Bursa Şehir Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı Doç.
Dr. Elif Güler Kazancı, ‘15 Şubat Uluslararası Çocukluk Kanseri
Günü’ dolayısıyla önemli açıklamalarda bulundu. Çocukluk çağı
kanserleri belirtilerinin kanserin türüne ve yerleşim bölgesine
göre değişebildiğini ifade eden Doç. Dr. Kazancı, "Sık görülen
belirtiler: nedeni açıklanamayan kilo kaybı, sürekli yorgunluk
veya halsizlik, kolay morarma veya kanamalar, geçmeyen ateş,
sürekli ağrı, özellikle kemik ve eklem ağrısı, gözlerde beyaz
lekeler, çift görme veya görme kaybı, karında şişlik veya kitle
hissi Bu belirtiler başka hastalıklara da işaret edebilir, ancak
uzun süre devam ederse mutlaka bir doktora başvurulmalıdır.’
ifadelerini kullandı.
Çocukluk çağı
kanserlerinin tedavisinde hangi yöntemler
kullanılıyor
Tedavinin, genellikle kanserin türüne ve evresine göre
belirlendiğini belirten Doç. Dr. Kazancı, ‘Yaygın tedavi
yöntemleri: kemoterapi (kanser hücrelerini yok etmek için
kullanılan ilaç tedavisi), radyoterapi (tümörleri küçültmek veya
yok etmek için radyasyon kullanımı), cerrahi (kanserli dokunun
çıkarılması), hedefe yönelik tedaviler ve immünoterapidir.
(Özellikle son yıllarda etkili olan yeni tedavi yaklaşımları)
Erken tanı ve tedaviye zamanında başlanması, başarı oranlarını
artırır’ şeklinde konuştu.
‘Erken teşhis,
tedavi sürecinde başarı şansını önemli ölçüde
artırır’
Çocukluk çağı kanserlerini tam olarak önlemenin mümkün olmadığını
ancak erken teşhis ve tedavinin hayati derecede önemli olduğunu
sözlerine ekleyen Doç. Dr. Kazancı, ‘Maalesef çocukluk çağı
kanserlerinin tam olarak önlenmesi her zaman mümkün değildir.
Çünkü genellikle genetik faktörler ve bilinmeyen nedenlerle
ilişkilidir. Ancak, sağlıklı yaşam alışkanlıkları (dengeli
beslenme, sigara dumanından uzak durma, çevresel toksinlerden
kaçınma) ve düzenli sağlık kontrolleriyle erken tanı şansı
artırılabilir. Erken teşhis, tedavi sürecinde başarı şansını
önemli ölçüde artırır. Kanser ne kadar erken evrede teşhis
edilirse hem tedavi yöntemleri daha az invaziv olur hem de
çocukların sağlıklı bir yaşama dönme ihtimali yükselir. Ailelerin
belirtiler konusunda bilinçli olması ve düzenli sağlık
kontrollerine önem vermesi kritik rol oynar.’
‘Psikolojik destek almak hem çocuk hem de aile bireyleri için
önemlidir’
Bir çocukta kanser tanısı almanın aileler için zorlu bir süreç
olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Kazancı, ‘Bu süreçte psikolojik
destek almak hem çocuk hem de aile bireyleri için önemlidir.
Ailelerin, sağlık ekipleriyle yakın iş birliği içinde olması
gerekir. Tedavi sürecine dair bilgi almak ve süreç hakkında
sorular sormaktan çekinmemeleri önemlidir. Ayrıca, benzer
deneyimleri yaşayan diğer ailelerle iletişim kurmak, dayanışma
sağlayabilir’ değerlendirmesinde bulundu.
‘Vakit
kaybetmeden doktora başvurun’
Çocukluk çağı kanserleriyle ilgili ailelere önerilerde de bulunan
Doç. Dr. Kazancı,
‘Çocuğunuzun sağlığıyla ilgili herhangi bir değişiklik fark
ettiğinizde vakit kaybetmeden doktora başvurun. Tedavi sürecinde
sağlık ekipleriyle güçlü bir iletişim kurun ve süreci anlamaya
çalışın. Psikolojik destek almaktan çekinmeyin. Çocuğunuzun
moralini yüksek tutmak, tedavi sürecine olumlu katkı sağlar.
Diğer ailelerle dayanışma gruplarına katılarak deneyim
paylaşımında bulunun’ ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Kazancı, bu özel günün amacının çocukluk çağı
kanserlerine dikkat çekmek, farkındalık oluşturmak ve bu
hastalıklarla mücadelede tüm dünyada işbirliği sağlamak; aynı
zamanda bu süreçte mücadele eden çocuklara, ailelerine ve sağlık
çalışanlarına destek olmayı teşvik etmek olduğunu da sözlerine
ekledi.