Erenoğlu; "ÇOMÜ'de 135 hektarlık alan zarar gördü"
"Çanakkale Yangınları Sonrası Acil Durum Eylem Planı Basın Bilgilendirme Toplantısı" Astrofizik Araştırma Merkezi ve Ulupınar Gözlemevi'nde basın mensuplarının katılımıyla gerçekleşti.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi tarafından 22 Ağustos'ta Çanakkale'de meydana gelen ve 24 Ağustos'ta kontrol altına alınan yangının ardından "Çanakkale Yangınları Sonrası Acil Durum Eylem Planı Basın Bilgilendirme Toplantısı" gerçekleştirildi. gerçekleştirilen toplantının ardından, basın mensupları ile fikir alışverişinde bulunularak, fidan ekimi gerçekleştirildi. Ekimin ardından Astrofizik Araştırma Merkezi ve Ulupınar Gözlemevi'nde incelemelerde bulunularak, çalışmalara ilişkin bilgilendirmelerde bulunuldu.
ÇOMÜ tarafından düzenlenen Çanakkale Yangınları Sonrası Acil Durum Eylem Planı Basın Bilgilendirme Toplantısı'na; ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Dinçay Köksal, ÇOMÜ Orman Yangınları Çalışma Komisyonu Başkanı Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Şeker, Astrofizik Araştırma Merkezi ve Ulupınar Gözlemevi Merkez Müdürü Prof. Dr. Faruk Soydugan, ulusal haber ajans temsilcileri ve yerel basın mensuplarıyla, akademisyenler ve idari personel katılım sağladı.
Şeker; "Ormanla iç içe bir kampüste bulunuyoruz"
Yangının yarattığı tahribatı anlatan kısa bir belgesel gösterimi ile başlayan bilgilendirme toplantısında; ÇOMÜ Orman Yangınları Çalışma Komisyonu Başkanı Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Şeker, ÇOMÜ Kampüs alanında yangın tehlikesine karşı alınabilecek önlemler konusunda komisyonun hazırladığı raporla ilgili bilgiler sundu. Daha fazla yangın ve tahribat yaşanmaması adına hiçbir şekilde kızılçama yer verilememesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Şeker; "Ormanla iç içe bir kampüste bulunuyoruz. Başta mühendislik fakültesi, fen fakültesi, öğrenci yurtlarımız, hastanemiz ormanın çok yakını bir sınırda bulunuyor. Dolayısıyla 22 Ağustos tarihi çok zorlandığım bir gün oldu. Yangın ekiplerin olağanüstü çabasıyla (ben onları kahramanlar olarak nitelendiriyorum) çok başarılı bir şekilde yangını söndürdüler. Çanakkale bana göre çok büyük bir risk atlattı ve üniversitemiz de doğal olarak bu riskten ucuz kurtulmuş oldu. İçinde bulunduğumuz bu gözlemevi tabi üniversitemizin çok değerli bir yeri. Burası yangından en çok etkilenen mevki oldu. Tüm fakültelerimiz laboratuvarlarımız değerleri milyon liralarla ölçülebilen cihazlarla, çok tehlikeli olabilecek kimyasallarla dolmuş durumda. Dolayısıyla bunların etkin bir şekilde tasfiyesinin sağlanması, koruma altına alınması noktasında büyük bir çaba sergiledik. Yangının kontrol altına alınmasından sonra sayın rektörümüzün talimatıyla bir çalışma komisyonu oluşturuldu. Hızlı bir şekilde komisyon oluşturup ilgili öğretim üyelerimiz tarafından raporlar oluşturuldu ve bu konuda hazırladığımız raporu da dört bölüm halinde rektörlüğümüze sunduk" şeklinde konuştu.
"Çanakkale ormanlarında ağırlıklı olarak kızılçam"
Yangından önce ele alınması gereken konuların çok çok önemli olduğunu dile getiren Şeker; "Biz ormanla iç içe geçen bir yerleşkede bulunuyoruz. Orman tahsisli çok geniş bir alanımız var. Dolayısıyla bu alanların kampüse zarar vermeden mutlaka rehabilite edilmesi lazım. Bunu öncelikli bir konu başlığı olarak kamuoyunun dikkatine sunmamız gerekiyor. Çanakkale ormanlarında ağırlıklı olarak kızılçam. Kızılçam, yapısı gereği çok fazla yanıcı madde unsuru taşıyan, yanınca çok hızlı bir şekilde körüklenme özelliğine sahip olan. Ben bir akademisyen olarak ağırlıklı olarak zeytin ve zeytin yağı kullanımını çalışıyorum. İçinde bulunduğumuz coğrafya dünyanın en kaliteli zeytinyağının üretilebileceği çok sayıda ürünün coğrafi işaretli ürünleri olan bir bölge. Dolayısıyla yangına dayanıklı türleri mutlaka kampüs etrafında değerlendirmemiz gerekiyor. Sadece zeytin değil, zeytinin dışında yangına dirençli olduğunu bildiğimiz yer Çanakkale'nin florasında bulunan, binlerce yıldır bu coğrafyada bulunan sandal ağacı gibi türler bulunuyor. Bunlarla mutlaka kampüsü koruma altına almamız lazım. Kısaca raporun detaylarını bildirmek istiyorum. Çok geniş bir ormanlık alan üzerinde yer alıyoruz. 190 hektarlık bir orman alanı üniversitemizde tahsis edilmiş durumda. Tabii bu tahsis sürecinde üniversitemizin çok fazla hareket etme kabiliyeti yok. Büyük sıkıntılardan birisi bu bana göre. Mutlaka kampüs alanında bizim bir yangın kaçış hattı oluşturmamız lazım. Kızılçamdan arındırılmış yine karışık bitkilerle arşlandırılmış bir hattın oluşturulması kampüs açısından en elzem durum. Kampüs içerisinde bizim çok önemsediğimiz bir su depo alanının oluşturulmasının önemli olduğunu vurgulamak istedik. Kasım ayı içerisinde mutlaka bir ağaçlandırma seferberliğinin olması lazım" dedi.
Gözlemevindeki çalışmalar aktarıldı
Astrofizik Araştırma Merkezi ve Ulupınar Gözlemevi Merkez Müdürü Prof. Dr. Faruk Soydugan ise Astrofizik Araştırma Merkezi ve Ulupınar Gözlemevi'nin yaptığı çalışmalar, hedefler konusunda bilgiler vererek yangın sırasında yaşananları anlattı.
Erenoğlu; "Gözlem evi binası bizim için sembolik bir öneme sahip"
ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu; "Temmuz ayı içerisinde bildiğimiz üzere çok büyük orman yangını meydana geldi. Yaklaşık 135 hektarlık alan zarar gördü. Sonrasında biz hızlı bir şekilde Sayın Valimiz himayesinde üniversitemizde kentin tüm paydaşları yangın çalıştayı yaptık. Yapılan çalıştayı raporladık, bunu ilgili birimlere ve üniversitemizin web sayfası aracılığıyla sunduk. Gözlem evi binası bizim için sembolik bir öneme sahip. 26 Ağustos günü Güney Marmara Kalkınma Ajansı desteğiyle birincisi Balıkesir Sındırgı da ikincisi de burada planlanan gökyüzü gözlem etkinliğimiz vardı. Tam yangın günü burada ölü bitki örtüsü temizleme faaliyeti yaptık. Aynı gün yangının çıktığı saatte Vali beyden aldığım haber doğrultusunda biz hemen yangının ilk çıktığı noktaya gittik. Orada söndürme çalışmaları devam ederken kontrol altına alınma durumu sırasında rüzgarın etkisiyle tekrardan alevlenerek barajı aştı ve Beren köyüne sıçradı. Bizde üniversitemizin mevkiisi durumunu göz önünde bulundurarak hemen kriz masası oluşturduk. Üniversite binalarında tehlike oluşturacak kimyasalları ve yurtta kalan öğrencilerimizi tahliye ettik. Üniversiteyi güvenli hale aldık ama sonuçta dış cephede bir mücadele de var. Başta yangın mücadelesi veren köylere yardıma gittik. 3'üncü günün ardından yangın kontrol altına alındı ve soğutma çalışmaları devam etti. Kent olarak ciddi bir badire atlattık. Hepimize geçmiş olsun diyorum. Bu doğrultuda üniversitemizin misyonu, üniversiteyi kentle bütünleştirmek amacıyla şehre indireceğiz. Üniversite olarak toplumsal katkı için yangın öncesi bilgilendirme ve akademik destek vereceğiz. Fidan ve zeytinler dikeceğiz. Sizden özel isteğim kente sahip çıkıp Çanakkalelileri kampanyaya dahil etmek" dedi.
Gerçekleştirilen seminerin ardından, Çanakkale Basını ile bir araya gelinerek fikir alışverişinde bulunuldu. Görüşmelerin ardından basın ile fidan ekimi gerçekleştirildi, gözlemevinde incelemelerde bulunuldu.
(Dilan Kaynak)