Biga Devlet Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Bahri Demirkan, epilepsi hastalığı hakkında önemli bilgiler verdi. Dr. Demirkan, epilepsi hastalığının hiç bir neden olmadan da gelişebileceğini belirterek, hastalığın tanı ve tedavisinde erken müdahalenin önemine vurgu yaptı. Dr. Demirkan, epilepsi hastalığının toplumda yanlış anlaşıldığını ve hastaların damgalanmaktan korktuklarını da ifade ederek, hastalığın bir engel olmadığını ve uygun tedavi ile normal bir yaşam sürdürülebileceğini söyledi.
Demirkan halk arasında sara hastalığı olarak bilenen epilepsi hastalığına ilişkin; “Kısa süreli bir beyin fonksiyon bozukluğudur ve beyin hücrelerinde geçici anormal bir elektrik aktivitesinin yayılması sonucu ortaya çıkar. Dünyada 65 milyon epilepsi hastası olduğu tahmin edilmektedir. Bu sayıya her yıl yaklaşık 2,4 milyon yeni epilepsi hastası eklenmektedir. Hastalık, erkek ve kadınlarda eşit sıklıkta görülmektedir. Epilepsi nöbetleri herhangi bir yaşta ortaya çıkabilmekle birlikte, çocukluk ve yaşlılık döneminde daha sık ortaya çıkmaktadır. Epilepsi hastalığı hiç bir neden olmadan ortaya çıkabildiği gibi, beyin ve beyin zarlarını etkileyen enfeksiyonlar, kaza ve travmalar, kanamalar, damar hastalıkları, beslenme bozuklukları, metabolik hastalıklar ve genetik bazı hastalıklarla ortaya çıkabilir. Genetik olarak geçebilen bazı epilepsi türleri akraba evlilikleri ile yaygınlaşabilmektedir. Günümüzde elektronik ortama aşırı maruz kalma da özellikle çocuklarda risk oluşturmaktadır” dedi.
Demirkan, ilaç tedavisinde en önemli noktanın nöbetleri durdurmaya yönelik olarak seçilen ilaçların düzenli ve planlı kullanması olduğuna dikkat çekerek, “Her beş hastadan dördünde uygun ilaçlar seçildiğinde ve yeterli dozda alındığında nöbetler ortadan kalkmaktadır. İlaç tedavisi esnasında düzenli kontroller ilaç etkinliğinin ve ortaya çıkabilecek yan etkilerin izlemi açısından önemlidir. İlaç tedavisi ile nöbetlerin kontrol altına alınamadığı, yaklaşık olarak hastaların yüzde yirmisini oluşturan, dirençli epilepsi grubunda ise epilepsi merkezleri tarafından uygulanan cerrahi tedavi ( seçilmiş uygun vakalar için ) seçenekleri de mevcuttur” sözlerine yer verdi.
Demirkan sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Epilepsi hastaları ne yazık ki toplumda saklanmakta, bu durum da etkin tedaviye ulaşamamaktadır. Toplumun yanlış önyargıları nedeniyle de bu hastaların yaşam kaliteleri daha da düşmektedir. Epileptik çocuğu olan anne babaların çocuklarını gizleme, sosyal hayattan uzak tutma çabaları hem bu çocukların tedavilerini engellemekte hem de eğitim alma, iş sahibi olma, aile kurmalarına engel olmaktadır. Oysa biliyoruz ki epilepsi hastalığı tek bir antiepileptikle bile büyük oranda tedavi edilebilir, bu hastalar günlük hayatlarını iyi bir şekilde sürdürmekle kalmaz, hatta sanat, bilim, yöneticilik gibi önemli alanlarda büyük başarılar elde edebilirler.”
(SAİM TUNÇMAN)