülteciler Günü`ne ilişkin yapılan basın açıklamasında; "Savaş, çatışma, yoksulluk, iklim krizi, cinsel yönelim, siyasi kimlik ve hatta daha iyi bir yaşam özlemi gereği bile olsa göç etmek bir haktır ve dünya herkese aittir" diye belirtildi.

"Onurlandırılmaya değer"
2001 yılından bu yana 20 Haziran`ın Dünya Mülteciler Günü olarak kutlandığını ifade eden Dernek; "Mülteci; Ülkesinde ırk, dil, din, sosyal ve ekonomik durum, siyasi düşünce, cinsiyet kimliği, ulusal aidiyette yaşadığı sorunlar nedeniyle kendisini güvende hissetmediği için başka bir ülkeye gitme zorunluluğu olan ve bu ülkede yaşama talebi yasal olarak kabul edilen kişiye verilen isimdir. Birleşmiş Milletler, 1951 Mülteciler Sözleşmesinin 50`inci yılını anmak üzere, 2001 yılından bu yana 20 Haziran`ı Dünya Mülteciler Günü olarak belirlemiştir. Mülteciliği göze almak, yeni bir yerde baştan yeni bir yaşam kurma mücadelesi ve cesareti onurlandırılmaya değerdir" ifadelerine yer verdi.

"Yasal düzenleme de sayılabilir"
Cenevre Sözleşmesi`nde, Türkiye`deki mültecilerin konumuna değinen Dernek; "Cenevre Sözleşmesi`ne göre, mültecilik statüsü verilmesi Türkiye devletini sadece Avrupa`dan gelenlerin kabulünü onaylama şekliyle sınırlandırmaktadır. Türkiye`de kayıt altına alınmış, geçici koruma statüsündeki Suriyelilerin ikame edilmesi hali, mülteciliğe yakın bir yasal düzenleme de sayılabilir" sözlerine yer verdi.

`Resmi rakamlara göre Türkiye`de 3 milyon 381 bin 429 kişi mülteci`
Türkiye`de 3 milyon 381 bin 429 mültecinin olduğunu vurgulayan Dernek; "17 Mayıs 2023 tarihi itibarıyla, Türkiye`de 3 milyon 381 bin 429 kişi olduğu ve Suriyelilerin %71,96`sının kadın ve çocuklardan oluştuğu bilinmektedir. Göç İdaresi Başkanlığı`nın aylık olarak yayınladığı verilerde yaş aralığı tablosuna göre, Suriyeli erkekler toplam Suriyeli sayısının %52,90`ını oluşturuyor. Suriyeli kadınların oranı ise %47,10. Suriyeli erkeklerin sayısı Suriyeli kadınların sayısından 196 bin 13 kişi fazla. Erkek-Kadın sayısı arasındaki en büyük fark 39 bin 916 kişi ile 25-29 yaş aralığında. Yaş aralığı artıkça bu fark azalıyor. 55 üzeri yaş aralıklarında kadınların sayısının erkeklerden daha fazla olduğu görülüyor. Genç nüfus olarak tanımlanan 15-24 yaş aralığında 645 bin 300 kişi bulunuyor. Suriyeli genç nüfusun toplam Suriyeli sayısındaki oranı %19,08. 10 yaşın altındaki Suriyelilerin sayısı ise 994 bin 715 (%29,42).Kayıtlı Suriyelilerin yaş ortalaması 22,6`dır" diye belirtti.

"Suriyelilerin %98,1`i şehirlerde yaşıyor"
Geçici barınma merkezlerinde kalan Suriyelilere değinen Dernek; "17 Mayıs 2023 tarihi itibarıyla geçici barınma merkezlerinde kalan Suriyelilerin sayısı 62 bin 151 kişi olarak açıklandı. Bu sayı Ocak ayında 47 bin 603, 2022`nin başında 51 bin 435, 2021`in başında 58 bin 752, 2020`nin başında 63 bin 247 kişi, 2019`un başında 143 bin 558 kişi, 2018`in başında ise 228 bin 251 kişiydi. Suriyelilerin yalnızca %1,84`ü kamplarda yaşıyor. Şehirlerde yaşayan Suriyeli sayısı 3 milyon 319 bin 278 kişi olarak açıklandı. Suriyelilerin %98,1`i şehirlerde yaşıyor. Yabancıların yoğun olarak yaşadığı Ankara, Antalya, Aydın, Bursa, Çanakkale, Düzce, Edirne, Hatay, İstanbul, İzmir, Kırklareli, Kocaeli, Muğla, Sakarya, Tekirdağ ve Yalova ile diğer şehirlerdeki toplam 1.169 mahalle her türlü statüden tüm yabancıların başvurularına kapalıdır. Bu yerlere hiçbir uyruktan yabancı şu anda kabul edilmemektedir" sözlerine yer verdi.

"Ayvacık`ta geri gönderme merkezi bulunmakta"
Çanakkale`de yerleşim kampı yerine geri gönderme merkezinin olduğunu belirten Dernek; "Çanakkale`de; Hatay, Adana, Maraş, Osmaniye kentlerinde olduğu gibi göçmen yerleşim kampı yoktur ama Ayvacık`ta bir geri gönderme merkezi bulunmaktadır. Kentte 4230 bin kayıtlı Suriyeli, ikame izinli yaşamaktadır, ikame izinsiz ve uluslararası koruma statüsünde kalan göçmenlerle birlikte bu sayının tüm ilçe ve köyler dahil 10 bine yaklaştığı bilinmektedir. Sağlık, eğitim, barınma olanakları, işe ulaşma güçlüklerinin her geçen gün arttığı bilinmekte olup, salgın deprem ve ekonomik yoksullukta en çok göç edenlerin durumlarının, açlık sınırının çok altına düştüğü bilinmektedir" diye belirtti.

"Göç etmek bir haktır"
Dünya Mülteciler Günü sayesinde tekrardan hatırlatmada bulunan Dernek; "20 Haziran Dünya Mülteciler Günü sayesinde bir defa daha söylemek isteriz ki savaş, çatışma, yoksulluk, iklim krizi, cinsel yönelim, siyasi kimlik ve hatta daha iyi bir yaşam özlemi gereği bile olsa göç etmek bir haktır ve dünya herkese aittir, ülke değişikliğini, engellemeden, kontrollü ve pasaportlu yapma durumunun, göç yolunda ölümleri, sınır güvenliği tehditlerini, insan kaçakçılığına ve şiddete maruz bırakılmadan halkların yer değişikliğini daha insani koşullarda yaşaması gerekmektedir. Sınırlardaki, silah asker mayın vb totaliter engeller yerine düzenli ve kabullü göçü yasal hale getirecek şekilde hukuki düzenlemesi yapılması sağlanmalıdır. Göç etme hakkının bilinmesi ve korunması gerekmektedir. Mültecilik vermeyerek uygulanan, uygulanmayan tüm hak ihlallerinin son bulmasını insan hakları derneği olarak yeni kurulan kabine ve hükümetten talep ediyoruz" sözlerine yer verdi.

"İnsan, haklarıyla insandır"
Dünya`nın her yerinde göçmen ve mülteciler için, gerekli olan tüm mücadeleyi vereceklerini belirten Dernek; "Türkiye ve dünyada, insan hakları odaklı göç politikalarının insan onuruna yaraşır şekilde yapılması için üniversite ve ilgili STK`ların göç konusunda görüşleri alınmalıdır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi`ne imza atan devletlerin bunu yapmasının zaten görevi olduğunu da hatırlatmak isteriz. Karşılıklı entegrasyon yaklaşımıyla, farklılıklarımızla beraber göç alarak ve göç vererek bir arada yaşamayı insan hakları aktivistleri olarak her koşulda savunmalıyız. Göçmen ve mültecileri düşmanlaştıran, karar alırken dışlayan, şiddete maruz bırakan, ölümüne yol açan, geri göndermeyi veya Avrupa`ya salıvermeyi, pazarlık ve hatta seçim propagandası aracı haline getiren, parti ve politikacılarla mücadele etmeliyiz. İnsan, haklarını bilirse savunabilir, mülteci ve göçmenlerle dernek olarak dayanışmayı sürdüreceğiz ve biliyoruz ki insan, haklarıyla insandır" diye belirtti.
(Damla Yeltekin)

Paylaş