"Çocuklarımızın emaneti gasp edilemez"
Meclis Genel Kurul`unda görüşmelerine devam edilen `istihdam paketinde` 25 yaş altı ve 50 yaş üstündekiler için şart aranmaksızın belirli süreli iş sözleşmelerin iki yıla kadar koşulsuz olarak yapılmasını öngören maddeye tepkiler artarak devam ediyor. DİSK başta olmak üzere, birçok işçi sendika konfederasyonu dün yapılan görüşmeleri Türkiye`nin birçok yerinde protesto etti. Genel İş Şube Başkanı Metin Ceylan, DİSK adına konuyla ilgili yaptığı açıklamada yasa ile 25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanların kıdem ve ihbar tazminatı hakkını ve emeklilik hakkını bir torbaya atıp kaldırmaya kalkıyorlar. Yasa teklifine göre 25 yaş altı ve 50 yaş üstü işçiler için koşulsuz olarak belirli süreli sözleşme yapılabileceğini belirten Ceylan, "Bu yasa ile 25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanların kıdem ve ihbar tazminatı hakkını ve emeklilik hakkını bir torbaya atıp kaldırmaya kalkıyorlar" dedi. Ceylan açıklamasında; "Başta işçiler-emekçiler olmak üzere tüm ülke salgının ve depremin yarattığı ağır sorunlar ile boğuşurken ülkeyi yönetenlerin gündeminin de bunlar olmasını bekliyoruz. Ancak maalesef onların gündemi başka. Kıdem tazminatımız ve emeklilik hakkımız bir kez daha tehdit altında. Adalet ve Kalkınma Partisi TBMM Grup Başkanlığı tarafından meclise sunulan ve AKP ve MHP` li vekillerin oylarıyla komisyondan geçen yasa teklifiyle, işverenlere bol keseden teşvik dağıtılırken işçilerin en temel hakları gasp edilmek isteniyor. Bu yasa ile 25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanların kıdem ve ihbar tazminatı hakkını ve emeklilik hakkını bir torbaya atıp kaldırmaya kalkıyorlar. Yasa teklifine göre 25 yaş altı ve 50 yaş üstü işçiler için koşulsuz olarak belirli süreli sözleşme yapılabilecek. Bize ``istihdam artacak`` diye masallar anlatmaya çalışıyorlar, oysa tüm işçiler şunu bilir. Belirli süreli sözleşme demek geçici işçilik demektir. Belirli süreli çalışan işçinin iş güvencesi olma, kıdem tazminatı olmaz, ihbar tazminatı olmaz, emekli olması zorlaşır. Genç işçilere ve ileri yaştaki işçilere yapılan bu ayrımcılık Anayasa` ya aykırıdır; haksızlıktır, hukuksuzluktur, vicdansızlıktır. 25 yaş altındaki ve 50 yaş üstündeki işçilere yapılan bu ayrımcılığın nedenini biz biliyoruz" dedi.
"Yasa en çok EYT` lileri etkileyecek"
Torba yasa adı verilen düzenleme ve en çok emeklilikte yaşa takılanlar(EYT) olarak bilinen işçileri etkileyeceğini ifade den Ceylan; "Çalışma yılı ve prim gün sayısını doldurup yaş koşulu nedeniyle bekleyen işçiler genellikle 50 yaş üzeri işçilerden oluşuyor. Bu teklif yasalaşırsa emeklilikte yaşa takılanlar belirli süreli sözleşmeyle çalışmaya zorlanacak ve daha güvencesiz koşullarda çalışmış olacaklar, kıdem ve ihbar tazminatları olmayacak. Daha da kötüsü var. Ayda 10 günün altında çalışan 25 yaş altı gençlerin emeklilik primi bile yatırılmayacak. Yani bu çalışma süresi emekliliklerine sayılmayacak. Üç ayrı işverende, üç ayrı sözleşme ile ayda 30 gün çalışan bir gencin emeklilik hakkı da gasp edilmiş olacak. Kıdem tazminatımızı ve emeklilik hakkımızı torbaya atıp çalmak isteyenler, aynı torbadan işverenlere bol bol destek ve teşvik dağıtıyor. İşsizlik Sigortası Fonu kaynakları yağmalanmak isteniyor. Pandemi koşullarında yaşam ve geçim savaşı veren biz işçileriz...İşsiz ve aşsız kalan biz işçileriz...Ücretsiz izin adı altında açlığa mahkum edilen yine biz işçileriz....Bize ait İşsizlik Sigortası Fonundan bol keseden destek alanlar ise patronlar. Adaletiniz batsın! Düzeniniz batsın! İktidarın meclise getirdiği torba öyle bir torba ki adaletsizlik dolu. Kayıt dışı işçi çalıştıran işveren mevcut yasalarımıza göre suç işlemektedir. Ancak meclisteki yeni yasaya göre işveren suçunu kabul etmesi durumunda af edilmekte üstüne üstlük prim teşviki ile ödüllendirmektedir" dedi.
"Kıdem tazminatı ve emeklilik hakkı bize çocuklarımızın emanetidir"
Ceylan son olarak; "Bu torba yasa ile işverenlere vergi ve prim teşvikleri artmakta, kayıt dışı işçi çalıştıran işverenler dahi ödüllendirilmekte, işçilerin kıdem tazminatları ve emeklilik hakları parça parça ortadan kaldırılmaktadır. Kıdem tazminatı ve emeklilik hakkı bize çocuklarımızın emanetidir ve çocuklarımızın bu hakkını savunmak tüm işçi sınıfının görevidir. Evet tüm işçilerin 25 yaş altında çalışacak çocukları olacak ve bugünün genç işçileri de bir gün 50 yaşına gelecek. İktidarı bir kez daha uyarıyoruz. Çocuklarımızın emanetinin ve geleceğimizin gasp edilmesine sessiz kalmayacağız. Çocuklarımız ve geleceğimiz için direneceğiz, direneceğiz, direneceğiz!" ifadelerini kullandı.
(Eren Aşnaz)