Geleneklerimiz ve kültürümüzde önemli bir yere sahip olan bayramlar, toplumumuzun birlik ve beraberliğini pekiştirme, millî ve dinî duyguları canlı tutma, sevgi ve dayanışmayı artırma gibi önemli fonksiyonlara sahiptir. Ancak günümüzde, bayramların anlamı ve kutlama biçimi üzerinde önemli değişiklikler yaşanmaktadır. İnsanların yoğun iş temposunda çalıştığı modern yaşamda, bayramlar sıklıkla tatil günü olarak algılanmakta ve bu durum bayramların asıl amacından uzaklaşmasına neden olabilmektedir.
Bayramlar, özellikle Müslüman toplumlar için önemli dini ve milli günlerdir. Örneğin, Ramazan Bayramı, bir ay boyunca süren oruç ibadetinin ardından, Müslümanların bir araya gelerek kaynaşmasını, barışmasını ve sevgi bağlarını güçlendirmesini amaçlayan bir kutlamadır. Ancak geçmişten günümüze, bayramların kutlanma biçiminde belirgin değişiklikler yaşanmaktadır. Eskiden bayramlar, haftalar öncesinden hazırlıklarla karşılanır, aile büyüklerinin ziyaretleri, bayram namazları ve özel hazırlıklarla dolu mutlu günler olarak yaşanırdı.
Ancak günümüzde, özellikle şehirlerde yaşayan insanlar arasında bayramlar daha çok bir tatil fırsatı olarak görülmekte ve bu durum, bayramların asıl amacından uzaklaşmasına neden olabilmektedir. İnsanlar, yoğun iş temposundan kaçıp dinlenmek için bayramları bir fırsat olarak kullanmakta, ancak bayramın asıl anlamı olan aile birliği, sevgi, paylaşma ve dayanışma gibi değerler göz ardı edilmektedir.
Bayramlar, aile birliğinin pekiştirilmesi ve sevdiklerimizle bir araya gelerek zaman geçirmenin önemli bir fırsatıdır. Özellikle büyüklerimizi ziyaret etmek, onların sevgi ve tecrübelerinden faydalanmak, küçüklerimizin ise akrabalarını tanıması ve birlikte vakit geçirmesi, bayramların ruhuna uygun şekilde kutlanmasını sağlar. Aile büyüklerinin ziyaretleri, yaşama sevincini arttırırken, küslerin barışması ve dostlukların pekişmesi de bayramların en güzel yanlarından biridir.
(ERHAN TAYLAN)