Çiftçi kuraklık ve ekonomik zorluklarla mücadele ediyor

Çanakkale Ziraat Odası Başkanı Ufuk Ünver, 2024'te çiftçilerin beklediği verimi elde edemediğini belirtti. İklim değişikliği ve artan maliyetler nedeniyle zor günler geçiren üreticiler, bölgedeki kuraklık tehlikesine karşı destek ve çözüm bekliyor. Ünver, sulama sistemlerinin yenilenmesi gerektiğini söyledi.

670

Çanakkale’de üreticiler, 2024 yılında hem iklim koşullarının olumsuz etkileri hem de ekonomik sıkıntılar nedeniyle büyük zorluklarla karşı karşıya. Ziraat Odası Başkanı Ufuk Ünver, yaşanan kuraklık ve artan maliyetlerin çiftçileri derinden etkilediğini belirterek, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği için acil önlemler alınması gerektiğini söyledi. Ünver, “Bölgedeki sulama sistemlerinin yenilenmesi gerektiğini ifade ederken, çiftçilerin beklediği yağmurların gelmemesi 2025 yılı için endişelerimiz büyük” dedi.

“2024 yılında çiftçilerimiz, üreticilerimiz umduğunu bulamadı”

Çanakkale Ziraat Odası Başkanı Ufuk Ünver, yaptığı açıklamada, üreticilerin hem ürün fiyatlarından hem de iklim koşullarından olumsuz etkilendiğini söyledi ve ekledi; “2024 yılını artık çiftçi ve üretici geride bırakmaktadır. 2024 yılının son aylarındayız. Kasım ayının 14 günündeyiz, 45 gün sonra artık 2024 yılına ülke olarak veda edeceğiz. 2024 yılında çiftçilerimiz, üreticilerimiz umduğunu bulamadı. Hem ürettiği ürünün satış fiyatını bulamadı hem de iklim değişikliğine bağlı olarak ta istediği randımanı yakalayamadı. 2024 yılında Çanakkaleli üreticilerimiz tarihin en sıcak günlerini ve aylarını yaşadılar. Bugün itibarı ile bölgemize düşen bir yağmur yok. Yağmurların düşmediği şu günlerde dünyayı etkileyen kuraklık ülkemizi ve haliyle Çanakkale bölgemizi de etkilemiştir. Hava sıcaklığı mevsim normalinin üstünde seyretmesi ekili üründe hastalıklar meydana geliyor. Bu tür mevsimsel hastalıklarla çiftçilerimiz, üreticilerimiz mücadele etmek zorunda. Çünkü ekili olan ürüne ikinciye tekrardan ilaç atmak zorunda kalıyorlar. Buda ekili olan ürünün maliyetine otomatikman yansıyor. Zaten çiftçimiz ekonomik olarak dar boğazın eşiğine gelmiş ve çıkılmaz bir döngü içine girip sıkışıp kalmıştır. Çiftçimiz yaşanan bu olaylara karşı yine de ekip biçmeye devam ediyor. Bölgemizde şu ana kadar yağmurun yağmaması 2025 için üreticilerimizi ve çiftçilerimizi kara kara düşündürüyor” ifadelerine yer verdi.

“Toprak tohumu özledi, tohum toprağı özledi”

Normalde tarlaya ektiğimiz her bir ürünün yetişme süresi, toprakta kalma, soğuklama süresi vardır diyen Ünver; “Normalde bildiğiniz gibi Ekim ayı çiftçinin adı üstünde ekim ayıdır. Çiftçi Ekim ayında buğdayını, arpasını, kışlık ürününü diktiği aydır Ekim ayı. Dünyada ve Ülkemizde yaşanan kuraklıkların devam etmesi bölgemizde de yağmurları yağmaması çiftçilerimizi düşündürmektedir. Çünkü ekmesi gereken ürününü toprağa ekemedi. Normalde tarlaya ektiğimiz her bir ürünün yetişme süresi, toprakta kalma, soğuklama süresi vardır. Bugün bunların olabilmesi için yağmurlara ihtiyaç var. Çiftçi ürününü dikemediği için şu günlerde sıkıntılı bir süreç geçiriyor. Bölgemizde bir yağmur beklentisi var. Eğer çiftçinin istediği bu yağmurlar toprağa düşerse o zaman tohum da torakla buluşur. Ekilecek ürün bu doğa olayına bağlı olarak dikilir. Ancak toprak tohumu özledi, tohum toprağı özledi, vatandaşta tarladan yetişek olan gıdayı özledi” dedi.

“Bizim hala 50 yıllık baraj sistemiyle devam etmememiz lazım"

Dünya ya baktığımızda gıda endişesiyle baş başa diyen Ufuk Ünver; “Eğer biz çitçiler ekeceğimiz tohumları zamanında toprakla buluşturmazsak, insanlık ve yaşayan canlılar içinde yaşamak için gıdaya ihtiyacımız var. Ben zaman zaman çiftçi arkadaşlarımla bir araya geliyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi bütçesi şekillenirken, bundan sonra suyunda iklim değişikliğinin de birinci öncelikli gündem maddesi ve yatırım için de olmasının gerektiğini düşünüyorum. Bunu neden mi söylüyorum. İlimizde Atikhisar barajımız var. Barajımızda Çanakkale merkezini karşılayacak kadar su var. Ama baktığımızda üretim ve sulama yapmak için büyük sıkıntılar gözüküyor. Şunu ekleyebilirim Çanakkale’de bulunan Atikhisar Barajı veyahut ilimizde bulunan barajların kullanma süreleri 50 yıldır. Bizim merkezde bulunan Atikhisar Barajımız 1967 yıllarımda inşaatına başlanmış, 1970 yılı gibi bitmiş bir barajımızdır. Bakıldığında 50 yıllık baraj hala yapıldığı kanaletle, 1970 yılında yapıldığı haliyle duruyor. Tabi bu çok üzücü ve endişe verici bir olay. Bakıldığında Çanakkale ilimiz 18 Mart Köprüsüyle, Ayvacık Tünelleriyle Avrupa’ya artık komşu olmuş bir il konumundadır. Bizim hala 50 yıllık baraj sistemiyle devam etmememiz lazım. İvedi şekilde sulama ve içme suyu sisteminin gözden geçirilerek, ilin büyümesine ve bölgemizdeki iklim değişikliğine bağlı olarak, yenilenmesi lazım. Ben defalarca dile getirdim getirmeye de devam edeceğim. Geç kalınmadan çözüm üretilmesini istiyoruz” dedi.

(ERHAN TAYLAN)
Paylaş