21. yüzyıl, uzay çağı olarak adlandırılan bir dönemdir. Uzayın sırlarını keşfetmek için birçok uzay aracı ve astronot gönderilmektedir. Ancak uzay, insan yaşamı için çok elverişli bir ortam değildir. Uzayda atmosfer, yer çekimi, basınç, sıcaklık gibi hayati faktörler yoktur veya çok değişkendir. Bu nedenle, astronotlar uzayda çalışabilmek için özel kıyafetler giymek zorundadır. Bu kıyafetler, astronotların vücut fonksiyonlarını korumak, nefes almasını sağlamak, iletişim kurmasını kolaylaştırmak ve güvenliğini artırmak için tasarlanmıştır. Astronot kıyafetleri, uzay teknolojisinin en önemli ve karmaşık ürünlerinden biridir.
Astronot kıyafetleri, genellikle iki ana bölümden oluşur: iç giysi ve dış giysi. İç giysi, astronotların vücut ısısını ve kalp atışlarını kontrol eden elektronik cihazlar içerir. Ayrıca, iç giysinin içinde ince tüpler bulunur ve bu tüplerin içerisinde serin su dolaşır. Bu sayede, astronotların vücut sıcaklığı düzenlenir. Dış giysi ise, astronotların uzay boşluğunda veya gök cisimlerinde yürümesini sağlayan bölümdür. Dış giysi, aşırı sıcak ve soğuğa, mikrometeoritlere, radyasyona ve diğer tehlikelere karşı dayanıklı bir malzemeden yapılır. Dış giysinin baş kısmında, astronotların görüşünü sağlayan ve yüzünü koruyan bir kask bulunur. Kaskın üzerinde, astronotların nefes almasını sağlayan oksijen tüpleri, iletişim cihazları, kamera ve ışık gibi ekipmanlar vardır. Dış giysinin el ve ayak kısımlarında ise, astronotların hareket etmesini ve tutunmasını sağlayan eldivenler ve botlar bulunur.
Astronot kıyafetlerinin en temel işlevi, astronotların vücudunda bulunan kanı doğal bir halde tutmak ve böylece astronotların bayılmalarına ve ölmelerine engel olmaktır. Uzay aracı uzayda büyük bir hızla ilerlerken astronotların ağırlığı artmaktadır. Bu ağırlık artışı sırasında astronotların damarlarında akan kanın ağırlığı, eriyen demir ağırlığına denk bir seviyeye gelmektedir. Bu ağırlaşma sonucunda, damarlarda akan kan, vücudun bazı noktalarına çekilir ve bu noktalarda toplanmaya başlar. Bu çekilmeler sonucunda eğer beyin kansız kalırsa, bu durum astronotun ölmesine yol açmaktadır. Astronot kıyafetleri, bu durumu önlemek için basınç uygulayarak kan dolaşımını düzenler. Astronot kıyafetlerinin bir diğer işlevi ise, astronotların nefes almasını sağlamaktır. Uzayda atmosfer olmadığı için, astronotlar uzayda nefes alamazlar. Astronot kıyafetlerinin kask kısmında bulunan oksijen tüpleri, astronotlara gerekli oksijeni sağlar. Ayrıca, astronot kıyafetlerinin içinde bulunan karbondioksit filtresi, astronotların soluduğu havayı temizler.
Astronot kıyafetleri, uzay teknolojisinin gelişmesiyle birlikte sürekli olarak yenilenmektedir. Örneğin, NASA, 2024 yılında Ay’a gerçekleştireceği Artemis misyonu için yeni bir astronot kıyafeti tasarlamıştır. Bu kıyafet, Ay’ın zorlu koşullarına uyum sağlayacak şekilde geliştirilmiştir. Kıyafetin kask kısmı, daha geniş bir görüş açısı sağlamak için tasarlanmıştır. Kıyafetin omuz, kalça ve bacak kısımları ise, astronotların daha rahat hareket etmesini sağlamak için esnek bir yapıya sahiptir. Kıyafetin ağırlığı ise, yer çekiminin düşük olduğu Ay’da daha az hissedilecektir. Kıyafetin renkleri ise, beyaz ve kırmızı olarak belirlenmiştir. Beyaz renk, uzayda ısıyı yansıtmak ve astronotları soğuktan korumak için kullanılmıştır. Kırmızı renk ise, astronotların birbirlerini kolayca tanıyabilmeleri için kullanılmıştır.
(ERHAN TAYLAN)