Güneşli hava sürüş güvenliğini tehlikeye atıyor. Uzman görüşlerine göre, güneşli hava koşulları sürücüler için zorlayıcı olabilir ve güvenli sürüşü olumsuz etkileyebilir. Güneşin çevredeki araçların görüşünü engelleyebileceği vurgulanmaktadır. Özellikle araç aynalarında diğer taşıtların görünmesinin zor veya imkansız olabileceği belirtiliyor. İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü Öğretim Görevlisi ve HED Akademi Yönetici Direktörü olan Özgür Şener, araç içi sıcaklığın artması durumunda el ve avuçların terlemesinin, güvenli direksiyon tutuşunu ve el ile ayak koordinasyonunu negatif etkileyebileceğini vurgulamaktadır. Araç kullanıcılarının dikkatli olmaları gerektiği, çünkü diğer sürücülerin de güneş ışığından olumsuz etkilenebileceği vurgulanıyor. Şener, güneşli hava koşullarında sürüş güvenliğini artırmak için aşağıdaki önerilerde bulunuyor.
İSG Uzmanı ve Öğretim Görevlisi Özgür Şener, güneşli havanın sürücüler üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Güneşin sürüşü zorlaştırabileceğini belirten Şener, özellikle aracın arkasında güneş varsa dikkatli olunması gerektiğini ifade etti. Aynalardaki taşıt görüşünün zorlaşabileceğine ve öndeki araçların fren ışıklarının görülmesinin güçleşebileceğine dikkat çeken Şener, kırmızı ışığın görünürlüğünün azalabileceğine ve karşıdan gelen araçların güneş yansıması nedeniyle fark edilmeme olasılığına dikkat çekti. Şener, sürücülerin güneşli hava koşullarında daha dikkatli olmaları gerektiğini vurguladı.
Özgür Şener, sürüş sırasında güneşin ön planda olduğu durumlarda dikkat edilmesi gereken hususlara vurgu yaptı. Şener, güneş ışığının parlak bir yüzey yaratarak görüşü zorlaştırdığını ve çevredeki araçların dahi görme açısında olmalarına rağmen farkedilmeyebileceğini belirtti. Aynı zamanda kirli ön camın sürücünün görüş yeteneğini olumsuz etkileyebileceğini sözlerine ekledi.
Güneş ışığının etkisinin ötesinde, sıcak hava koşullarının da sürüş üzerinde olumsuz etkileri bulunmaktadır. Uzman Şener, aşırı güneşli günlerde araç içi sıcaklığın yükselerek el-avuç terlemesine yol açabileceğini ve bu durumun güvenli direksiyon tutuşunu ve el ile ayak koordinasyonunu bozabileceğini belirtti. Ayrıca, aşırı sıcak hava, sürücünün sürüşe konsantre olmasını zorlaştırabilir. Yol yüzeyinin aşırı sıcaklıkla genleşerek beklenmedik dalgalanmalar oluşturabileceği ve bu durumun araç hakimiyetini zorlaştırabileceği de Şener tarafından vurgulandı. Özellikle koyu renkli araçların güneş ışığından daha fazla etkilendiğini belirten Şener, sürücülerin bu faktörü göz önünde bulundurarak araç içini uygun şekilde havalandırması veya klimadan faydalanması gerektiğini ifade etti.
Uzman Şener, güneşli havalarda görüş kalitesini en üst düzeyde tutmanın önemli olduğunu belirtti. Bu bağlamda, güneş gözlüğü kullanmanın sürüş boyunca daha net bir görüş sağlayabileceğini ifade etti. Ayrıca, tünel girişlerine yaklaşırken güneş gözlüklerini çıkarmayı önerdi.
Trafik ışıklarında renk ayırımına daha fazla dikkat edilmesi gerektiğini belirten Şener, ayrıca araç içindeki gölgelikleri kullanırken görüşü engellemeyecek bir şekilde ayarlamayı önerdi.
Şener, diğer sürücülerin de güneşli havalardan etkilenebileceğini göz önünde bulundurarak aynaların daha sık kontrol edilmesi gerektiğini vurguladı. Karşıdan gelen araçlara direkt bakmanın güneş yansıması nedeniyle geçici körlüğe yol açabileceğini belirtti ve yolun ilerisini net göremeyen sürücülerin hızlarını azaltmalarını önerdi.
Öndeki aracın fren lambalarını görme zorluğuna karşı uygun takip mesafesi korumanın önemini vurgulayan Şener, ayrıca ormanlık ve ağaçlık bölgelerde gölgelerin yolun görüş açısını kısıtlayabileceğini belirtti. Bu nedenle sürücülerin hızlarını düşürmelerini önerdi.
Uzun yolculuklarda sık sık mola vermenin, sürücüleri ve yolcuları rahatlatarak güvenliği artıracağını belirten Şener, aynı zamanda sürücülerin kendilerine ve yolcularına uygun giysiler tercih etmelerini önerdi.(Nilay Günay)