Çocuk Hakları Günü nedeniyle, Kepez Özgür Kadın Dayanışma ile Kepez Çanlılar Yardımlaşma Ve Dayanışma Kültür Derneği ortak açıklamada bulundu. Kepez Özgür Kadın Dayanışma’dan Aslı Nalbantoğlu yaptı. Nalbantoğlu aşağıdaki ifadelere yer verdi; "Her yaşta eğitim kamu okullarında verilmeli, okul öncesi başta olmak üzere eğitim parasız olmalıdır. Parasız, bilimsel, laik, demokratik okul öncesi eğitim her çocuğun hakkıdır ve 3 yaşından itibaren zorunlu olmalıdır. Türkiye’de 2 milyon çırak ve stajyer olmak üzere yaklaşık 3 milyon çocuk işçi bulunduğunu ve bu sayının yaz aylarında 5 milyonu buluyor. Çocuklarımızın geleceği için, çocuk hakları için, kadın hakları için, eşitlik, özgürlük, demokrasi için mücadele ediyoruz" dedi.
Açıklamayı yapan Kepez Özgür Kadın Dayanışma’dan Aslı Nalbantoğlu, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 1959 yılında Çocuk Hakları Bildirgesini, ardından 1989’da 196 ülkenin imzasıyla Çocuk Hakları Sözleşmesini kabul ettiğini hatırlattı. Nalbantoğlu, "Çocuk Hakları Günü"nün 1990 yılından bu yana kutlandığını belirtti. Sözleşmeye göre 18 yaşına kadar her bireyin çocuk sayıldığını, çocuğun temel ihtiyaçlarının karşılanması, insanca ve özgür yaşamasının devletin sorumluluğu olduğunu hatırlattı.
Nalbantoğlu, eğitimde eşitlik ve okulda en az bir öğün ücretsiz yemeğin her çocuğun hakkı olduğunu söyledi. Tüm devlet okullarında en az bir öğün ücretsiz yemek sağlanması için kadınların başlattığı mücadeleyi aylardır sürdürdüklerini, on binlerce imza topladıklarını aktaran Nalbantoğlu, “Bütçe görüşmelerinin Meclis’te halen sürdürüldüğü bugünlerde okullarda ücretsiz yemekle ilgili yasal düzenleme yapılmalı ve bütçe ayrılmalıdır” dedi.
Nalbantoğlu, kamusal eğitimi tasfiye etme çalışmaları ve özelleştirme uygulamalarının hızla sürdüğünü söyleyerek, “Kamusal eğitimi tasfiye etme çalışmaları ve özelleştirme uygulamaları hızla sürmektedir. Kaynaklar kamusal eğitime değil özel okullara aktarılmaktadır” dedi.
ÇEDES uygulamasını eleştiren Nalbantoğlu, “Eğitimi dinselleştirme uygulamaları sürmekte, Diyanet İşleri Başkanlığı ve MEB işbirliğiyle ülke çapında açılan kreş görünümlü Kuran kursları aracılığıyla 4-6 yaş grubundaki okul öncesi çağdaki çocuklara dini eğitim verilmektedir. Okullarda dini eğitimi amaçlayan ÇEDES projesi tüm ülkede uygulanmaktadır. Her yaşta eğitim kamu okullarında verilmeli, okul öncesi başta olmak üzere eğitim parasız olmalıdır. Parasız, bilimsel, laik, demokratik okul öncesi eğitim her çocuğun hakkıdır ve 3 yaşından itibaren zorunlu olmalıdır” dedi.
Nalbantoğlu, her üç çocuktan birinin, ısınma ve beslenme ihtiyacının yeterli karşılanamadığı ailelerde yaşamını sürdürdüğünü, ekonomik krizle birlikte derinleşen yoksulluğun etkilediği çocuklarda, bedensel ve zihinsel gelişim problemleri, öğrenme güçlüğü, hastalıkların yayıldığını anlattı. Yoksulluk nedeniyle her geçen gün çoğu kayıt dışı çalışan çocuk işçi sayısının arttığını, bu çocukların okuldan ya tamamen koptuğunu ya da iş ve okulun ikili yükü altında ezildiğini ifade eden Nalbantoğlu, “TÜİK'in 2022 yılı çocuk istatistiklerine göre 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı yüzde 18,7. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerine göre son 10 yılda en az 616 çocuk çalışırken hayatını kaybetti. 14 yaş ve altında ölüm 211 iken, 15-17 yaş arası ölüm sayısı 405… Ülkemizde 4+4+4 eğitim sistemi, çıraklık ve stajyerlik gibi uygulamalar çocukları okuldan koparıp iş ortamına itiyor” dedi.
Nalbantoğlu, 2022 yılı SGK verilerine göre Türkiye’de 2 milyon çırak ve stajyer olmak üzere yaklaşık 3 milyon çocuk işçi bulunduğunu ve bu sayının yaz aylarında 5 milyonu bulduğunun altını çizdi.
Nalbantoğlu, 2022 yılı çocuk gelinler sayısının 11 bini bulduğunu, bu durumun ülkemizin ayıbı olduğunu söyledi. 2022’de 31 bin 890 çocuğa karşı cinsel suç işlendiğini, bu suçlara karşı tutumun iyi hal indirimleri, aflarla failleri daha da güçlendirdiğini belirtti.
Nalbantoğlu, çocukların haklarını kullanarak yaşayabilmesi için herkesi, tüm demokratik kitle örgütlerini birlikte mücadeleye çağırdı. Açıklama, “Çocuklarımızın geleceği için, çocuk hakları için, kadın hakları için, eşitlik, özgürlük, demokrasi için mücadele ediyoruz” sloganlarıyla sona erdi.(Damla Yeltekin)