AK Parti Çan İlçe Başkanı Murat Okan, Çan'da son dönemde yaşanan gelişmelere ilişkin kapsamlı bir basın açıklaması yaparak önemli konulara değindi. Okan, yerel yönetim ve merkezi hükümet arasındaki ilişkilere, belediyenin icraatlarına ve geleceğe yönelik projelere odaklanarak dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Açıklamasında, belediye yönetiminin tutumunu eleştiren Okan, şeffaflık, işbirliği ve hizmet odaklı bir yönetim anlayışının önemine değindi. Ayrıca, Çan'ın gelişimine katkı sağlayacak projeler hakkında da bilgiler vererek, AK Parti'nin bölgeye yönelik vizyonunu ortaya koydu. İşte Murat Okan'ın basın açıklamasının detayları.
Okan, “Hiçbir zaman yıkıcı değil, kavgacı değil, tamamen doğruluk, dürüstlük ve samimiyet üzerine kurulu bir siyaset anlayışını belirledik. Biliyorsunuz iki bin yirmi dört yılında mahalli seçimler oldu. Buradan çıkan karara inancımız, irademiz sonsuz. Ankara'da bizler iktidarız, yerelde de Çanımızda Cumhuriyet Halk Partili bir belediyemiz var. Gerek kongre sürecimizde olsun gerek sonraki süreçlerde belediye meclis toplantıları sonrasında sürekli karşı grupla istişare halinde olmaya gayret ettik. Kongre davetimi bizzat elimden Harun Başkan'ı arkadaşlarımla beraber götürdük. Çan üzerine istişareler yaptık, sohbetler yaptık. Çan'ın artık yeni ihtiyaçları doğduğunu, yeni istihdam alanlarına ihtiyacı olduğunu ve OSB'ni çok kıymetli olduğunu bizlerin de AK Parti Çan İlçe Teşkilatı olarak neler yapmamız gerekiyorsa elimizi değil gerekirse vücudumuzu taşın altına koymaya hazır olduğumuzu beyan ettik. Akabinde meclis toplantılarından sonra da yine uğradık, ziyaretler yaptık, istişareler halinde bulunduk. Başından itibaren süreci iyi niyetle götürmeye çalıştık. Çan’ımızda kamunun boş duran alanları var, arazileri var dün de mecliste şaşkınlıkla izlediğimiz ve tamamen bir belediye başkanımızın, Çan'ın şehri eminine yakışmayacak bir tutum ve davranışlarını bütün Çan halkıyla beraber ibretle izledim.
Cezaevinin eski cezaevi alanı dediğimiz bölgede bir boş alanımız var. Ve yine eski yıkılan hastanenin bulunduğu alanda on üç dönümlük bir alanımız var. Buraları arkadaşlarımla beraber ilgili kurumlarla beraber projeler geliştirdik. Çan’ımıza değer katmak için, ortalığı fırtınaların kopmasına sebep olan askerlik şubesi arazisine biz tamamen bu zamana kadar altı yıldır görevde olan belediyenin gençlerimize, geleceğimize hiçbir şey düşünmeden yatırım yapmamasından yola çıkarak bir gençlik merkezini planladık Gençlik ve spor müdürlüğümüzle. Buraya gençlerimize yönelik aktivitelerin yapılacağı tamamen salonların olduğu, çalışma ofislerinin olduğu, kütüphanenin olduğu, geniş kafelerin olduğu artı sanat ve resim atölyelerin olduğu bir yapıyı planladık. Mecliste kendi çoğunluklarına güvenerek geçirdiler. İmar tadilatı yaptılar. Burasının imar tadilatının yapılması demek burası sizin belediyenin mülki olduğu anlamına gelmez. Bu yerin sahibi evveliyatından beri hazineye ait, milli emlaka ait bir yer. Belediyenin düşünün bin dokuz yüz kırk beş yılında kurulmuş Çan Belediyesi'nin bugüne kadar iki bin yirmi beş yılına kadar hiçbir o zaman orada mülkiyetinde bir tapusu bir örneği yok. Bizler buraya sizlerin yapamadığını gençlerimize dönük hizmetlerle buluşturmaya spor aktif alanları salonlar kazandırmak için mücadeleler veriyoruz. Buraya çok güzel bir gençlik merkezi kazandırmak istiyoruz. Buralarda madem belediye başkanlık binası yapmak istiyorsunuz seçimde boy boy resimlerinizi verdiniz. Herkes beyanatlarını verdi. Buyurun Atatürk Şehir Meydanı arkadaşlar. Oraya çok devasa bir belediye başkanlık projeniz vardı. Ne oldu da oradan vazgeçtiniz? Bu yer neden sizin ilginizi bu kadar çekiyor? Yoksa burayı da alıp satmayı mı planlıyorsunuz kıymetli dostlar? Bunun gibi Çan’da bir sürü yer var. Gelin beraber STK’larımızla oturalım, muhtarlarla istişaresiniz yaptıysanız gelin Hep beraber yapalım. Genel iktidar biziz. Ne yapmak istiyorsak birlikte el ele vererek be şehre yakışan bir vizyonda uçurmaya hep beraber gayret edelim ama bu birlikten geçer.
Başkanımızın orada kınadığım bir sözü var. ‘’Arka kapılardan dolaşmayı çok seviniyorsunuz’’ diye.
Biz hiçbir zaman arka kapılardan dolaşmayı sevmedik. Arka kapılardan entrikalar çevirmeyi en iyisi siz bilirsiniz. Geçmiş dönem belediye başkanınızı nasıl siyasi entrikalarla meclis toplantılarını nasıl sabote ederek boşalttığınızı bizler ve Çan halkı çok iyi biliyor. Esnaf odalarına bıraktığınız sarı zarfları da bu Çan halkı unutmadı. Diyorsunuz ya ben gerekirse bu yer için cezaevinde yatarım, Burası için yatmanıza gerek yok ama sulama birliğinden olan davalardan dolayı cezaevinde yatar mısınız? Onu da yüce adalete bırakıyorum. Askerlik şubesi konusunda durum belli. Burada Bakanlığın direkt yetkisi var. Lütfen ajitasyon siyasetini bırakalım. Eğer iş bilmiyorsanız, yapamıyorsanız da lütfen bırakın. Biz en iyi şekilde belediyeyi de idare de ederiz, yönetiriz de. Bunu en iyi şekilde yapacak gücümüzde kudretimizde var.
Eğer iş bilmiyorsanız bizim buna yapacak bir şeyimiz yok. Ve yine esas gündemimiz arkadaşlar bizim buna gelmeden önce ODAŞ’ın içindeki arazinin satışıydı. Ben buradan Zeynep Hanım'dan sizlerin huzurunda Çan halkı adına özür diliyorum. Biz emanetine sahip çıkamadık Zeynep Hanım. O araziyi AK Partili bir belediye döneminde belediyeye kazandıran tamamen kale grubudur. Zeynep Bodur Okyay hanımefendidir ama maalesef biz bu yere sahip çıkamadık. Buradan üzüntülerimi dile getirmek istiyorum. Belediye burayı satmak istiyorsa daha değerli satabilirdi. Yetki sizin elinizde. İşinize geldiği yerlerde nasıl imar tadilatı yapıyorsanız orada da tarla üzerinden değil sanayi imarı yapıp Sanayi imarı üzerinden satardınız. Sanayi imarıyla satsaydınız bugün iki katı üç katı belediyemiz kar etmiş olacaktı. Hani ne oldu? Çıkıp da kürsüden ben tapu kazandırırım diye sallıyordunuz. Ne oldu? Tapular gidiyor. Şimdi sırada neresi var arkadaşlar? Şimdi sırada nereyi satacaksınız? Bunu soruyorum. Çan halkı adına soruyorum. Lütfen buna da cevap verin. Sırada neresi var?
Belediye meclis üyelerimizi mecliste itibarsızlaştırmaya hakkınız yok. Onlar Çan halkının helal , meşru oylarıyla seçilmiş belediye meclis üyeleridir. Mikrofonu kapatmakla, onlara orada hakaretler etmekle, racon keserek konuşmak bir Çan Belediye Başkanı'na ya da belediye başkanı makamına yakışmaz. Belediye başkanlığı makamı her zaman için şehrin vizyonunu temsil eder. Bizleri temsil eder. Bilboardlarda Su hatlarını görüyoruz. Az önce Zeynep Hanım'a üzüntümü belirttim ama buradan da gene teşekkür etmeden edemeyeceğim. Her daim bir eli Çan halkının omzunda. Bugün yine o su boru hatlarına övünerek anlatan belediye başkanımız ama boruları Kale grubu aldı arkadaşlar. Hafriyat kısmını da Dadaşlar Palet yaptı. Dün yine gündem hibe araçlardı. Kaynağı belli olmayan, ne amaçla hibe edildiği belli olmayan araçlara ret oyu verdik. Ne sebeple verildiği belli olmayan araçları kabul etmiyoruz, çıkıp açıklayın. Biz bunları bunların karşılığı aldık deyin. Bizler de gönlümüz ferah, içimiz rahat bir şekilde Çan Halkı adı altına biz bu arabalara evet diyelim. Ama sonuçta sonunun nereye vardığı belli olmayan kaynağı belli olmayan ne amaçla verildiği belli olmayan araçlara ret oyu veriyoruz.
Belediye başkanımız biliyorsunuz bir aynı zamanda esnaf ama her açılışta dişlerimizi sıkmaktan dişlerimiz sıkıldı diyordu. Fakat geldiğimiz noktada artık esnafın da dişleri sıkacak nokta kalmadı.
Yüzde üç yüz, yüzde dört yüz kira zamları esnafı bunalttı. Belediye dükkanlarında yapılan üç yüzde üç yüz, dört yüz zamlar esnafımızı çaresiz bıraktı, köşeye sıkıştırdı. Diyeceksiniz ki ya orada fiyatlar çok düşük kaldı. Arkadaş altı yıldır bu belediyeyi siz idare etmiyor musunuz? Bu zamana kadar aklınız neredeydi? Niye bunları bu zamana kadar bu makası açılırken beklediniz? Yoksa seçimde oy sözü mü aldınız? Yoksa bir garanti mi aldınız da insanları bu zamana kadar beklediniz? Ve şimdi tepelerine bindiniz. Düğün salonları. Biz AK Parti döneminde gayet nezih salonlar yaptık. Vatandaşımız sokak düğünlerinden kurtulsun dedik. Elit mekanlarda gayet ucuz, nezih bir şekilde cemiyetlerini, düğünlerini yapsın vatandaşlar diye salonlar inşa edildi. Hiçbir zaman ticari kaygı gözetilmeden bugün tam gün bir cemiyet yapmak isteyen vatandaşım yüzde üç yüz zamla on sekiz bin liraya düğün salonunu kullanabilecek. Aynı şekilde belediye düğün salonumuzda yüzde üç yüz kırk zam oranıyla yirmi bin liraya kullanabileceksiniz. Ben bunları soruyorum. Reva mıdır halka. Biz bunları ticarethane zihniyetiyle değil hizmet zihniyetiyle yaptık. Beceriksizliklerinin faturalarını, iş bilemezliklerinin faturalarını bizlere yıkmaya çalışıyorlar.
Büyük şaşalarla temelini attığınız, şov yaptığınız mesire alanını bitiremediniz. Altı ayda menderesinin tuvaletini yapıp insanların kullanımını açamamışsınız. Siz hangi zihniyetle, hangi vizyonla Çan’a belediye binası kazandıracaksınız. Yapacaksanız gelin birlikte yapalım, biz buradayız. Ama bizi yok sayıp da arkamızdan entrikalar çevirip bugün AK Parti ilçe başkanlığı makamının teşkilatını yok sayarak biz buralara oldu getirmenize asla müsade etmeyeceğiz. Bugün belki tek de kalsam buraların talan edilmesine ben de izin vermeyeceğim. Her zaman Çan halkının yanında oldum. Doğru, dürüst, samimiyetle siyaset yapmaya çalıştım. Aynı ilkelerle siyaset yapmaya yine devam edeceğim. Biliyorsunuz stadyumumuzda bir zemin yenileme olayı vardı. Ben ilçe başkanlığı dönemim, daha yeni atandım. Çalışmalar başlamış. Giden süreç sonunda orta alandaki yeşil zemin döşenmiş. Halkımız, vatandaşlarımız bir gün meraklı; Bizim biliyorsunuz stadımız tam şehrin ortasında vatandaşlar etkin olarak kullanıyorlar. ‘’Başkanım bizim sahanın yeşil halıları değişiyor ama kenardaki yürüyüş halıları değişmiyor. Eski yırtık halılar kullanılacakmış. Lütfen buna acilen müdahale edin’’ dedi. Böyle ciddi anlamda bir talep geldi. Ben de yıllarca Çan Sporda yöneticilik yapmış biri olarak baktım halıların durumu son derece kötü. Bugün BİGA'da olan stadın en iyisi bizde de olmalı. Gelibolu'da olanın bizde de olmalı. Daha fazlası olmalı. Bu doğrultuda kaynak araştırmalarına girdik. O kısımla ilgili kaynağı da ürettik. Sürecin hızlı ilerlemesi gerekiyordu. İhaleye çıkarsak belki takım ilk yarıyı zaten dışarıda oynadı. İkinci yarının da ilk üç maçlarını dışarıda oynamak zorunluluğuyla baş başa kalacaktı. Onun için kaymakam beyle, il gençlik spor müdürümüzle baş başa verdik. Bu işi hızlı nasıl çözeriz dedik. Kaynağı kaymakamlığa aktardık. Kaymakamlık üzerinden sekiz yüz bin lira TL'yi ilave ihale edilerek kalan halılar tamamlandı. Sayın Demiral’a soruyorum, Sayın Özyurt’a soruyorum. Çanakkale'de il gençlik spor müdürlüğü binasının yerini biliyor musunuz? İl Gençlik Spor Müdürümüzü tanıyor musunuz? İlçe Gençlik Spor Müdürümüzü tanıyor musunuz? Madem bunu siz yaptınız, birliğe bu konuyla ilgili bir talep geldi mi? Bir talep dilekçesi var mı? Soruyorum. Burada Çan halkı adına, teşkilatım adına soruyorum. Bunlarla görüştünüz mü? Ya da o stadın yarım kaldığında hiç neden yarım kaldığını ilgililere sordunuz mu? Makamlara sordunuz mu? Bizim bu memlekete sevdamız var. Arkadaşlarımla yola çıkarken birbirimize söz verdik. Kavgacı bir zihniyet siyaset gütmeyeceğiz dedik. Tamamen siyaset odaklı memleketimize dört yıl boyunca nasıl güzel hizmetler kazandırabiliriz? Nasıl iyi işler yapabiliriz? Bu memleketin gençlerine geleceğine nasıl yatırımlar katabiliriz? Hep bunun hesabını yaptık. Biliyorsunuz dört yıl seçim yok. Tamamen hizmeti konuşacağız. Küçük bir ilçede yaşıyoruz. Sonuçta siyaset bir yere kadar ama dostluk, arkadaşlık, hukuku da baki. Bunlara dikkat ederek siyaset yapmak zorundayız. Yok ben bunu yaptım, bunu ettim. Sahiplenmeye çalışmayın. Kimse yemiyor. Gülüyorlar arkadaşlar size. Bak kendinize güldürmeyin. Gerçekten samimi olun. Gerçekleri söylemekten de korkmayın. Burada takdir edilecek bir şey varsa çekinmeyin. Eğer bu memlekete bir taş getirin. Ben takdir edeceğim en önde.
Ben buradan kameraların önünde sizlerin önünde Çanlı kardeşlerime, sporseverlere müjdeyi vermek istiyorum. Yakın zamanda İbrahim Bodur Stadı'nın karşı bloğuna Biga'daki kapalı tribün soyunma odalarının aynısının projesi başlıyor. Bizim kimseyle kavgamız yok. Bizim tek kavgamız var o da Çan. Kimseyle bizim kavgamız olmaz. Meclis üyesi arkadaşlarımın da kavgası olmaz. İl genel Meclis üyesi arkadaşlarımın da kavgası olmaz. Bizim kavgamız Çan kavgası. Bizim kavgamız bu memlekete hizmet kavgası. Bizim hiçbirimizin siyasetten beklentisi yok. Niye ? Çan’a bir şeyler katabilir miyiz? Bir değer yaratabilir miyiz? Bakın şehirlerinde bir morali vardır arkadaşlar. Nasıl insanların morali varsa şehrin de bir morali var. Şehrin morali yerde, Kime gitsen Çan geri gidiyor. Kimle konuşsan Çan küçülüyor diye yakınıyor. Ya şehrin moralini düştükçe senin de evinin değeri düşüyor. Biz el ele birlikte bu şehrin moralini yükseltmek zorundayız. İvmeyi yukarı taşımak zorundayız. Çan’da yeni iş kaynaklarına, yeni istihdam alanlarına ihtiyaçlarımız var. Bunun için OSB'yi önemsiyoruz. Ama OSB derken de önce hangi OSB'yi yapacağız ona karar verelim. Gıda mı? Karma mı? Sanayi mi? Hangi alanda ? Önce oturup biz burada ne kuracağız? Karma OSB mi kuracağız? Yoksa gıda mı kuracağız? Gıda olmaz. Ezine'de bunu karar vermemiz lazım. Ama kafa kafaya vermekle olur bu işler. Arkadan ‘’Ben yaptım, ben ettim. Bu şehirde raconu ben keserim. Oyun bitti. Yol bitti’’ değil arkadaşlar. Oyun bitti. Oyunlarını ortaya çıkardık arkadaşlar. Gizli Kapaklı, kapalı kapılar ardında kazanmaya çalıştıkları yerde oyun bozuldu arkadaşlar.
Belediye borç edebiyatı yapıyor, borçlu belediye aldık diyor. Evet, biz de borçlu belediye aldık. Ali Sarıbaş'tan borçlu aldık. Biz kimseye de borcumuz var diye hiç ağlanmadık, sızlanmadık, iş yaptık, yatırım yaptık. Bugün gördüğünüz düğün salonlarını da biz yaptık; Yolları da. Hala da altı yıldır üzerine bastığınız kaldırımları da sokaktaki taşlarda biz yaptık. Nereye baksanız her yerde izimiz var. Bu şehrin devasa altyapı sorunu çözüldü. Borç var yok değil ama ağlanacak borç değil. Bugün 2025 yılı belediyenin tahmini bütçesi 485 milyon. Bugünkü JİCA’nın iki taksidi yıllığa vurduğunuzda 11 milyon. JİCA belediye bütçesinin %2’si bile değil. Belediyede arpalık olarak çalıştırdığınız bankamatik memurlarını, bankamatik işçilerine bir çekidüzen verseniz zaten hizmet yapacağınız kaynakları oradan fazlasıyla yaratırsınız. JİCA çekildi ama o JİCA ile bu memleketin kırk beş kilometre kanalizasyon hattı döşendi. Her yağmur yağdığında Çayırlar’dan komşularımın eve nasıl gittiğini biliyorum. Evinde tuvaletlerin nasıl taştığını biliyorum. Hiçbirinin öyle bir sorunu kalmadı. Merdivenli sokakta Cemil Usta'nın döşemeci Erdoğan'ın nasıl haykırdığını ben iyi biliyorum. Bugün hangi iş yerini sel basıyor. Bugün Çevre Şehircilik Bakanlığı zorunlu yatırımı olan kendi bütçeniz ile asla yapamayacağınız arıtmaya sahip Çan Belediyesi. Bunu yapmadığınız takdirde beş milyon ceza kesiyor. Bunu yıllığa vurduğunuzda zaten kırk beş milyon yapıyor. 2016’dan bu zamanı düşündüğümüzde JICA kredisi bedavaya geliyor. Biz zaten yıllarca köprü başında altyapı tabelasıyla arıtma tesis tabelasıyla yetişmiş nesiliz. Karşıyaka’yı komple sattınız siz parsel parsel. Bu nesil sizin belediye satış ilanlarıyla büyüdü. Komple Çan’ı sattınız Karşıyaka’yı biz satmadık. Kaliteli siyaset yapalım, düzgün siyaset yapalım diyoruz ama bizim de muhalefet olarak vatandaştan aldığımız bir destek var. Bize de vatandaşımız, seçmenimiz, partimiz, teşkilatımız gidin orada ilçe başkanı olun koyun koyun oturun her şeyi seyredin demiyor. Bizler de onların adına onların hakkını, hukukunu savunmaya her zaman, her daim gayret edeceğiz.
Dün, Yaykın göleti sulama inşaatının da ihalesi oldu. Yaklaşık kırk sekiz milyonluk bir iş. Yöre için çok faydalı. Tamamen sulu tarıma geçiyor yöremiz. Şu anda bir tek Küçüklü göletimiz kaldı. Onun da bütün projeleri hazır. En yakın zamanda onunla da ilgili müjdeli haberi sizlerle paylaşacağım. Orada son sistem akıllı sayaç sistemleri olacak. Cep telefonu ortamında sayaçları açıp kapatabileceksiniz oturduğu yerden. Toprağın, azot ve su oranlarını öğrenebileceksiniz. Küçüklü göletinden, Hurmaköy'e, Uzunalan'a, Etili'ye, ovada sulanmadık alan kalmayacak. Çiftçilerimize, yöremize çok kıymetli bir proje olacak orası. Şimdi madem belediye başkanlığı binası diyorlar, ilçemizde sorunlu kamu binaları var. Mesela orman işletme müdürlüğü binamız. Tamamen yığma usulüne göre inşaat edilmiş, depreme dayanıksız ve şu anda yıkım kararı var. Harıl harıl yer aranıyor. Gerçekten belediye başkanına buradan sesleniyorum. Samimiyse gelsin beraber orayı Çan’a yakışır bir proje olarak onlarla beraber el ele yapalım. Gerçekten bak samimilerse, dürüstlerse hiç şov yapmaya gerek yok, racon yapmaya da gerek yok. Bizim garaj jargonuna, sokak jargonuna ihtiyacımız yok. Biz bu şehrin çocuklarıyız. Bu şehre sevdalıyız. Bu şehre hizmet etmek için var yüzümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Yaptıklarımız vardır, yapamadıklarımız muhakkak olacaktır. Ama hiçbir zaman gayretimizden, hizmet aşkımızdan, gençlikten aldığımız enerji ve dinamizmden ödün vermeyeceğiz. Her zaman uzlaşıcı olmaya gayret edeceğiz” dedi.
(ERHAN TAYLAN)