Ehlers-Danlos Sendromu Nedir? Bu Hastalık Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Ehlers-Danlos sendromu, vücuttaki bağ dokusunu etkileyen nadir bir hastalıktır. Bu hastalık, cilt, eklemler, kan damarları ve organlarda çeşitli sorunlara neden olabilir. Ehlers-Danlos sendromunun nedenleri, belirtileri, tanısı, tedavisi ve olası komplikasyonları hakkında bilgi edinmek için okumaya devam edin.

3182

Ehlers-Danlos sendromu (EDS), vücuttaki bağ dokusunu etkileyen kalıtsal bir hastalık grubudur. Bağ dokusu, cilt, eklemler, kan damarları ve organları destekleyen ve yapılandıran bir yapıdır. EDS, bağ dokusunda bulunan kolajen adlı bir proteinin yapısında veya üretiminde bir bozukluk nedeniyle ortaya çıkar. EDS’nin 14 farklı alt türü vardır ve her biri farklı belirtiler ve komplikasyonlar gösterir. EDS’nin en yaygın belirtisi, eklemlerde aşırı hareketlilik veya gevşekliktir. EDS, dünya çapında yaklaşık 5.000 kişiden birini etkileyen nadir bir hastalıktır.

Bu yazıda, Ehlers-Danlos sendromunun nedenleri, belirtileri, tanısı, tedavisi ve olası komplikasyonları hakkında bilgi edineceksiniz.

Ehlers-Danlos Sendromunun Nedenleri

EDS’nin çoğu durumunda, hastalığa neden olan genetik bir kusur ebeveynlerden çocuklara geçer. Bu genetik kusurlar, kolajenin yapısını veya üretimini bozar. Kolajen, bağ dokusunun ana bileşenidir ve vücudun farklı bölgelerinde farklı tiplerde bulunur. EDS’nin alt türleri, etkilenen kolajen tipine veya bağ dokusunda rol oynayan başka bir proteine göre belirlenir.

EDS’ye neden olan genler şunlardır:

  • ADAMTS2: Bu gen, kolajenle çalışan ADAMTS-2 adlı bir proteini kodlar. Bu protein, kolajen liflerinin oluşumunda önemli bir rol oynar. Bu genin mutasyonu dermatosparaksis EDS’ye neden olur.
  • COL1A1: Bu gen, tip I kolajeni kodlar. Bu kolajen tipi, cilt, kemik, diş, tendon ve kornea gibi dokularda bulunur. Bu genin mutasyonu klasik-benzeri EDS, kardiyak-valvüler EDS, artrokalazi EDS veya vasküler EDS’ye neden olabilir.
  • COL1A2: Bu gen de tip I kolajeni kodlar. Bu genin mutasyonu da kardiyak-valvüler EDS, artrokalazi EDS veya vasküler EDS’ye neden olabilir.
  • COL3A1: Bu gen, tip III kolajeni kodlar. Bu kolajen tipi, kan damarları, cilt ve iç organların duvarlarında bulunur. Bu genin mutasyonu vasküler EDS’ye neden olur.
  • COL5A1: Bu gen, tip V kolajeni kodlar. Bu kolajen tipi, cilt, tendon ve kornea gibi dokularda bulunur. Bu genin mutasyonu klasik EDS’ye neden olur.
  • COL6A2: Bu gen, tip VI kolajeni kodlar. Bu kolajen tipi, kas-iskelet sisteminde bulunur. Bu genin mutasyonu miyopatik EDS’ye neden olur.
  • PLOD1: Bu gen, LH1 adlı bir enzimi kodlar. Bu enzim, kolajen liflerinin oluşumunda önemli bir rol oynar. Bu genin mutasyonu kifoskolyotik EDS’ye neden olur.
  • TNXB: Bu gen, tenascin XB adlı bir proteini kodlar. Bu protein, bağ dokusunda bulunan diğer proteinlerle etkileşime girer ve dokuların esnekliğini sağlar. Bu genin mutasyonu klasik-benzeri EDS’ye neden olur.
  • EDS’nin bazı durumlarında, hastalığa neden olan genetik kusur ebeveynlerden geçmez, ancak çocukta kendiliğinden oluşur. Bu durumda, hastalığın tekrar ortaya çıkma riski düşüktür.

Ehlers-Danlos Sendromunun Belirtileri

EDS’nin belirtileri, etkilenen bağ dokusunun tipine ve yerine göre değişir. EDS’nin en yaygın belirtisi, eklemlerde aşırı hareketlilik veya gevşekliktir. Bu durum, eklemlerin sık sık çıkmasına, ağrıya, yaralanmaya ve erken artrite neden olabilir. EDS’nin diğer belirtileri şunlardır:

  • Ciltte aşırı esneklik, yumuşaklık, kadifemsi dokunuş ve kolay yaralanma
  • Ciltte kolay morarma, yara izi, çatlak ve göz altında katlanma
  • Kan damarlarında kırılganlık, kanama ve anevrizma
  • Kalp kapakçıklarında sorunlar, kalp yetmezliği ve ritim bozuklukları
  • Sindirim sisteminde sorunlar, reflü, kabızlık ve irritabl bağırsak sendromu
  • Üriner sistemde sorunlar, idrar kaçırma ve mesane rüptürü
  • Solunum sisteminde sorunlar, astım, bronşektazi ve akciğer rüptürü
  • Diş etlerinde sorunlar, diş eti çekilmesi ve diş kaybı
  • Gözlerde sorunlar, miyopi, katarakt ve kornea rüptürü
  • Kas-iskelet sisteminde sorunlar, skolyoz, düz tabanlık ve kas güçsüzlüğü

EDS’nin belirtileri kişiden kişiye değişebilir. Aynı ailede bile farklı şiddette belirtiler görülebilir. Bazı kişilerde belirtiler çok hafif olabilirken, bazılarında yaşamı tehdit edici komplikasyonlara yol açabilir.

Ehlers-Danlos Sendromunun Tanısı

EDS’nin tanısı genellikle klinik bulgulara dayanır. Doktorlar hastanın tıbbi öyküsünü, aile öyküsünü ve fizik muayene sonuçlarını değerlendirirler. Fizik muayenede doktorlar cildin esnekliğini, eklemlerin hareket aralığını ve ciltteki yara izlerini kontrol ederler. Bazı durumlarda doktorlar ek testler isteyebilirler. Bu testler şunları içerebilir:

  • Genetik test: Bu test, EDS’ye neden olan genetik kusurları tespit etmek için kan veya tükürük örneği kullanır. Genetik test hem tanı koymak hem de aile planlaması yapmak için yararlı olabilir.
  • Biyopsi: Bu test, cilt veya diğer dokulardan küçük bir parça alarak mikroskop altında incelemek için yapılır. Biyopsi ile kolajenin yapısı ve miktarı değerlendirilebilir.
  • Görüntüleme testleri: Bu testler, kan damarları, kalp veya organlardaki anormallikleri görmek için röntgen, ultrason, bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MRG) gibi yöntemler kullanır.

Ehlers-Danlos Sendromunun Tedavisi

  • EDS’nin tedavisi kişiye özel olarak planlanır. Hastanın EDS’nin alt türüne, belirtilerine ve komplikasyonlarına göre farklı tedavi seçenekleri uygulanabilir.
  • EDS’nin tedavisinde genellikle ilaç, fizik tedavi, cerrahi ve destekleyici cihazlar kullanılır.
  • İlaçlar, ağrıyı, iltihabı, kanamayı, enfeksiyonu veya diğer sorunları kontrol etmek için verilebilir. İlaçların yan etkileri ve etkileşimleri konusunda doktorla konuşmak önemlidir.
  • Fizik tedavi, eklemleri güçlendirmek, hareketliliği artırmak, yaralanmaları önlemek ve duruşu düzeltmek için yapılır. Fizik tedavi programı hastanın ihtiyaçlarına göre düzenlenir. Fizik tedavi egzersizleri aşırıya kaçmadan ve eklemleri zorlamadan yapılmalıdır.
  • Cerrahi, eklemlerdeki gevşekliği veya hasarı onarmak, kan damarlarındaki veya organlardaki yırtıkları veya anevrizmaları tedavi etmek için yapılabilir. Cerrahi müdahale sonrasında yara iyileşmesi ve enfeksiyon riski konusunda dikkatli olunmalıdır.
  • Destekleyici cihazlar, eklemleri sabitlemek, korumak veya desteklemek için kullanılabilir. Destekleyici cihazlar arasında atel, bandaj, ortez, korse veya baston gibi ürünler bulunur. (Erhan Taylan)
Paylaş