Güneşhan “Daha çok mücadele etmemiz lazım”

Emek, Barış ve Demokrasi Platformu tarafından Kazdağları’nın korunması amacıyla talan olmasın diye toplanan 6607 adet imza TBMM sunulmak üzere, CHP Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan’a teslim edildi.

CHP İl Başkanlığı’nda düzenlenen programda ilk olarak Emek, Barış ve Demokrasi Platformu adına Sevim Kırnıç söz aldı. Kırnıç konuşmasında şunları söyledi:

“Biliyorsunuz yıllardır Kazdağları’nın üzerinde 5’li çetenin eli var. En son olarak da Bayramiç bölgesinde Cengiz Holding’in başlattığı bir ağaç kesimi var ve ardından maden arama olduğunu biz biliyoruz. Suyumuza, havamıza, toprağımıza ne kadar zarar verildiğini hepimiz biliyoruz. Bunu önlemek için de defalarca çeşitli etkinlikler yapıldı. Hacıbekirler köyüne gidildi. Bu süreçte bizde oradaki mücadeleye destek olabilmek için burada bir imza kampanyası başlattık. Çanakkale’de muhalif parti olarak sadece CHP’yi gördüğümüz için, Meclis’te başka muhalif partiler de var biliyoruz ama onların vekilleri burada yok. Sadece CHP’nin vekili olduğu için İsmet Bey’e rica ettik. Zaten kendisi de başından beri bu mücadelenin içerisinde olduğu için Kazdağları’nın sesini bir kez daha Meclis’te duyurması adına ona teslim ediyoruz.

Biz biliyoruz ki bu imzalar oraya gitse de maalesef kapitalist sistem, sermayenin yanında olduğu için rant için yapamayacağı hiçbir şey yok. Biz elimizden geleni yapacağız. Durdurabilir miyiz bilmiyoruz ama bir şekilde durmak zorunda. Sermayenin bir gücü varsa halk olarak bizim de bir gücümüz var. Dünyanın her yerinde bu tür şeyler oluyor ama nedense en çok Türkiye’de oluyor. Türkiye’de maalesef iktidar bu tür yağmacı çetelere o kadar destek verdi ki; onlara özel yasalar çıkarıldı. Sadece Kazdağları değil ülkemizin her tarafı maden arama adı altında delik deşik edildi. Doğayı ve insanları zehirleyebilecek her şeye yol açtılar. Biz de bu imzaları İsmet Bey’e veriyoruz.” dedi.

Kırnıç’tan imzaları teslim alan CHP Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan ise şunları söyledi:

“Kazdağları sadece bizim Çanakkale için değil, Dünya’nın en müstesna bölgelerinden bir tanesidir. Gelecek kuşaklara bırakabileceğimiz en önemli mirastır Kazdağları aslında. Kazdağlarının o zengin sularının beslediği Çanakkale ve Balıkesir topraklarında bereketli ürünler yetişmektedir. Kazdağları, Midilli’ye kadar insanların su ihtiyacını karşılamakta.

Maalesef bugün öyle bir iktidarla karşı karşıyayız ki gözü doların yeşilinden başka bir şey görmüyor. Bizim yeşilimiz ormanın, ağacın yeşili ve biz Genel Başkanımızın da her zaman dediği gibi Kazdağları’nın altınının üstündeki zeytini olduğunu söylüyoruz. Kazdağlarını korumak hepimizin görevidir. Bunun da mücadelesini o bölgede yaşayan köylü kadınlarımız başta olmak üzere sivil toplum örgütleri, demokratik kitle örgütleri, çevreye duyarlı hemşerilerimiz veriyor. Biz de CHP olarak her zaman doğaya çevreye sahip çıkmaya çalışıyoruz.

Binlerce yıldan beri o bölgede yaşayan insanlar, bereketli ürünlerden elde ettikleri gelirlerle çocuklarını büyüttüler. Ama bugün para hırsına, dolar hırsına ülke toprakları yağmalanıyor. Bugün Kazdağları’nın yüzde 79’u maden alanı olarak ruhsatlandırılmış durumda. Bunlar peyder pey kendi yandaşlarına peşkeş çekilecek. Bir süre sonra delik deşik edilecek Kazdağları. Kazdağları’na bir Truva Atı gibi girecekler ve ahtapot gibi sarılacaklar. Halilağa Maden İşletmesi de aynı şekilde. Toplam alanları 6 bin hektar. Şu anda birinci ÇED raporundaki alan 580 hektar. Daha 10’da biri ile ilgili faaliyete başladılar. Bu 580 hektar yerin sadece 520 hektarı tamamen ormanla kaplı. Biz CHP olarak geçmiş dönemde de yine Hacıbekirler’de bu mücadeleyi veren kadınlarımızı grup toplantımızda ağırladık. Genel Başkanımız odasında misafir etti. Kadınlarımız biliyorsunuz İstanbul’da yılın kadınları ödüllerini aldılar. Orada da onları ağırladık. Türkiye’de o kadar hızlı gündem değişiyor ki, takipçisi olmaya devam edeceğiz.

Toplanan imzaları grup başkanvekilimize vereceğim ve TBMM’de bir basın toplantısı düzenleyerek; Kazdağları üzerinde oynanan oyunları gündeme getireceğim. Koza Altın İşletmesinin biliyorsunuz daha önce iki defa ÇED raporu iptal edilmişti. Şimdi yeni bir ÇED raporu hazırlamışlar. 16 Nisan’da Ankara’da yapılacak toplantıya Belediye Başkanımız ve Belediye Meclisi üyelerimiz ile birlikte katılacağız. Koza Altın İşletmesi’nin sahası bizim Atikhisar Barajı su toplama havzası içinde kalıyor. Bulunduğu bölgede de iki tane tarihi sit alanı var. Dolayısıyla burada üçüncü ÇED raporu hazırladılar. Diyorlar ki biz burada toprağı alacağız, burada arıtmayacağız, Samsun ve Bergama’ya götüreceğiz. Sen oraya götüreceksin ama doğanın dengesini bozacaksın. Binlerce, milyonlarca ton toprağın taşınma işi nasıl olacak? Mümkün değil. Gene bir yolunu buluruz hesabı içerisindeler. Alamos Gold gitmeyip, oradaki çalışmalarını sürdürme kararı aldı. Halilağa’daki CLK işletmesi bu Atikhisar su toplama havzası içerisinde. Önümüzdeki süreçte daha çok mücadele etmemiz lazım. Daha işin başlangıcındayız.”