Gölcük, "İlham verici bir müze olmayı başardık"

468

Dünya Kültür Mirası Listesi`ne dahil edilen ve 5 bin yıllık geçmişe sahip olan Troya Antik Kenti ve ödüllü müzesi, kapılarını "Müzecilik Semineri" için araladı. ÇOMÜ ÇUBF Müzecilik Bölümü ile işbirliğinde düzenlenen 2 günlük seminer boyunca, müzede çalışan sanat tarihçi, arkeolog, restoratör-konservatörler, Troya Müzesi`nin çalışmaları hakkında bilgi verdi. Ödüllere doymayan Troya Müzesi`nin arka planını başka bir deyişle mutfağını aktardı. Seminerlerin ardından uzmanlar eşliğinde Troya Müzesi ve Ören yeri gezildi. Troya Müze Müdürü Rıdvan Gölcük seminerin son oturumunda "Sosyal Medyada Kurum Kimliği Yönetimi" başlığı ile müzenin nasıl görünür kılındığını, aktardı. Müze Müdürü Gölcük, "Bu iki günlük programında anladık ki akademi ile bu işin pratiğini yapan kurumların çok daha sık bir araya gelme ihtiyacı varmış. Onu gözlemledik. Bu ilk başlangıç hepimiz için çok umut vericiydi. Umarım devamını getiririz" dedi.

"Dünya müzeciliğini aşmaya çalıştığımız işler var"
Gölcük, "Müzecilik Semineri" ile Son yıllarda adından sıklıkla söz ettiren Troya Müzesi örneğini öğrencilere aktarmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "ÇOMÜ Çanakkale Uygulamalı Bilimler Fakültesi Müzecilik ve Kültürel Miras Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Oğuz Diker hocamızdan böyle bir teklif geldi ve bunu duyduğumuzda açıkçası çok meraklandık, çok arzuladık. Çünkü müze içerisinde çok ciddi bir arka planda çalışma var. Ama o çalışma görülmüyor. Orada hep kendimiz koşturuyoruz. Yüksek lisans öğrencileri söz konusu olunca dedik ki, biz elimizde ne varsa ve bu işi nasıl yürütüyorsak; arka planda müzecilik nasıl ilerler aktarmak istedik. Burada önemli olan mesele sıradan bir müze, geleneksel bir müze nasıl ilerler değildi. Troya Müzesi son yıllarda Türk müzeciliğinde çok önemli işler yaptı. Genel mevzuattan genel tanımdan daha kopuk Dünya müzeciliğine yaklaşmaya, hatta onu aşmaya çalıştığımız işler var" ifadelerine yer verdi.

"İlk başlangıç hepimiz için çok umut vericiydi"
Seminer konuşlarına dair yapılan görüşmelerde Troya Müzesi`nin mutfağını sunumlarla aktardıklarını kaydeden Gölcük, "Neticede burası bir laboratuvar. Gelen arkadaşlarımızla bunu açık yüreklilikle paylaşalım istedik. Toplamda 12 tane sunum hazırlandı. Bu sunumların içerisinde açık konservasyon uygulaması vardı. Türkiye`de bunu yapanlardan dinleme şansına sahip olmak çok az. Gezici müze uygulaması neredeyse yok gibi. Ve bir yıldır yaptığımız Gezici Bavul Müzeler örneğinde Homeros`u nasıl yaptığımızı paylaştık. Ya da replika eser üreten müze de pek yok gibi. Fakat bu konuda çok yetenekli arkadaşlarımızla çalışıyoruz. Bunun üzerine nasıl yoğunlaştığımızı, dışarıda gördüğünüz şeylerin nasıl şekillendiğini paylaşmak istedik. Bizim için de çok heyecan verici oldu. İlk gün rehber müzesi yaptık, ikinci günün sonunda da bir Örenyeri gezisi oldu. Bu iki günlük programında anladık ki akademi ile bu işin pratiğini yapan kurumların çok daha sık bir araya gelme ihtiyacı varmış. Onu gözlemledik. Bu ilk başlangıç hepimiz için çok umut vericiydi. Umarım devamını getiririz" diye belirtti.

"Türkiye kültür politikaları üzerinde var olmuş bir Cumhuriyet"
ÇOMÜ Müzecilik ve Kültürel Miras Yönetimi Bölümü`nün önemine dikkat çeken Gölcük, "Türkiye için çok önemli bir bölüm. Çünkü Türkiye kültür politikaları üzerinde var olmuş bir Cumhuriyet. Herhangi bir ülkenin kültür politikalarına baktığımız gibi Türkiye`nin kültür politikalarına bakamayız. Bu sebeple de bu bölüm çok anlamlı. Sorular arasında da geldi. Müzecilik yüksek lisans programından mezun olan arkadaşların istihdam edilme meselesi. Evet şu an arkeoloji ve sanat tarihi mezunları, tarih mezunları çoğunlukla alınıyor. Fakat yakın zamanda burada olması gereken müzecilik bölümü mezunlarının da Kültür Bakanlığının müzelerinde, vakıfların müzelerinde girebilmeli ve çalışabilmeli. Çünkü çağdaş müzecilikte böylece çok hızlı yer alabilmek mümkün olacak. O yüzden bu işin pratiğini yapan kurumlarla o akademinin bir arada olmasına, birbirini anlamaya çok ihtiyacı var" diye belirtti.

"Hedefimiz var"
Troya Müze Müdürü Gölcük sözlerine şu şekilde devam etti, "Hedefimiz var. Vizyonumuzda da yazar. Troya Müzesi`ni dünyada ilham verici hale getirmek gibi bir vizyonumuz var. Yeni açılmış bir müze için bu cümle çok mu iddialı diye düşündük. Ama neticede biz bu işi istedik. Ve orada şöyle bir şansımız var, ekibimiz çok iyi. Ekip olarak zor bir hedefe kitlendik. Kolay mı? Çok zor. Çünkü her işte onlarca kez engel aşmak gerekiyor. Ama güzel olan şu, hedef koyduğunuzda, umut ettiğinizde, hayal ettiğinizde ve üstünde de çabaladığınızda bizi durdurabilecek hiçbir şey yok. Açılalı çok az bir süre geçti ama ilham verici bir müze olmayı başardık diye düşünüyorum."
(Damla Yeltekin)

Paylaş