Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Merkez İlçe 38’inci Olağan Kongresi dün Çanakkale Belediyesi Yeşil Yerel Yönetim Binası Çok Amaçlı Salonu’nda gerçekleştirildi. CHP Milletvekilleri İsmet Güneşhan ve Özgür Ceylan, Parti Meclisi üyesi Muharrem Erkek, Yüksek Disiplin Kurulu üyesi Serdar Soydan, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, il ve ilçe başkanları ile yönetimleri, ilçe ve belde belediye başkanları, delegeler ve parti üyeleri katıldı. Kongre Divanının oluşturulmasıyla başlayan seçime CHP Parti Meclisi üyesi Muharrem Erkek Başkanlık etti. CHP’li Erkek kongrenin açılış konuşmasında; “Kongreler bittikten sonra kurultayımızı gerçekleştireceğiz. Kurultayda yeni bir parti meclisi ortaya çıkacak. Önümüzdeki yerel seçimleri kazanmak zorundayız. Genel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra yerel seçimi de kaybedersek ülkemiz bambaşka noktalara sürüklenebilir” dedi. Seçime tek aday olarak blok liste ile giren İbrahim Can Ergun ise “Parti içi değişim tartışmalarının olması gayet doğal ancak hızlı bir şekilde örgütlerimizdeki değişimi gerçekleştirip ülke gündemine dönmemiz gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
Merkez İlçe Kongresini, Divan Başkanı olarak yöneten CHP Parti Meclisi üyesi Avukat Muharrem Erkek, açılış konuşmasında “Çok önemli zamanlardan geçiyoruz. Birlikte çalışmak zorundayız. Önümüzdeki dönemde yerel seçimlere giderken, partimiz için de Türkiye için de birlikte çalışacağız. Hep birlikte çalışmak için, Milletvekili olmamız şart değil, il-ilçe yöneticisi olmamız, delege olmamız şart değil. Her zaman söylediğimiz gibi, asıl olan CHP üyeliğidir ve CHP üyeliği onurlu bir toplum hizmetidir. Onun için önümüzdeki süreçte bir bütün olacağız ve hep birlikte Çanakkale’mizde de önemli başarılara imza atacağız” dedi. Milletvekilleri İsmet Güneşhan ve Özgür Ceylan ülke ve kent gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, söz isteyen kongre delegeleri de konuşmalarını gerçekleştirdiler.
14 ve 28 Mayıs Seçimleri sonrasında parti tabanının kendisini yalnız hissettiğini ve yılgınlığa kapıldığını söyleyen CHP’nin yeni Merkez İlçe Başkanı İbrahim Can Ergun, “Anlamlı gelen şeylerin pek çoğu bir anlam ifade etmez gibi oldu. Şiddetin, kadın cinayetlerinin, çocuk istismarının, yolsuzluğun, işsizliğin kol gezdiği bir ortamda elbette hepimiz kaygılanıyoruz. Seçim sonrasında, muhalif seçmen de iktidara oy veren seçmen de kaygılı. Çünkü aynı ülke sorunlarından belli ölçüde nasiplerini alıyorlar. Bu yılgınlığın içinden çıkmak için birlikte umudu yeşertmek gerekiyor. Bir şey yapmadığımızda teslim olmuş, çaresiz hissediyoruz. Toplumsal bağların, doğanın parçası olmak, çalışmak, talep etmek, hakkını aramak, sevmek, üretmek bizlere iyi gelecek olan şeyler... Birbirimizi aşağı çekmeye değil, dayanışma kültürünü artırmaya, örgütlülüğe ihtiyacımız var” dedi.
“Parti içi değişim tartışmalarının olması gayet doğal ancak hızlı bir şekilde örgütlerimizdeki değişimi gerçekleştirip ülke gündemine dönmemiz gerekmektedir” diyen Ergun, “Zira ana akım medya, sorgulaması en kolay konu olarak partimizi görmekte ve bu durum tek adam rejiminin halkın sırtına daha çok ekonomik yük bindirmesinde perde görevi görmektedir. Yoksulluğun giderek artması, orta sınıfın yok olması sonucu ortaya çıkması muhtemel demokratik halk tepkisini toplumsallaştıramazsak, bunun ülkemiz adına ciddi olumsuz sonuçları olacaktır. Biz siyaset yükünün altına elini koyanların en önemli motivasyonu ve aradığımız başlangıç enerjisi belki de memleketimize karşı sorumluluklarımızdır. İşte sosyal demokratlık iddiasındaki bir partinin mensuplarının unutmaması gereken en önemli konu bu sorumluluk duygusudur. Bu duygu bizim umut itkimiz olacaktır” dedi.
CHP Merkez İlçe Başkanı Can Ergun, “Sosyal demokrasi; geleceğin emekçiler, gençler, kadınlar, her türlü mağdur kesimler açısından ekonomik sosyal kültürel sorunlarının çözümünü ve bu kesimlerin mutlu rahat ve güvenceli bir yaşama kavuşmalarını temin etmek üzere örgütlü ve katılımcı bir disiplindir. Bunun için mevcut durumun sağlıklı bir analizi, geçmiş mücadelenin deneyimlerinin üzerine inşa edilmiş yenilikçi dinamik bir perspektifin temel alınması başlangıcımız olmalıdır. Bu disiplinin temel taşlarından biri örgütlü mücadeledir. İşte bugün yoğunlaşmamız gerekli en önemli konu budur. Bugün her kademede tartışılan değişim kavramının ideolojik kodlarını burada aramalıyız. Ülkemiz bugün yönetilemez bir haldedir. Ekonomik olarak çökmüş, demokrasi ayaklar altına alınmış, hukuk tek adam iktidarının koltuk değneği haline dönüşmüş, tek adam rejiminin varlığını sürdürmek adına baskı zulüm politikaları günlük hayatın olağan uygulamaları haline dönüşmüş iken, bu kaos ortamından kurtulmak biz sosyal demokratların temel görevidir. Bu görev öncelikli olarak örgütlü,kararlı, katılımcı bir mücadelenin yaratılmasını gerektirmektedir. Örgütlü mücadele partimiz açısından temsiliyet düzeyinde ele alınacak bir anlayış olamaz. Partimizin tüm unsurlarının, tüm üyelerinin bu mücadelenin bir paydaşı haline getirilmesi partimizin başarısı için olmazsa olmaz bir gerekliliktir. Yönetim kademesinin bunun gereklilikleri için seferber olması buna ilişkin yol haritasını oluşturması gerekir. Ancak tam da bu noktada unutmayalım ki bu konu birlikte başarabileceğimiz örgütlü ve disiplinli bir mücadele ile yerine getirilebilir. Hepimiz bu anlayış ile mücadele içinde yer alarak değişimimizi sağlamalıyız” dedi.
CHP Merkez İlçe Başkanı İbrahim Can Ergun, parti içinde tartışılan aday belirleme yöntemi konusunda ise, ön seçimi işaret etti. Ergun, “Önümüzde zorlu bir yerel seçim süreci var. Çünkü kongreler takvimimizin sonunda kısa zamanda adaylarımızı belirleyerek kamuoyu önüne çıkacağız. Aday belirleme yöntemlerinde parti tüzüğümüzün 55. Maddesi açık da olsa bizim anlayışımız üyemizin tahakküm altında bırakılmadığı, nesnel koşulların sağlanabildiği bir ortamda önseçimden yanadır. Burada üye üzerinde herhangi bir dar kadronun üyeye dayatacağı bir ortamın olmaması oldukça önemlidir. Zira siyaset felsefesi olarak Makyavellist pragmatik bir anlayışı reddediyoruz. Eğer bir önseçim yapılacaksa üyenin adaylarla nesnel anlamda bir araya geldiği ve yapılacak seçimin belirleyeceği makamların mesleki, parti vizyonunu özümsemiş, en önemlisi de kamuoyunun yoğun takdirini kazanacak sonuçlar doğurması elzemdir. Bu bağlamda bilim ve mantığın evrensel kurallarını parti gerçekleriyle uzlaştırıp, toplumun çıkarlarını kişi ya da zümre çıkarlarının önüne koyan yöntemleri kolektif oluşturmalıyız” dedi. (Seçkin Sağlam-Dilan Kaynak-Duygu Yılmaz)