Cenaze namazı, Müslümanların ölülerine karşı yerine getirmekle yükümlü oldukları bir ibadettir. Cenaze namazı, rüku ve secdesi olmayan, dört tekbirle kılınan bir namazdır. Cenaze namazında Allah’a hamd etmek, Peygamber Efendimize salat ve selam getirmek, ölü ve Müslümanlar için dua etmek sünnettir. Cenaze namazının kılınışı, defnedilmesi ve önemli noktaları hakkında merak edilenleri bu yazımızda sizin için derledik.
Cenaze namazını kılmak için, cenazeye karşı ve kıbleye yönelik olarak saf bağlanır ve niyet edilir. İmam ve cemaat tekbir alarak ellerini bağlarlar “ve celle senâük” cümlesiyle birlikte “Sübhaneke”yi okurlar. Ardından, eller kaldırılmadan tekbir alınır ve “Salli-Barik” duaları okunur. Tekrar eller kaldırılmaksızın tekbir alınır. Bilenler cenaze duasını, bilmeyenler ise dua niyetiyle “Fatiha” suresini veya başka bir duayı okurlar. Dördüncü tekbirden sonra sağa ve sola selam verilir. Böylece namaz tamamlanmış olur.
Cenaze namazında taharet, kıbleye yönelmek, setr-i avret (vücudun örtülmesi gereken yerlerini örtmek) ve niyet gibi şartlara riayet edilir. Namazı kılınacak cenazenin müslüman olması, yıkanıp kefenlenmiş olması, cemaatin önünde olması gerekir. Ayrıca Hanefi ve Malikilere göre bedeninin tamamı veya yarıdan fazlası yahut başı ile birlikte en az yarısı bulunmalıdır. Şafiilere göre ise kişi ölüp de bir tek uzvu bulunsa bile cenaze namazı kılınır.
Cenazenin defin işlemleri, cenazenin defnedileceği yere göre değişebilir. Genel olarak, cenaze namazının kılınmasından sonra cenazenin tabutu omuzlara alınarak mezarlığa götürülür. Mezarlığa varmadan önce tabutun baş tarafını ayak tarafına doğru çevirmek sünnettir. Mezarlığa girerken de “Bismillahi ve billahi ve min sünneti Resulillahi” demek sünnettir.
Mezarlığa girildikten sonra cenazenin tabutu mezarın baş tarafına konur. Mezar kazılırken mezarın uzunluğu boyuna, genişliği enine, derinliği ise bir karıştan fazla olmalıdır. Mezarın içine lahit (turba) yapılır. Lahit, mezarın içindeki boşluktur. Lahit yapılırken mezarın baş tarafına doğru bir eğim verilmesi sünnettir. Lahit yapmak mümkün değilse, mezarın içine tahta veya taş gibi malzemelerle bir boşluk bırakılır.
Cenazenin tabutu mezarın baş tarafından açılır ve cenaze lahit veya boşluğa indirilir. Cenazenin kefeni açılır ve yüzü kıbleye dönük olarak sağ yanına yatırılır. Cenazenin yüzünün üzerine beyaz bir bez örtülür. Cenazenin üzerine toprak atılırken “Minhâ halaknâküm ve fîhâ nûîduküm ve minhâ nühricuküm târaten uhrâ” ayeti okunur. Mezarın üzerine bir yığın toprak konur ve mezarın başına bir taş dikilir. Mezarın üzerine yeşillik serpmek, su dökmek, dua etmek ve Kur’an okumak sünnettir.
Cenaze namazının kılınışı ile ilgili bazı önemli noktalar şunlardır:
Cenaze namazı kılınırken cenazenin baş tarafında durmak daha faziletlidir.
Cenaze namazında imamın arkasında tek kişi durulmaz. Tek kişi duracaksa imamın yanında durur.
Cenaze namazında imamın sesi duyulmuyorsa, cemaat kendi kendine tekbirleri alır ve duaları okur.
Cenaze namazında imamın yanlış yapması halinde cemaat onu düzeltmez. Cemaat kendi kendine doğru olanı yapar.
Cenaze namazında cemaatin sayısı çok fazla ise, imamın arkasındaki ilk üç safa katılır. Geri kalanlar ise cenaze namazı kılmış sayılır.
Cenaze namazında kadınlar da erkeklerle birlikte saf bağlayabilirler. Ancak kadınlar erkeklerden ayrı bir yerde veya en arkada durmalıdırlar.
Cenaze namazında abdestsiz olmak mekruhtur. Ancak abdestsiz olan da cenaze namazı kılabilir.
Cenaze namazında cenazenin yüzüne bakmak mekruhtur. Cenazenin yüzüne bakmak isteyenler, namazdan önce veya sonra bakabilirler.
Cenaze namazı, Müslümanların ölülerine karşı yerine getirmekle yükümlü oldukları bir ibadettir. Cenaze namazı, rüku ve secdesi olmayan, dört tekbirle kılınan bir namazdır. Cenaze namazının kılınışı, cenazenin defnedilmesi ve önemli noktaları hakkında merak edilenleri bu yazımızda sizin için derledik. Cenaze namazını kılarken ve cenazeyi defnederken dini hükümlere uygun hareket etmek, hem ölünün hem de dirilerin hakkını gözetmek açısından önemlidir. Bu nedenle, cenaze namazını kılacak olanların bu konuda bilgi sahibi olmaları gerekir.