Çanakkale Belediyesi Ekim ayı olağan meclis toplantısının gündeminde kamuoyunda bilinen adıyla "sansür yasası" vardı. CHP Belediye Meclis Grup Başkanı Av. Erdal Gezen, kamuoyunda sansür yasası olarak bilinen ve gazete meslek örgütleri tarafından şiddetle tepki gösterilen Dezenformasyonla Mücadele Yasası`na dair, "Sansür; boğazına kadar olumsuzluğa batmış iktidarların, kokuyu bastırmak için sıktığı bir parfümdür. Parfüm uçar, pislik kalıcı olarak kalır. Muhafazakârlaşan her iktidar kendi mitlerini yaratırken, tarihi de kendisine göre yazar. Değiştirmeye çalışır. Aksi durumlarda da sansür uygular. Halkımızın açlık, sefalet, işsizlik, hukuksuzluk ve adaletsizlikle mücadele ettiği günlerde, hiç gereği olmayan yersiz bir yasal düzenlemedir. Hukuka da aykırıdır" dedi. CHP`li Gezen ayrıca EYT konusuna değinerek, "İktidar, `Aralık ayında biz bunu sonuçlandıracağız` diyor. İktidar buna bir karar vermiş, çözüm üretmişse neden Aralık ayını bekliyor? Her geçen gün EYT`liler için üzüntü ve derttir" ifadelerine yer verdi. Öte yandan şiddetin ülkenin kültürü haline gelmeye başladığını endişe ile dile getiren Gezen, "Şiddet kültürümüz olmaya başladı. Kaba güçle çözüm arayan kişilere cevaplar caydırıcı değil. Ama fikirlerimizi söylemeye gelince yasal düzenlemeler uygulayıcılar tarafından uygulanıyor. Zararlarını yakından hissediyoruz" diye belirtti. Gezen katledilen sanatçı Onur Şener`i anarak sözlerine devam ederken Çanakkale Belediyesi güvenlik görevlisinin yaralanmasından duyduğu üzüntüyü de belirtti.
"CHP olarak bu hukuksuz yasaya karşıyız"
CHP`li Gezen dezenformasyon yasasına tepki göstererek, "Bu yasa sadece medyayı, yazılı, görsel, internet medyasını değil; halkımızı da etkiliyor. CHP olarak bu hukuksuz yasaya karşıyız. Sansür; boğazına kadar olumsuzluğa batmış iktidarların, kokuyu bastırmak için sıktığı bir parfümdür. Parfüm uçar, pislik kalıcı olarak kalır. Muhafazakârlaşan her iktidar kendi mitlerini yaratırken, tarihi de kendisine göre yazar. Değiştirmeye çalışır. Aksi durumlarda da sansür uygular. Sansür yasası dezenformasyon yasası olarak tanımlanıyor. Yasanın özü dezenformasyonu önlemek. Yasanın içinde dezenformasyonun tanımı yok. Yasada 40 madde var. Bu 40 madde 23 ayrı yasanın içindeki maddelere etki ediyor. Her maddenin günlerce tartışılması gereken maddeyi hızlı bir şekilde 2 gün içinde geçirdiler. Bu yasanın içinde devlet ihale kanunundan icra iflas kanununa, devlet istihbarat hizmetlerine kadar Türk Ceza Kanunu`nun tüm maddelerine etki eden, yaşamımızla ilgili önemli bir yasa" diye belirtti.
"Dezenformasyon tanımı yasada yok"
CHP`li Gezen, yasada dezenformasyon tanımının yapılmadığını belirterek, "Tanımı yapılamayan dezenformasyonu; yasa uygulayıcıları, yargıçlar, savcılar hatta Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu başkanı dahil olmak üzere; nasıl tanımlayacak? Tanımlaması yapılamayan bu yasaya bağlı olarak; savcılar ve kolluk güçleri, bunu değerlendirerek yasal yaptırımlara girecek? Bağımsız olmayan bir yargı sisteminde, siyasi iktidarın baskısı altında olan hakim ve savcıların, bu yasaya bağlı olarak nasıl bir taktir ve değerlendirme içinde olacakları değerlendirilemiyor" sözlerine yer verdi.
"Seçimlere 9-10 ay kala çıkartılan bir sansür yasasıdır"
Avukat Gezen, dezenformasyon yasasının sosyal medyada paylaşımda bulunan vatandaşları da yakından ilgilendirdiğini belirterek, "Yasada, `Ülkenin iç ve dış güvenliği kamu düzeni ve genel sağlığı le ilgili bir bilgiyi kamu barışını bozmaya elverişli bir şekilde alenen yayma` cümlesi yer alıyor. Kim nasıl yayacak? Açıklama yok. Hepimizin yaptığı beğeni, retweet ve paylaşımlar var. Bunlarda `alenen yayma` suçuna giriyorsa vay halimize. Günlük yaşamımızdaki hukuki güvenceyi yitirdik. Bu yasa, dezenformasyonu önlemek amacıyla değil, tamamen medyayı, basını ve muhalefeti bastırmak amacıyla çıkartılan bir yasadır. Seçimlere 9-10 ay kala çıkartılan bir sansür yasasıdır. Bunu kabul etmiyoruz" diye ifade etti.
"Yasa sosyal medya uygulamalarına da sınırlama getiriyor"
Sosyal medya uygulamalarının yasayla birlikte alanlarının daralacağını belirten Gezen, "Bu yasa onlara da sınırlama getiriyor. Yargı boyutu olmaksızın, bu yasayla BTK başkanı kendi iradesiyle, paylaşım şirketlerine, `Bunu kim paylaştıysa bana vereceksin. Anonim hesap olsa dahi vereceksin. Vermezsen senin paylaşımlarını, yüzde 90`a kadar kısıtlayabilirim` diyor. Mahkeme kararı olmaksızın bir memur, idareci, kendi alanı olmayan taktir ve değerlendirmesinin son derece yetersiz olacağı şekilde, herkesin paylaşımını isteyip gerekli olan hukuki işlem için yargıya müracaat edebiliyor" dedi.
"hepimiz hakkında işlem yapılması söz konusu"
Gezen sözlerini şu şekilde sürdürdü, "Türk Ceza Kanunda İletişim kanunu bu tür paylaşımlarla ilgili gerekli olan ceza veriyor. Hakarete ceza veriliyor; sayın cumhurbaşkanımızın açtığı davalar var. Yargı bunu sorguluyor. İnternet üzerinde sosyal medyada yapılan kişisel hak ve özgürlüklere bağlı olarak saldırılar da var. Neden böyle bir yasa yapılıyor. Neden ihtiyaç var. Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) yüzde 89 enflasyon derken `Hayır bu gerçek değil, yalan` diye şikayet edildiği zaman, `işsizlik var` dediğimizde; `Hayır işsizlik yok çalışmayan var` denilerek hepimiz hakkında işlem yapılması söz konusu."
"Bağımsız yargı özlemi içindeyiz"
Gezen sosyal medya uygulamalarının yasayı uygulamaması halinde bu mecralara kısıtlama getirileceği ve ceza ödemek zorunda kalacaklarını dile getirerek, "Bu durumda 3-4 ay sonra başlayacak genel seçimlerin seçim hazırlıkları sosyal medyadan yararlanamayacağız. Ya da şirketler ben bu riski alamayacağım diyerek tüm paylaşımlarımızı ilgili kurumlara vererek, Türk Ceza Kanunu`nun ilgili yasa maddeleri gereğince işlem yapılmasına neden olacak. Halkımızın açlık, sefalet, işsizlik, hukuksuzluk ve adaletsizlikle mücadele ettiği günlerde, hiç gereği olmayan yersiz bir yasal düzenlemedir. Hukuka da aykırıdır. CHP olarak, Anayasa Mahkemesine gideceğiz. Bağımsız yargı özlemi içindeyiz" dedi.
(Damla Yeltekin)