Delice zeytini gastronomi ve sanatı buluşturdu
"Küllerinden var olan bu konsepti seçtik"
Ölümsüzlüğü ve şifasıyla tüm dünyada nam salan zeytin ağaçları; hayallere ortak olmaya devam ediyor. Çekirdekten yetişen, delice zeytin ağacı; Delice Restaurant ve Cafe'de eşsiz manzarası ve unutulmaz lezzetleriyle misafirlerini bekliyor.
Delice Restaurant ve Cafe, Assos Antik kentinin yakınlarında Balabanlı Köyünün patikasından ilerlediğinizde varacağınız lezzet durağının adı. Adını çevresinde bulunan zeytin türünden alıyor. Çekirdekten yetişen asi zeytin ağaçları, hem Restaurant hem de restoranın duvarlarına kadar ulaşmış durumda. Şef Berna Dönmezer O'Donovan uzun yıllara dayanan ustalığını; özgün mimarisiyle Delice Restaurant ve Cafe'de misafirlerine sunuyor. Delice konseptiyle tasarlanan binanın iç bahçesinde ise asiliği ve ölümsüzlüğü ile nam salan delice zeytini karşılama ekibinin biricik üyesi. Diğer karşılama ekipleri ise duvarlarda; zeytin ağacının ölümsüzlüğünü simgeleyen tablolar ise ressam Halit Aker'in göz nurları...Eşsiz lezzetler ve Assos'un unutulmaz Midilli manzarasıyla misafirlerine unutulmaz anlar yaşatıyor...Şef Berna Dönmezer O'Donovan ile ressam Halit Aker ile Delice Restaurant ve Cafe'nin açılış gününde Gazetemiz Çanakkale OLAY'a Delice felsefesini ve konseptini anlattı...
"Kış aylarında insanların ihtiyaçlarını karşılayacağız"
Şef Berna Dönmezer O'Donovan Delice Restaurant ve Cafe'nin Assos bölgesinde kış destinasyonu açısından önemli bir noktada olduğunu kaydederek, "Bu bölgede ciddi bir ihtiyacımız vardı. Yazın sahil kenarında keyifli tesisler var. Herkes elinden geldiği kadar amatör ruhla bir şeyler yapmaya çalışıyor. Assos sadece yaz destinasyonu olmamalı kış aylarında da insanların beklentisini karşılayacak tesisler kurulması gerektiğini düşünüyorum" dedi.
New York'tan Doha'ya...
Şef O'Donovan projenin 2018 yılında başladığını pandemi sürecinde de çalışmaların devam ettiğini belirterek, "Pandemi süresinde Çanakkale'nin ve özellikle Assos bölgesinin Gastronomi Atlasına girebilmesiyle ilgili TÜRSAB ve çeşitli yerel kuruluşlarla çalışmaya başladık. Açılalı bir ay olmasına rağmen New York'tan Doha'ya kadar dünyanın birçok yerinden misafirlerimiz geldi" dedi.
"Paranın alabileceği en sağlıklı gıdaya erişiyoruz"
Topraktan mutfağa sözünü ilke edindiklerini belirten Şef O'Donovan, "Çanakkale, güney mutfağıyla karşılaştırıldığı zaman çok kuvvetli bir mutfak olmayabilir ama Çanakkale'nin avantajı da ham maddenin çok kaliteli olması. Etrafımızdaki meraların hepsinde koyunlarımız, danalarımız, kuzularımız, keçilerimiz otluyor. Paranın alabileceği en sağlıklı gıdaya erişiyoruz. Biz Delice Restoranda kaliteli ve sağlıklı ham maddeyi tabağa en iyi şekilde getiriyoruz" sözlerine yer verdi.
"Delice felsefe olarak da yoktan var olur"
Binanın "Delice" zeytini ve konseptine göre tasarlandığını ifade eden Şef O'Donovan, "Arazide delice zeytini hakim. Delice zeytini aşısız çekirdeğinden bitmiş bir zeytin ağacı. Bu binanın yapıldığı yerde bu zeytinler vardı. Onları kaldırmak zorunda kaldık ve doğadan özür dilemek için sembolik olarak bu zeytin ağaçlarından birini de iç bahçemize ektik. Delice felsefe olarak da yoktan var olan, dayanıklı bir ağaçtır. Aşılarsanız çok güzel meyve verir. Küllerinden var olan bu konsepti seçtik" diye belirtti.
"Kış aylarında sosyal ihtiyaçlarımızı karşılayacak böyle bir tesise ihtiyacımız vardı"
Yaz-kış hizmet vereceklerini dile getiren Şef O'Donovan pandemi sürecinde bölgenin çok göç aldığını yineleyerek, "Geldiğimde her köyde bir iki ev varken şimdi köylerdeki evlerin hepsi sahiplendirildi. İhtiyaçlarınızı yılın 365 günü karşılayacak çok fazla imkan yok. Turizm deniz üzerine kurulu ve sadece kısa bir sezon. Bölge halkı olarak ve yatırımcı olarak böyle bir yere ihtiyacımız var. Kış aylarında sosyal ihtiyaçlarımızı karşılayacak böyle bir tesise ihtiyaç var. Yatırımcı gözüyle baktığımızda da bu ölçekte bir yatırımın kendisini çevirebilmesi için 3 ay yeterli bir süre değil. 365 açık olacağız. Restoran ve cafemizde misafirlerimize birlikte olacağız" diye sözlerine ekledi.
"Zeytin ağacının 3 bin yıllık uzun ömrüne siz ancak sanatla ulaşabilirsiniz"
Ressam Halit Eker ise 2014 yılından bu yana duygu ve düşüncelerini zeytin ağaçlarının ölümsüzlüğü için boyalarla tuvaline yansıtmış. Ressam Eker Şef O'Donovan'ın resimlerini takip ettiğini ifade ederek, "Berna hanım zeytin ağacı resimlerimi bildiği için bağlantıya geçtiği ressam, Berna hanımın ideallerini çok sevdim. Benim sanatsal ideallerimle paralel olduğunu düşündüm. 2014 yılında bir termik santral için 650 zeytin ağacının yok edildiğini gördükten sonra; 'Sökülebilir, yok edilebilirler ama benim resimlerimde asla ölmezler' diye düşünerek her bir zeytin ağacı için bir resim yaptım. 650 resmi çok geçtim çünkü hala zeytin ağaçlarına yönelik katliamlar sürüyor. Çocukluğumdan beri hüzünlü ve sevinçli olduğum zamanlarda sarıldığım zeytin ağaçlarına nasıl yardım edebilirim diye düşündüm. Resimlerimle bir tepki koyuyorum. Zeytin ağacı ölümsüzlük ağacıdır. Bizim ülkemiz ve bölgemiz için çok etkin bir ekonomik ağırlığı var. benim amacım zeytin ağacının ölümsüzlüğünü yaşatabilmek. İnsan hayatı çok kısa. Zeytin ağacının 3 bin yıllık uzun ömrüne siz ancak sanatla ulaşabilirsiniz. Ölümsüzlüğe ancak sanatla ulaşabilirsiniz" dedi.