B sınıfı ehliyet, yani otomobil ehliyetiyle 125 CC’ye kadar motor hacmine sahip motosikletleri kullanabilmenin önünü açan düzenleme, geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre B ve üzeri sınıf sürücü belgesi olanlar harç ödemeden veya sürücü belgelerini değiştirmeden A1 sınıfı olarak adlandırılan 125 CC’ye kadar motor hacmine sahip motosikletleri kullanabilecek. Ancak bu hakkı elde etmek için deneyim, sağlık raporu ve direksiyon sınavı gibi şartlar var. Ayrıca sürücü kursları ve ehliyet değişimi gibi kalemler de ciddi bir maliyet oluşturuyor. Motosiklet satıcıları ise bu düzenlemenin çok da cezbedici olmadığını ifade ediyor. Çanakkale’de motosiklet alımı için en çok tercih edilen firmalardan birisi olan Eker Ticaret İşletmecisi Birol Avcı, yeni düzenlenmeye ilişkin değerlendirmede bulundu.
125 CC düzenlemesinin vergi indirimi ile işleri kolaylaştırmak adına yapıldığını aktaran Eker Ticaret İşletmecisi Birol Avcı: “Vergi indirimi dışında diğer ücretlerin tamamı, ehliyeti alacak kişiye yansıtılıyor. Dolayısıyla sürücü kursuna başvuru yapıp, ilk önce bir direksiyon eğitiminden daha sonra direksiyondan sınavdan geçmek zorunda. En son sürücü kursundan aldığım bilgiye göre tek kolaylık olarak, 2 bin 228 TL vergi indirimi var. Bunun dışındaki prosedürler aynı şekilde devam ediyor, sadece yazılı sınav yok. Onun dışındaki tüm belgeler isteniyor. Çok cezbedici bir özelliği yok, sanıyorum altyapısı tam hazırlanmadan çıkartıldı çünkü daha önce İçişleri Bakanlığının seçim vaatlerinden biriydi 125 CC’ye yükseltmek. Çok da araştırılmadan geçildi diye düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
Toplumda, 50 CC ile 125 CC kullanımının aynı olacağına dair bir yanılgı oluştuğunu ifade eden Avcı, “Ama teknik olarak 125 CC’yi denetimsiz kullanmak ciddi anlamda can ve mal kaybına yol açabilir çünkü 125 CC motorlar 90 kilometre hız yapabiliyor. Bisikletten motosiklete geçen için oldukça riskli bir kullanım aracı. Mutlaka bir eğitimden geçmeli, bir yeterlilik belgesi edinmeliydi. Bence doğru alınmış bir karar. Sürücü kursundan bir görüş veya onay alınması, imtihandan geçmesi, birçok kullanıcı belki bunu yadırgadı ama o kadar basit bir olgu değil 125 CC’yi, B sınıfıyla kullanmak. Hızlı bir kullanım aracı ve motosiklette kaporta, tamamen kullanıcı. Dolayısıyla çok güvenlik tedbirleri de kullanıcılar tarafından alınmadığı için bir sıkıntı.” dedi.
Düzenlemenin çok yeni olmasından dolayı sürücü kurslarının da konu hakkında çok bilgiye sahip olmadığını ifade eden Avcı, “Benim gibi basından öğrendikleri bilgi var, bu da çok yeterli değil elbette. Yeni bir yazı geldikten sonra ben de son gelişmeleri edineceğim. Ama ana hat olarak, kullanıcı bir sürücü kursuna başvuruyor. Kurs bedeli 6 bin TL. Artı ehliyet değişimi gibi kalemler de dahil olarak, toplam 9 bin 500 TL olan ehliyetin bedelin, 7 bin 500 TL’sini sizden alıyorlar zaten. 2 bin 228 TL’lik bir vergi indirimi vardı. Onun dışında cezbedici bir tarafı yok.“ ifadelerini kullandı.
Motosiklet sektörünün diğerlerinden farklı olduğunu belirten Avcı, “Bizim sektörümüz öyle bir sektör ki, para bende istediğimi alırım sökmez. Mutlaka deneyimi tecrübe ve eğitim olmalı. Yani altyapısı olmayan hiçbir motor kullanıcısı, yüksek CC motora binmemeli. Binerse ne olur, ciddi sıkıntılı bir pozisyonda canı acır. Eğer ekonomik şartları ve bulunduğu konum itibariyle uygunsa yaşadığı yer, mutlaka ileri sürüş eğitimleri almalı, kendini geliştirmeli. Araba da aynı, pratik yaptıkça kendinizi geliştirir ve eğitirsiniz. İstediğiniz ürünü almanız, kullanabileceğiniz anlamını çıkartmaz buradan. Çünkü riski yüksek, kullanımı çok heyecanlı, ulaşımı hızlı, ekonomik olarak arabaya kıyasla düşük. 40 TL’yi aşan bir akaryakıt maliyeti olan ülkemizde motosiklet, çok cezbediyor insanları. Pandemiden önce ‘motor mu asla’ diyen birçok kullanıcı şu an motor tepesinden inmiyor. Sanıyorum cezbetmeye devam edecek. Yüzde 55’i ekonomik anlamda, yüzde 45 ise keyfi kullanıcılar var.” dedi.
B sınıf ehliyeti ile 125 CC motosiklet almaya gelen müşteriler olduğunu belirten Avcı, “Bizim bilgili olmamız, müşteriyi doğru bilgilendirmemiz gerekiyor. Bunları söylediğimizde alan da oldu. ‘Alıp bekleyeyim, en kötü belgemi alır devam ederim’ dediler. Vazgeçip 50’lik alan da oldu. Biraz daha gün ışığına çıktıkça bu bilgi, kullanıcı ciddi anlamda 125’liği tercih edecektir. Çünkü 50’likler, birçok kullanıcıya yetmiyor artık. Gezmek istiyor ve 50 kilometre hız yetersiz geliyor. Kısa mesafelerde biraz daha hızlı araç istiyor insanlar. Dolayısıyla bu da 125 CC’ye olan talebi artıracak.” şeklinde konuştu.
125 CC’ye olan talebin 50’liklerin fiyatını düşürmeyeceğini söyleyen Avcı, “Fiyat değişmez çünkü ürünün bir maliyeti var. Ülkemizde vergi limitleri çok yüksek. Taşıma maliyetleri çok arttı. Fabrikanın bulunduğu bölgeden, Türkiye’ye yaptığı dağıtımın bir maliyeti var. İşletme maliyetleri çok yüksek, aşağı düşmez, yukarıya eğilimli olarak devam eder. Özellikle döviz kurlarının bu kadar hareketli olduğu bir dönemde, artış devam edecektir. Artık aylık değil neredeyse haftalık değişiyor fiyatlar… “ifadelerini kullandı.
Pandemiyle beraber motosiklet kullanımına olan talebin 5-6 level artış gösterdiğini aktaran Avcı, “Otobüsle seyahat etmek, kalabalık yolculuk yapmak istenmedi. Motorla hiç alakası olmayan kişiler motor ile tanıştı. Çok rahat, çok hızlı, ekonomik bir ulaşım aracı olduğunu fark etti. Pandemiyle beraber çok hızlı yaygınlaştı. 3 yıllık pandemi süreciyle beraber, 10 yılda kat edeceği ivmeyi, 3 yılda kat etti motor.” sözlerini söyledi.
(SEVİ GÖZAY UĞURLU)