İsrail ordusu, Uluslararası Adalet Divanının saldırıları durdurma kararı aldığı Gazze Şeridi'ndeki Refah kentinde yerinden edilen Filistinlilerin çadırlarına saldırı düzenledi. Saldırıda aralarında çocukların da bulunduğu 40’tan fazla kişi hayatını kaybetti. Çanakkale Emek ve Demokrasi güçleri birlikte yürüyerek İsrail’in gerçekleştirdiği Golf Aile Çay Bahçesi’nden İskele Meydanına yürüyerek sloganlarla saldırıyı kınadı.
Düzenlenen basın açıklamasını okuyan Eğitim Sen Çanakkale Şube Başkanı İnal Akoğlu, 17 Ekim tarihinde İsrail’in Gazze şehrindeki düzenlediği saldırıyı da bir kez daha dile getirerek “17 Ekim insanlık tarihine kara bir gün, bir soykırım günü olarak geçmişti. Adı yolsuzluklara da karışan sağcı, ırkçı, faşist İsrail hükümetinin çoğunluğu çocuk hastalardan oluşan Gazze şeridindeki hastaneye düzenlediği saldırı sonucu yüzlerce kişi öldü, yüzlercesi yaralanmıştı. 26 Mayıs tarihinde İsrail savaş uçakları, Refah'ın kuzeybatısında Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) depolarının bulunduğu bölgenin yakınında yaşayan yerinden edilmiş Filistinlilerin çadırlarını bombaladı. Saldırıda en az 40 Filistinli hayatını kaybetti. Katliamı şiddetle kınıyor, yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı ve yaralılara acil şifalar diliyoruz” ifadelerini kullandı.
Bu hamlenin bir insanlık suçu olduğunu belirten Başkan Akoğlu “Bu açık bir savaş ve insanlık suçudur. ‘Kararlılık gösterisi’ adı altında yapılan saldırı en asgari ahlaki ve insani değerlerden yoksunluğu, bir barbarlığı temsil etmektedir. Bu suçu işleyenler insanlığın vicdanında mahkûm edilmiş, lanetlenmişlerdir” sözlerine yer verdi
Vurulan bölgenin İsrail ordusunun boşaltılmasını istediği bölgelerde olmadığını ifade eden Akoğlu “Görgü tanıklarının ifadesine göre, İsrail ordusunun bombardımanı, kamptaki çok sayıda çadırın yıkılmasına ve yanmasına neden oldu. Bu kamp, binlerce yerinden edilmiş Filistinlinin yaşadığı Refah kentinde İsrail ordusunun boşaltılmasını istediği bölgede yer almıyor. İsrail savaş uçaklarının kampa en az 8 roketle saldırı düzenlemiş; çocuk, kadın, yaşlı demeden acımasızca katletmiştir. Şu ana kadar belirlenen ölü sayısı maalesef 40 ve Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, ölü dışında çok sayıda kayıp olduğu ve enkaz arasında arama çalışmalarına devam edildiğini belirtmiştir” diye konuştu.
7 Ekim’den bu yana, İsrail ordusunun çok sayıda Filistinliyi öldürdüğünü verilerle ifade eden Başkan Akoğlu “Uluslararası Adalet Divanı (UAD), 24 Mayıs'ta yeni tedbir kararlarında, İsrail'in Refah'a yönelik saldırılarını derhal durdurmasına, insani yardımları engellememesine ve suçlarını araştıracak BM görevlilerinin Gazze'ye girişine izin vermesine hükmetmişti. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 15 bin 239'u çocuk, 10 bin 93'ü kadın olmak üzere 35 bin 984 Filistinli öldürüldü, 80 bin 643 kişi yaralandı” dedi.
Refah’ta bulunan çadırların kasıtlı bir şekilde hedef alındığını ve buna acil müdahale gerektiğini söyleyen Akoğlu “Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor. Siyonist İsrail işgal ordusunun Refah'ta yerlerinden edilenlerin çadırlarını kasıtlı olarak hedef alması, tüm sınırları aşan bir katliamdır ve Filistin halkını hedef alan bu suçların derhal durdurulması için acil müdahaleyi gerektirmektedir. Uluslararası meşruiyete sahip tüm kararlara bir meydan okumadır. Bu insanlık dışı saldırıdan tek başına Siyonist İsrail’in sorumlu olmadığını elbette çok iyi biliyoruz. Başta Filistin’in tüm sınırlarına olmak üzere Refah’ın işgaline destek olan işbirlikçi katil ABD yönetimi ve ABD Başkanıdır” diye konuştu.
Daha fazla sivil öldürülmemesi için İsrail ordusuna baskı yapılması gerektiğini söyleyen Başkan Akoğlu “Daha fazla masum sivilin kanının dökülmemesi için UAD kararlarının derhal uygulanmalıdır. Mısır başta olmak üzere tüm taraflara, İsrail ordusunun Refah sınır kapısından çekilmesi için baskı yapılmalı, sınır kapısındaki ekiplerin çalışmalarını devam ettirebilmesi sağlanmalı, yaralı ve hastaların çıkışıyla insani yardımların geçişini kolaylaştırmak için başta ülkemiz olmak üzere tüm ülkeler üzerine düşen görevi yapmalıdır” sözlerine yer verdi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin İsrail ile yaptığı ikili anlaşmaların derhal iptal edilmesi çağrısında bulunan Akoğlu “Bu ‘dehşetin’ son bulması için İsrail'e her türlü baskının yapılması için çağrıda bulunuyoruz. Başta Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmak üzere diğer ülkeler de katil İsrail hükümetiyle olan işbirliğine son vermeli; İsrail ile yapılan ikili anlaşmalar iptal edilmelidir. Filistin halkına ekonomik, sosyal her türlü destek sağlanmalıdır. Filistinlilerin hak eşitliğini tanımayan hiçbir ‘çözüm’ kabul edilmemelidir” cümlelerini kullandı.
Katliama yol açanlara hesap sorulması için savaş suçları mahkemesinde yargılanması gerektiğini söyleyen Başkan Akoğlu “Benzer katliamlara yol verilmemesi ve hesabının sorulması için bu suçu işleyenlerin ve sivillerin ölümüne yol açan benzer saldırıların talimatlarını verenlerin savaş suçları mahkemesinde yargılanmaları için derhal girişimlerde bulunulmalıdır. Bu nedenle, emperyalist hegemonik güçlerin işlevsiz hale getirdiği Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesinin derhal toplanması ve süreci başlatılması çağrısında bulunuyoruz” dedi.
Son yıllarda artan silahlanma yarışının savaşın zeminini güçlendirdiğini dile getiren Akoğlu “İsrail devleti hükümeti daha fazla suça bulaşmamak için saldırıları durdurmalı, ateşkes sağlanmalı, insani yardımlara yönelik engellemeler kaldırılmalı, sorunların barış ve diyalog yoluyla çözümü esas alınmalıdır. Kaygılıyız, sermaye ve kapitalist sistem çoklu krizini aşmak için bir kez daha milliyetçilik, ırkçılık, gericilik üzerinden savaş silahına sarılmıştır. Son yıllarda sistematik olarak artan silahlanma yarışı ve birçok ülkede iktidara sağcı, ırkçı, gerici partilerin gelmesi de böylesi bir savaşın zeminini güçlendirmiştir” sözlerini kullandı.
Savaşın açık bir dünya savaşına dönme tehlikesinin üzerinde duran Başkan Akoğlu “ABD ve diğer emperyalist güçlerin paylaşım savaşları nedeniyle başta Ortadoğu ve Ukrayna olmak üzere birçok bölgede farklı düzeylerde devam eden çatışmaların genelleşmesi ve açık bir dünya savaşına dönme tehlikesi dünden daha yakın bir ihtimal olarak kapımızı çalmış durumdadır. Biliyoruz ki, devletler ‘ulusal çıkarlarımız’ adı altında kapitalist sistemi, sermayenin önceliklerini gözetecek, buna göre pozisyon alacaklardır. Kendi işgal, saldırı ve savaş suçlarına kılıf bulacaklardır. Demokratik değerlerin ve kazanılmış hakların gaspı için fırsata çevireceklerdir. Gerçekleşen de budur” ifadelerine yer verdi.
Savaşı durduracak olan kesimin, emekçiler olduğunu söyleyen Akoğlu “Savaşı durduracak olan dünya ezilen halkları ve emekçilerdir. Bu nedenle bir çağrımız da tüm emek ve demokrasi güçlerinedir: yaşama, geleceğe ve emeğimize sahip çıkmak için barış mücadelesini yükseltelim. Bu noktada gerekli tüm adımların atılması için konfederasyonumuz, bağlı sendikalarımız ve üyeleri üzerlerine düşen tüm sorumluluk ve görevleri yerine getirecektir” diye konuştu.
Çözüm için Türkiye’nin somut adımlar atması gerektiğinin altını çizen Başkan Akoğlu “Filistin halkı dünyadan ve Türkiye’den hamaset ile süslenen timsah gözyaşları değil, çözüm için acil somut adımlar atılmasını beklemektedir. Bunun için: öncelikle saldırılar derhal durdurulmalı, ateşkes sağlanmalı, Filistin halkına yönelik abluka derhal kaldırılmalıdır. Öncelikle İsrail işgal ettiği topraklardan, sonrasında tüm emperyalist güçler bölgeden çekilmelidir. Çanakkale Emek ve Demokrasi Güçleri olarak; bir kez daha İsrail’in soykırıma varan Refah’taki sivillere yönelik tüm saldırıları kınıyoruz” dedi.
(ESRA GÜLLER)