Diz kireçlenmesi, orta yaş ve üzerindeki insanların en sık karşılaştığı ortopedik sorunlardan biridir. Kıkırdak dokusunun yıpranması sonucu oluşan diz ağrıları, yaşam kalitesini düşürür ve hareket kabiliyetini kısıtlar. Diz kireçlenmesinin tedavisinde cerrahi yöntemler dışında, diz içine enjekte edilen sıvılar da kullanılmaktadır. Ancak bu sıvılar vücut tarafından emildiği için etkileri geçicidir. Peki, diz kireçlenmesi için kalıcı bir çözüm var mı? Cevabı bu yazımızda bulabilirsiniz.
Hidrojel, diz kireçlenmesi için geliştirilen yeni nesil bir enjeksiyon tedavisidir. Hidrojel, %97,5 su ve %2,5 poliakrilamid (PAAG) adı verilen vücut tarafından emilmeyen bir dolgu malzemesinden oluşur. Hidrojel, iğne ile diz eklemleri arasındaki boşluğa enjekte edilir. Enjekte edilen sıvı, uzun yıllar boyunca eklem içinde kalır ve eklemlerin birbirine sürtünmesini engeller. Bu sayede, diz ağrıları azalır ve eklem işlevleri iyileşir.
Hidrojel tedavisi, ameliyatsız ve basit bir işlemdir. Tedavi, ortalama 15 dakika sürer ve lokal anestezi altında yapılır. Tedavi sırasında, diz ekleminin içine 2 ml hidrojel enjekte edilir. Enjeksiyon sonrası, diz bölgesine buz uygulanır ve bandaj yapılır. Hastalar, tedaviden hemen sonra normal hayatlarına dönebilirler. Tedavi sonrası, iltihaplanma riskini azaltmak için yorucu hareketlerden kaçınılmalı ve diz birkaç gün dinlendirilmelidir.
Hidrojel tedavisinin diz kireçlenmesi için birçok avantajı vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:
Hidrojel tedavisi, diz kireçlenmesi olan ve cerrahi tedaviye ihtiyaç duymayan hastalara uygulanabilir. Hidrojel tedavisi, diz kireçlenmesinin 1. ve 2. evrelerinde daha etkilidir. Hidrojel tedavisi, diz kireçlenmesinin 3. ve 4. evrelerinde ise, diz protezi ameliyatını ertelemek için kullanılabilir. Hidrojel tedavisi, diz kireçlenmesi dışında, diz eklemindeki kıkırdak hasarları, menisküs yırtıkları, diz bağ yaralanmaları gibi durumlarda da uygulanabilir.
(SAİM TUNÇMAN)